Pazar‘Medyatik Williams kardeşler gelebilsin diye dua ediyorum’

‘Medyatik Williams kardeşler gelebilsin diye dua ediyorum’

03.07.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kabul, bu memleket için spor futboldur. Son yıllarda biraz da basketbol. “Ata sporu” güreşin adı vardır bir de... Ama tenis, arkasında büyük kitleleri sürükleyecek bir spor dalı değil Türkiye’de. Hal böyleyken dünyanın en büyük tenis şampiyonalarından biri ekimde İstanbul’da yapılacak. Dünya sıralamasındaki ilk sekiz kadın tenisçinin karşılaştığı WTA (Woman Tenis Association / Kadın Tenis Birliği) Şampiyonası...

‘Medyatik Williams kardeşler gelebilsin diye dua ediyorum’

Şampiyonayı Karun kadar zengin Katar’ın elinden alıp Türkiye’ye getirmeyi başaran Türkiye Tenis Federasyonu’nun başında bir kadın başkan var. Ayda Uluç bir tenis sevdalısı. “Bunca yıldır oynuyorum, doyamıyorum” diyecek kadar hem de...
Ankara TED Koleji’nin ardından ABD’de iletişim okuyan Uluç, 14 yıldır yönetim kurulunda çalıştığı federasyonun başkanlık koltuğuna iki yıl önce oturdu. Hedefi, Türk seyircisine tenisi sevdirmek ve buradaki sporcuların dünya sıralamasında yer edinmesi için destek sağlamak. Bu hedef için, tenisin yıldızlarının yarışacağı şampiyonadan iyisi mi bulunur?

* Dünyanın en büyük turnuvalarından birini düzenleyeceksiniz. WTA şampiyonası size ne kadara mal olacak?

Şampiyonanın üç yıllık hakkını 36 milyon dolara satın aldık. Bunun içine ödül parası da dahil. Bunun dışında yaptığımız bütün organizasyonlar, uçaklar, karşılamalar, konaklamalar bizim sorumluluğumuzda. Toplamın yaklaşık 50 milyon doları bulacağını tahmin ediyorum.

* Bu kadar büyük bir organizasyonu İstanbul’a getirmeyi nasıl başardınız?

Çok çekişmeli bir sürecin sonunda. Şampiyona üç yıldır Katar Doha’da yapılıyordu ve kesinlikle bırakmak istemiyorlardı. Türkiye ilk kez 2007’de özel bir şirket aracılığıyla başvurmuş WTA’e. Sonra devreye federasyon olarak biz girdik. Devlet desteğini de aldık. Katar mali açıdan çok rahat, zor bir rakip. Bizim de bütçemiz ve manevi olarak da devlet desteğimiz vardı. Spor Bakanı Faruk Nafiz Özak’ın ve Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül’ün çok büyük katkıları oldu. WTA özel şirket, “Devlet güvencesine bakmayız, bankaya para yatırın” dediler. Doha’yla son dakikaya kadar çekiştik. Hem oyuncular hem de WTA aslında İstanbul’u istiyorlardı. İstanbul Doha
ile kıyaslanacak
bir şehir değil.

* Bu büyük yatırımın karşısında ne bekliyorsunuz? Öngörüleriniz ne?

Türkiye’ye tenisi tanıtmış olacağız, dünyaya da İstanbul’u tanıtacağız. Ayrıca en önemli kazançlarından biri, kendimize ait bir tesis yapacak olmamız. İlk şampiyonayı Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapacağız. Kendi tesisimiz, kortlarımız 2012’ye yetişecek. Avrupa yakasında bir arsa bulduk, projeler çizildi. İnşallah yakında inşaat başlayacak.

* Buraya gelmesini istediğiniz “rüya 8” kimlerden oluşuyor?

Serena-Venus Williams biliyorsunuz çok medyatik isimler. Ben de hep dua ediyorum, bir tur daha atlasınlar da ilk sekize girip Türkiye’ye girebilsinler diye... Biliyorsunuz bizde bir Maria Şarapova hayran kulübü var. Onun gelmesi çok iyi olacak. Wozniacki, Azarenka, Radvanska, Clijsters... Son turnuva US Open, isimler ondan sonra belli olacak.

* Kaç seyirci bekliyorsunuz?

6-7 bin civarı. Biletler satışa çıkalı üç gün oldu, şu ana kadar 2 bin 500 bilet satıldı bile. Bizim millet genelde ileriye dönük plan yapmaz ama... Wimbledon’la aynı sırada satışa çıkması etkili oldu sanırım. Belki seyirci kapasitesini artırabiliriz.

