Trende değil niteliğe bakın

Artık trende değil, temel yapıya ilgi gösteren yatırımcı yönünü bilançosu güçlü sanayi hisselerine çeviriyor

BIST 100 Endeksi haftayı yüzde 1.17 düşüşle tamamlarken, yatırımcı davranışında belirgin bir değişim göze çarpıyor. Geniş tabanlı alımların zayıfladığı bu dönemde, oynaklığı yüksek hisselerden kaçış yaşanıyor. Yerini ise mali yapısı güçlü, çarpanı düşük, hikâyesi olan hisselere bırakıyor. Bu eğilim yalnızca borsada değil, yatırım araçlarının genelinde de kendini gösteriyor. Altın fiyatları yüzde 0.85 gerilerken, TL mevduat yüzde 0.86, kira sertifikaları yüzde 0.75 getiri sundu. Döviz cephesinde de euro yüzde 0.44, dolar yüzde 0.35 değer kazandı. BIST 100 Endeksi’nin yılbaşından bu yana kaybı yüzde 6.38 olurken son 1 yıldaki düşüş yüzde 14.31’e ulaştı. Bu tablo, güvenli liman arayışının kısa vadeli tercihten çıkıp sistematik eğilime dönüştüğünü gösteriyor. 

TÜPRAŞ ve Ereğli 

BIST 30 hisseleri arasında haftanın en dikkat çeken performansı yüzde 10.13’lük artışla Tüpraş’a aitti. Onu yakından takip eden Ereğli Demir Çelik yüzde 6.29, Kardemir ise yüzde 4.86 yükselerek sanayi hisselerinde güvenli liman algısını güçlendirdi. Bu yükselişlerin ardından dikkatler yeniden sanayi sektörüne çevrildi. Aselsan yüzde 3.39, Emlak Konut yüzde 2.44, Petkim yüzde 2.41, Ford Otosan yüzde 1.09 ve Ülker yüzde 1.07 getiriyle haftayı artıda kapatan diğer hisseler oldu. Kazançlar belli hisselerde yoğunlaştı. Seçici yükselişler, yatırımcının artık “endeks al” değil, “hikâye al” döneminde olduğunu gösteriyor. Başka bir deyişle, genel değil, özel senaryolar öne çıkıyor. 

Sektörel ayrışma 

BIST sektör endekslerinde bu hafta keskin ayrışmalar yaşandı. Haftanın en çok kazandıranı yüzde 10.45’lik artışla Aracı Kurumlar Endeksi oldu. Onu yüzde 6.50 ile faktoring ve finansal kiralama, yüzde 4.46 ile metal ana sanayi izledi. Diğer yanda, BIST Spor Endeksi yüzde 11.14’lük düşüşle haftanın en çok kaybettiren endeksi oldu. Bilişim, ticaret, iletişim ve gıda gibi geniş yatırımcı kitlesine sahip sektörlerde ise sırasıyla yüzde 3.40, yüzde 3.56, yüzde 3.05 ve yüzde 2.71 oranında sert düşüşler yaşandı. Bu görünüm, yatırımcının spekülatif fiyatlamalardan uzaklaştığını ve daha çok defansif, temellere dayalı sektörleri tercih ettiğini ortaya koyuyor. 

Avrupa geriliyor 

Dünya borsalarında da yatırımcı davranışlarının giderek daha seçici hale geldiği gözleniyor. Asya piyasalarında Güney Kore KOSPI yüzde 1.74, Japonya Nikkei ise yüzde 1.73 artışla haftayı yükselişle tamamladı. ABD tarafında Nasdaq yüzde 0.72, Hindistan SENSEX Endeksi ise yüzde 0.30 oranında prim yaptı. Buna karşılık, Avrupa ve Hong Kong borsalarında negatif bir seyir öne çıktı. Almanya DAX yüzde 1.95, Fransa CAC 40 yüzde 1.71, Hong Kong Hang Seng ise yüzde 2.74 oranında geriledi. Görünen o ki, küresel yatırımcı artık her coğrafyada benzer tepkiler vermiyor. Bu eğilim, kısa vadeli getiriden ziyade bölgesel ayrışmaların ve tematik yatırımların öne çıktığını işaret ediyor. 

Sabit getiriler

Yüksek faiz ortamında sabit getirili araçlar yatırımcının elini güçlendiriyor. 1 aylık TL mevduat yüzde 0.86 haftalık kazançla yıllık bazda yüzde 53.94 getiri sunarken, kira sertifikaları da haftalık yüzde 0.75 ile güvenli alanını koruyor. Cumhuriyet altını ise bu hafta yüzde 0.85 değer kaybetti ama son 1 yılda hâlâ yüzde 74.67 gibi hayli güçlü bir kazanç sağladı. Bu performans farkı, kısa vadeli fiyatlamalardan çok, uzun vadeli yön duygusunun öne çıktığını ortaya koyuyor. 

Oynaklık yorar

Borsa düştü ama yatırımcı paniklemedi. Çünkü artık trend değil, temel kazandırıyor. Bu hafta Tüpraş, Ereğli ve Kardemir’in öne çıkması; spor, bilişim ve perakende hisselerindeki sert düşüşle birlikte okunduğunda yatırımcıya net bir mesaj veriyor: “oynaklık yorar, bilanço korur.” Haziran ayı boyunca bu eğilimin güçlenerek devam etmesi halinde, yeni endeks yapısının da şekillenmesine zemin hazırlayacaktır. 

İndirim öncesi mesaj

TCMB haziranda faizi sabit tuttu ama metindeki ton değişikliği dikkat çekti. Enflasyonda ana eğilimde düşüş vurgulanırken, talepte yavaşlama ve jeopolitik riskler de metne eklendi. Uluslararası kurumlar temmuzdan itibaren 1000 baz puanlık indirim bekliyor. Piyasa Katılımcıları Anketi’nde ise enflasyon beklentilerinde sınırlı bir iyileşme görülüyor. Bu arada, yabancı yatırımcı hem hisse hem de tahvil tarafında daha hareketli. Enflasyon beklentileri sınırlı da olsa iyileşiyor. Faiz indirimi gelmeden önce zemin güçleniyor.

Gözler yurt dışı verilerinde

Bu hafta piyasalarda odak, büyüme ve enflasyon verilerinde olacak. ABD’de perşembe günü açıklanacak GSYH ve kişisel harcamalar enflasyonu (PCE), Fed’in faiz rotası açısından kritik. Euro Bölgesi’nde pazartesi günü açıklanacak PMI verileri ekonomik aktiviteye ışık tutacak. Türkiye’de pazartesi günü turist girişi, salı günü kapasite kullanımı ve reel kesim güveni, cuma günü ekonomik güven endeksi izlenecek. Almanya’dan IFO endeksi ve ABD’de tüketici güveni de yatırımcıların radarında. Perşembe akşamı Meksika Merkez Bankası faiz indirimi yaparsa gelişen ülke piyasaları etkilenebilir. Bu veri seti, temmuz sonrası para politikası beklentilerini şekillendirecek.