Bodrum’un lüks segmentte yolun başında olduğunu belirten Mustafa Bulmuş, “Şu anda Bodrum potansiyelinin sadece üçte birinde. Uluslararası marka girişlerinde çok belirgin artış olacak” dedi
Türk turizminin mücevher taşı Bodrum lükste sınır tanımıyor. Çektiği yatırımlarla sadece ülkemizde değil Akdeniz şeridindeki en yakın uluslararası destinasyonlarda da rekabete yeni boyut katıyor. Gecesi 1.000 hatta 2.000 euronun üzerinde olan lüks oteller; kişi başı yemekte 10 bin liranın üzerinde hesap ödenen; yer bulmakta güçlük çekilen balıkçılar, imza restoranlar... Mega yatlar, jetler ve jet-set misafirler... Peki uluslararası lüks otel markalarının ve restoranların akın ettiği Bodrum için çıtanın en yükseği bu nokta mı? The Bodrum Edition Genel Müdürü Mustafa Bulmuş, “Kesinlikle hayır” diyor ve ekliyor; “Bodrum’un potansiyeli çok daha yüksek. Önümüzdeki 5 yıl içinde lüks segmette çarpı 2, hatta çarpı 3 boyutta yatırım gelecek gibi görünüyor.” JW Marriott, W Hotel ve The Edition deneyimli Mustafa Bulmuş ile 2025 sezonunu, lüks yatırımları, fiyatları ve elbette Bodrum’u konuştuk.
- Sezon nasıl başladı. Otelinizi kimler tercih ediyor?
110 odalı bir oteliz, 22 dönüm arazide konumlanan. Oldukça yüksek doluluk oranlarına sahibiz. İyi bir sezon geçirmeyi hedefliyoruz. Dünyada 250 milyon Marriott Bonvoy üyesi var, bu ağın işlerimize katkısı büyük. Misafir profilimizin yüzde 90’ı yurt dışından. Birinci sırada Amerika var, lider durumdalar. Daha sonra İngiltere ardından Rusya ve diğer Avrupa ülkeleri şeklinde sıralayabiliriz. Bu yıl belirgin bir şekilde Amerika’dan gelen misafirlerimizin sayısı arttı. İki ülke arasında son dönemde yaşanan olumlu gelişmelerin önemli katkısı olduğunu söyleyebilirim. Bodrum’da bu kadar Amerikalı sadece bizim otelimizde var.
- Yabancı misafirler Bodrum’da en çok ne istiyor?
Aslında bizim stratejimiz tam bu soruya göre şekillendi, diyebilirim. Bu yıl 8’inci sezonumuz, genç bir oteliz. Bir süre önce ilginç bir noktayı tespit ettik. Misafirlerimiz Bodrum’u değerlendirdiğinde “Burada son dört-beş yıl içerisinde yiyecek, içecek, eğlence neredeyse Dubai’ye dönüştü” diyordu. Bundan çok mutsuz olduklarını söylediler. Misafirlerimiz diyordu ki biz Bodrum’u bir balıkçı kasabası, bir Ege tecrübesi, lokal tecrübe için tercih ediyoruz, fakat geldiğimizde Dubai’de, Londra’da gördüğümüz markalarla karşılaşıyoruz. Biliniyor tüm bu markalar... Saymakla bitmez. Böyle bir furya başladı. Ve insanlar zaten bu markaları dünyanın her yerinde tecrübe edebiliyorlar. Amerika’da, Londra’da, Avrupa’da, Dubai’de böyle bir furya var zaten.
- Siz nasıl bir rota çizdiniz?
Biz bunun tam tersi bir strateji izledik. Gastronomiye çok önem veriyoruz. Bu boyutta bir otelde 4 farklı imza restoran olması bizim için çok değerli. Restoranlarımızdan biri Urla’dan, Michelin yıldızlı restoranımız Kitchen’da Osman Sezener ile iş birliği yaptık. Ardından Türkiye’nin en iyi lokal markasıyla iş yapalım, dedik. Parlayan bir yıldız var İstanbul’da; İnari. Aralıksız yurt dışından teklifler alan bir marka. İnari ile anlaştık ve oradaki Uzakdoğu talebini karşıladık. İtalyan restoranımızı da ülkenin yerel dokunuşuna değer veren bir isme bıraktık. Şefimiz Bolonyalı, Pesaro’dan, Michelin yıldızlı Stefano Ciotti. Yıldız birçok ünlü marka bize geldi ama biz burada dedik ki Pesoro bir kasaba, biz onunla anılalım. Bu sezon ikinci senesi. Burger tarafında yine İstanbul’un meşhur markası Zula ile el sıkıştık. İnanılmaz bir talep var. Eğlence sahneside de İstanbul Bebek’te bizim sokak eğlence kültürümüzü çok güzel temsil eden Kiff ile anlaştık, bu sene ilk sezonu olacak, heyecanlıyız.