"Doğu Anadolu’ya tenis ligi kuracağız”

“Önümüzdeki planlardan biri Doğu Anadolu Tenis Ligi. Örneğin Ağrıspor’da oynayan tenisçiler var. Liglerde oradaki oyuncular buraya gelince dengesizlikler oluyor. İstiyoruz ki Doğu Anadolu kendi içinde bir lig kursun, lisans ücreti de almayacağız. Kendi aralarında oynayarak gelişirler, imkanları daha fazla olan kulüplerle yarışmaya başlarlar. Erzurum, Erzincan, Gaziantep, Kars, Iğdır...
Bu şehirleri içine alan bir lig oluşturacağız.”

Haberin Devamı


“En ünlü tenisçinin Hülya Avşar olmasına kızmıyorum”

* Geçtiğimiz hafta Futbol Federasyonu’nun başkanı değişti, yer yerinden oynadı. Ama tenisin esamisi okunmuyor. Bu sizde ihmal edilmiş çocuk psikolojisi yaratıyor mu?

Zamanında yarattı. Artık uluslararası camiadayım. Hem Uluslararası Tenis Federasyonu’nun delegesiyim hem de Avrupa
Tenis Birliği’nin asbaşkanıyım. O kadar bu işin içindeyim ki, o psikolojiden kurtuldum. Ülkemizi tanıtmak için çok şey yapıyoruz. 70 küsur tane uluslararası turnuvamız var Türkiye’de. Dünyada üçüncü, Avrupa’da ikincisiyiz bu sayıyla. Tenis başka türlü gelişmeyecek Türkiye’de. İyi tenisçiler gördükleri sürece gelişecek.

* Türkiye’de tenisin seyircisi var mı?

Var. Gittikçe de artıyor. Hiç tenis oynamayanlar da çok seyrediyor. Şimdi Wimbledon var, ilgi büyük. Televizyon verdikçe de seyredenlerin, ilgilenenlerin sayısı artıyor. Bir de sosyal statü göstergesi tabii. Kayak, tenis, yelken... Aileler çocuklarını bu tarz sporlara yönlendiriyorlar.

“Tenis konuşulsun da nasıl konuşulursa konuşulsun”

* Tenis, piyano çalmak, at binmek... Bozuluyor musunuz tenisin bu listede değerlendirilmesine?

Hayır. Tenis konuşulsun da, nasıl konuşulursa konuşulsun. Magazinsel de olabilir, hiç önemli değil.

* O zaman Türkiye’nin en tanınmış tenisçisinin Hülya Avşar olmasına da kızmıyorsunuz.

Kızmıyorum tabii. Bence Hülya Avşar’ın çok olumlu etkisi oldu tenise, kendi turnuvaları da var.

* Şu anda sokaktan birini çevirsek bize bir Türk tenisçi adı söylemez. Neden sizce?

Çok zor yükselinen bir spor. Marsel İlhan dünya sıralamasında 105’lerde şu anda, Çağla Büyükakçay 170’lerde. İpek Şenoğlu bir ara çok yükselmişti, şimdi biraz daha rölantide. Puan almaları çok zor.

* Şu anda Türkiye’de “dünya çapında olacaklar” dediğiniz oyuncular var mı?

Bunu söylemek çok zor. 52 haftanın 52’sinde de turnuva oynamaları lazım. Bizde böyle bir sistem yok. Yurtdışında dışarıdan okul bitirme imkanı ya da tenis bursuyla okuyanlar var. Ama biz maalesef bunu Türkiye’de yapamıyoruz. İlk 10’a girerler diyemem, çok uçuk bir tahmin olur. Ama 10 yıl içinde dünya sıralamasında ilk 50’ye girecek oyuncularımız olur.

* Daha çok seyirci için çalışmalarınız var mı?

Bir kere velilerin hepsi seyirci. Yaş grupları ne kadar düşerse, seyirci o kadar artıyor. 8 yaşındaki çocukları seyretmeye anneanne, babaanne, teyze, yenge geliyorlar. Onun dışında bu uluslararası turnuvalar ve TV yayınları seyirci sayısını artırıyor.


Ödül miktarı 4.55 milyon dolar

WTA’in açılımı Woman Tennis Association (Kadın Tenis Birliği). Dünya sırlamasındaki ilk sekiz kadın tenisçi ve dört çift yarışıyorlar. WTA Şampiyonası, yılın son turnuvası oluyor. Sonra tenisçiler kampa giriyorlar. Ödülü çok yüksek, bu yıl 4.55 milyon doları sekiz kişi paylaşacak. WTA Şampiyonası kapalı alanda yapılıyor. 25-30 Ekim arasındaki İstanbul Şampiyonası Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapılacak. Bunun için salon özel tekniklerle tenis kortuna dönüştürülecek. Bina dışına da antrenmanlar için özel kortlar yapılacak. Biletix’ten satışa çıkan biletlerin fiyatları hafta içi 10 TL, hafta sonu 40 TL.


“Bacım başkan diye hitap edenler var”

* Sizin tenis tutkunuz nasıl başladı?

