Geçtiğimiz hafta Stockholm’ün merkezinde bir kez daha dünya sahnesine kurulan ve yaratıcılığı destekleyen bir konferans vardı.
Sahne gösterişliydi ama özünde oldukça yalın bir çağrı vardı: “In a world where you can be anything, be kind.” — “Her şey olabileceğin bir dünyada, iyi olmayı seç.”
Bu, 2025 Brilliant Minds buluşmasının temasıydı.
Ama öylesine bir slogan değil; bir yön bulma arayışının özüydü.
Brilliant Minds, ilk kez 2015 yılında Spotify’ın kurucusu Daniel Ek ve girişimci Ash Pournouri’nin öncülüğünde, İsveç’in teknolojideki yükselen profilini dünyaya anlatmak için doğdu.
Ancak zaman içinde sadece teknoloji eksenli değil, insan odaklı bir dönüşüm platformuna evrildi.
Bugün, yaratıcılığın, kapsayıcılığın, sürdürülebilirliğin ve sosyal sorumluluğun küresel sahnelerinden biri.
Artık bir vakıf olarak, her yıl Stockholm’de dünyanın en yaratıcı zihinlerini bir araya getiriyor.
Bu yıl Brilliant Minds’ın 10. yaşını kutlarken tema çok anlamlıydı: HumanKIND.
İnsan ve nezaketin birleşiminden oluşan bu kelime oyunu, aslında çağın ihtiyaç duyduğu liderlik biçimini tarif ediyordu.
Teknolojinin algoritmaları arasında unutulmaya yüz tutan empati, kırılganlık ve dayanışma...
Tüm bu insani değerler, Brilliant Minds sahnesinde tekrar tekrar vurgulandı.
İnsanlığın ortak dili olan “iyilik” bu kez kod değil, ana tema oldu.
Hamdi Ulukaya ayakta alkışlandı
Peki ama konuşmacılar arasında kimler vardı?
Grammy adayı sanatçı Gracie Abrams, 7 kez Super Bowl kazanmış Tom Brady, Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmiş olimpik yüzücü ve savaş mültecisi Yusra Mardini, Harvard profesörü ve bestseller yazarı Arthur Brooks, Scale AI’ın kurucu ortağı ve dünyanın ‘self-made’ en genç en zengin kadını unvanlı Lucy Gao…
Her biri kendi alanında zirveye çıkmış, ama zirvede yalnız kalmamayı seçmiş ya da seçmeye çalışan insanlar.
Ancak bu yıl Brilliant Minds sahnesinde özellikle dikkat çeken bir isim vardı ki bizler için ayrı bir gurur kaynağıydı: Hamdi Ulukaya. Erzincan’ın küçük bir köyünde doğup ABD’ye göç eden Ulukaya, Chobani’yi kurarak sadece bir gıda markası yaratmakla kalmadı, aynı zamanda kapitalizmin vicdanlı bir yüzü olabileceğini gösterdi. “Bir mülteci iş bulduğu an artık mülteci değildir” diyerek yıllar önce başlattığı Tent Partnership for Refugees girişimi, bugün 400’ü aşkın şirketin yer aldığı dev bir istihdam ağına dönüştü.
Ulukaya, bu yıl Brilliant Minds sahnesinde iki kez konuştu.
Hem kendi başarı hikâyesinin ardındaki değerleri anlattı, hem de zirvede tek kalmamak gerektiğinin altını çizdi.
Bu yıl konuşmacıları gençlerle buluşturan “A Taste of Brilliant Minds” programı da devam ediyor.
Bu özel oturum, Stockholm çevresinden seçilen 300 genci ücretsiz olarak Brilliant Minds ile tanıştırıyor.
Brilliant Minds’ın hedefi de bu: sahne değil samimiyet.
Brilliant Minds, her ne kadar kapalı devre bir etkinlik olsa da, bu paralel program sayesinde toplumla, özellikle gençlerle bağ kurmayı başarıyor.
İsveç’in değerleriyle dünya sorunlarını kesiştiren bu platform, hepimiz için ilham verici.
Çünkü mesele sadece başarı değil, aynı zamanda başarıyı kiminle ve nasıl paylaştığın...