- Bodrum lüks yatırımda doyuma ulaştı mı? Yeni oyuncular gelir mi?
Bodrum şu an lüks segmentte potansiyelinin sadece üçte birinde. Önümüzdeki yıllarda yatırımlarda ve uluslararası marka girişlerinde çok belirgin bir artış olacağını düşünüyorum. Hepsi de lüks markalar. İsimleri anılan markalar var hepsi de ünlü, çok ciddi markalar. Eminim duymadıklarımız da vardır. Bodrum’un potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu ve bu lüks sahnesinin katlayarak önümüzdeki 5 yıl içerisinde artacağını düşünüyorum. Bu ülkemiz için çok heyecan verici bir gelişme. Ege, Akdeniz şeridini değerlendirdiğimizde lükste birinci sıraya oturacağımızı düşünüyorum.
‘Bodrum net mesajı aldı, fiyatlar doydu’
Peki fiyatlar nereden nereye geldi? ‘Bodrum çok pahalı’, şikayetlerini sıkça duyar olduk... Fiyatlarda pandemi öncesi rakamların çoktan aşıldığını söyleyebilirim. Hatta dolar-euro bazında 2-3 kat fiyat artışı yaşanan yerler var. Böyle bir sıçrama gerçekleşti Bodrum’da. Hem konaklama hem yiyecek içecek fiyatlarında. İşletmelerin altın kuralı vardır. Bir sonraki senenin bütçesi hep gerçekleşen rakamlar üstünden yapılır. Bu yüzden de fiyatlar üzerine eklenerek ilerlendi Bodrum’da. Fakat geçen sene Bodrum net bir mesaj aldı, misafirlerden. Artık o doyum noktasına ulaşıldığını düşünüyorum. Bunun üzerinde fiyat anlamında bir yer olduğunu düşünmüyorum.
Bu noktada siz nasıl bir politika izlediniz? Biz misafirlerden aldığımız görüşler doğrultusunda bırakın artışı, bazı alanlarda indirime gittik. Normal şartlar altında yüzde 50’lik bir artışla da açabilirdik sezonu. Bunu tercih etmedik. Maliyetlerimiz çok yüksek, biliyoruz. Fakat ben bunun (indirim) doğru strateji olduğuna inanıyorum. Rakiplerin hepsi fiyat artışını sürdürdü. Biz Edition olarak ‘Bodrum insanları kazıklıyor’ söylemini hafızalardan silmek istiyoruz. Bir örnek, kokteyl fiyatı. Geçen sene 1.100 liraydı, 850 liraya indirdik. İstanbul’daki kokteyl fiyatı. Bugünün kuruyla 22-23 dolara tekabül ediyor. New York’ta lüks bir yerde kokteyl alabileceğiniz bir fiyat. Daha az kâr edelim ama bu imajdan kurtulalım, istiyoruz. Bunun öncüsü olalım istedik. Bu stratejinin diğer lüks otellere de sıçramasını bekliyoruz.
Grubun gözdesi, otel ihraç ediyor
Türkiye’de Edition’ın gelecek planları nedir? Şu anda Marriott zincirinde otel sayısı globalde 10 bine ulaştı. 37 marka var. Neredeyse haftada 1 otel açıyoruz. Türkiye’de 100 otele yaklaşıyoruz. Büyümeyi sürdürüyoruz. Edition markasına bakarsak globalde 23 otel var. Çok yakın projeler de imza aşamasında. Dünyada 2 yıl içinde 40’a ulaşacağız. Çok hızlı büyüyor markamız. Bodrum’la birlikte İstanbul çok önemli bir pazar. Uzun süredir orada da yeni yer bakıyoruz.
Marriott’ın merkez ofisinden Bodrum’a bakış nasıl? The Bodrum Edition olarak globalde bu yıl ödül aldık. En yüksek misafir memnuniyeti skoru... Edition’un göz bebeği burası. Sadece bu da değil. Bodrum’da tatil yapıp “Edition” açmaya karar veren 3 farklı yatırımcı var. Edition Tampa (ABD), Edition Riviera Maya at Kanai (Meksika) ve Madrid Edition (İspanya)... Bu otellere gittiğinizde Bodrum ile çok benzerlikler (mimarisi, tasarımı, inşaatı ve konsepti) görürsünüz. Bu bizim için gurur verici.
500 kişi çalışıyor yurt dışı işi hazır
- Turizmde çalışanı elde tutmak kolay değil, nitelikli çalışan da kolay yetişmiyor. Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Sezonda çalışan sayımız 500 kişiye çıkıyor. Çalışanlarımız sezon kapandığında yurt dışındaki otellerimizde işlerine devam edebiliyor, önemli avantaj. Dubai’ye giden çok oluyor. Doha’ya oluyor. Londra oluyor, Amerika oluyor, Meksika, Japonya oluyor. Hatta Japonya’da iki yeni Edition açtık, her ikisini de bizim ekibimiz açtı.