11-12 yaşlarındayken. Ankara TED Koleji’nde okuyordum. Ankara Tenis Kulübü ile kolej arasında bir protokol imzalanmıştı, bir arkadaşımla birlikte tenis dersi almaya başladık. Dört sene oynadım orada, sonra okumaya ABD’ye gittim. ABD’de de bırakmadım tenisi. Hala da en az haftada üç gün oynuyorum.

* Kızınızın tenisle ilişkisi nasıl?

Maalesef... Hiç sormayın. Ben ona hamileyken bile kortun kenarındaydım. 14 yaşına kadar performans oyuncusuydu, sonra bıraktı.

* Hayal kırıklığına uğradınız mı?

Uğradım tabii. Zannettim ki çok iyi bir tenisçi olacak. Ben işin içindeyim, her şey çok kolay. Ama olmadı. Belki diyorum, onun çocuğu olur. Umudumu kaybetmedim. Bazen bir seyahate gitmeden önce bir sonrakinin bavulunu hazırlıyorum

* Federasyon başkanlığına giden yol nasıl açıldı?

1997 yılıydı, o zaman Antalya’da oturuyordum. O zaman TTF’nin Başkanı Şadi Toker’di. Bana “Bizim federasyona girmeyi düşünür müsün?” dedi. Öyle başladım ve hep uluslararası organizasyonları yönettim. 2009’da başkanımız istifa edince, olağanüstü genel kurula gidildi. “Kim olsun, kim çıksın” derken ben hiç üzerime alınmıyordum. Sonunda arkadaşlarım “Hem özveriyle çalışıyorsun hem de vaktin var” dediler.

* Türkiye’de Tenis Federasyonu başkanı olmak... Gerisini siz doldurun.

Zor. Futbol gibi değiliz, sponsorluk konusunda zorlanıyoruz. Devletten aldığımız bir bütçe var, onu kullanmaya çalışıyoruz. Her federasyon başkanının işi zor, kadın federasyon başkanının işi çok daha zor.

* Kadın olmanın zorluklarını nerelerde yaşıyorsunuz?

Bir kere kabul etmiyorlar. Başkan deyince erkek arıyorlar. İlk zamanlarda bir sponsor adayı geldi buraya... İsmimi de herhalde pek anlamadı, Aydın zannetmiş olabilir. Konuştuk konuştuk, bana sonunda “Siz İstanbul’un başkanı mısınız?” dedi. Konuşurken erkekler genelde göz kontağı kurmak istemiyorlar. Anadolu’yu çok geziyorum, orada nasıl hitap edeceklerini bilemiyorlar, “Bacım başkan” diyen bile var.

* Bütün bu işlerin arasında eve gidebiliyor musunuz?

Bazen öyle oluyor ki, bir seyahate gitmeden önce bir sonrakinin bavulunu hazırlıyorum. Eşim Antalyaspor’un eski başkanı, Allah’tan bu işlerin içinde... Problem olmuyor.

Wimbledon tahminleri:
“Kadın tenisi çok daha zor çünkü duygusal iniş çıkışları fazla”


* Bu yoğun tempo içinde Wimbledon’ı takip edebiliyor musunuz?

Elimden geldiğince... Federer’in elendiği maçı seyrettim, çok süpriz oldu benim için. İlk iki seti çok rahat aldı, sonra herhalde konsantrasyonunu kaybetti. Az kalsın Nadal da sakatlanıp maçı bırakıyordu. Ama zor. Maria Şarapova çok iyi gitti şu ana kadar.

* Biz bu söyleşiyi perşembe günü yapıyoruz. Hafta sonu final maçları oynanacak. Tahminleriniz ne?

Kadınlarda finale Şarapova ve Azarenka kalır, maç çok başa baş geçer. O günkü haletiruhiyelerine bağlı kimin kazanacağı. Erkeklerde de herhalde Nadal-Djokoviç oynar, Nadal alır (Finale kadınlarda Şarapova ve Kvitova, erkeklerde Djokoviç ve Nadal çıktı-MZÖ). Bunlar çok özel insanlar. İlk sıradaki ile 30’uncu arasında çok az fark var. Her şey beyinde bitiyor. Yoksa bugün balık yedin, öteki gün protein aldın, alakası yok... Hele kadın tenisi çok daha zor.

* Ne anlamda daha zor?

Kadınlar çok daha duygusal olduğu için iniş çıkışları daha fazla. Bu da korta yansıyor. Tahmin etmediğiniz sürprizlere çok daha açık. Çok iyi başlayıp maçın yarısında çok kötüleşebiliyorlar.

KEŞFETYENİ
Bileti kaptı! Survivor'da ikinci finalist belli oldu
Bileti kaptı! Survivor'da ikinci finalist belli oldu

Cadde | 10.06.2025 - 00:47

Survivor'da nefes kesen mücadele sonrasında ikinci finalist de belli oldu. İşte detaylar...

Yazarlar