Maslak’ta uğradığı silahlı saldırı sonrasında aylarca süren fizik tedavi ve rehabilitasyon programına giren İbrahim Tatlıses, bugüne kadar başarılı bir iyileşme süreci geçirmekle kalmadı, aynı zamanda bu konuda bilincin artmasına da büyük katkıda bulundu.
Darüşşafaka Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavisinin ardından geçtiğimiz hafta sonu taburcu olan sanatçının doktoru Dr. Köksal Holoğlu, Tatlıses’ten sonra Türkiye’de rehabilitasyonla ilgili yeni bir dönem başladığını belirtiyor.
* İbrahim Tatlıses’in tedavisiyle birlikte neler değişti?
Bu sayede son iki-üç ayda inanılmaz bir hasta potansiyeli oluştu. Bizi arayan ve başvuran hastalar dört-beş kat arttı. Başvuruların önemli bir kısmını çocuk hastalar oluşturuyor. İbrahim Tatlıses’le başlayan sürecin sisteme çok önemli bir katkısı oldu. Rehabilitasyonla ilgili bir farkındalık oluştu. Daha önce kaza, hasar, travma sonucu felç geçirmiş hastaların önemli bir kısmı hastanedeki operasyon sürecinden veya yoğun bakımdan sonra evlerine gidiyorlardı. Ekonomik durumu iyi olanların evlerine terapist geliyordu. Şimdi ise İbrahim Tatlıses’le başlayan süreçte insanlar fizik tedavi ve rehabilitasyonu keşfettiler. “Rehabilitasyon sonrasında biz de iyi olabiliriz” düşüncesi oluştu.
“16 yıl önce felç geçiren bir hasta geldi”* En çok nerelerden başvuru alıyorsunuz?Hem Türkiye’den hem de yurtdışından. Özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden, Türki Cumhuriyetler’den ciddi hasta potansiyeli oluştu. Bu kliğinimizde bir yıllık randevularımız doldu. İbrahim Tatlıses’in inanılmaz bir popülaritesi var Ortadoğu’da, belki Türkiye’den de fazla. Azerbeycan’dan Tatlıses’i göremeyeceğini bildiği halde sabah gelip anı defterini doldurup geri dönen hayranları var. Yılda bin hasta geliyorsa 5 bin hasta geliyor şimdi. Yurtiçinde de bugüne kadar fizik tedavi almamış birçok hasta bizi aramaya başladı. Örneğin 16 yıl önce felç geçirmiş bir hasta dahi başvurdu. 16 yıldır hiç rehabilitasyon programına girmemiş bir vaka.
* Bu kadar geç başvuran vakalara şans veriliyor mu?Tabii bu tür vakalarda çok zorlanıyorsunuz. Eklem kilitlenmiş, eklemi açamıyorsunuz, fonksiyon kayıpları iyice ilerlemiş oluyor. Kas dokusu tamamen kayboluyor. Yine de bir sonuç alabiliyorsunuz.
* Hastalar en çok neyi soruyor?Birçok hastanın yürüyüş robotu, el robotu gibi yeni teknolojilerden haberi yoktu. Artık fizik tedavide sadece manuel terapilerin yanında robotik tedavilerin teknolojinin de önemli yeri var. Donanımlı merkez sayısı artıyor.
* Tedavisi için Almanya’ya gittiğinde bunun Türkiye için bir prestij kaybı olacağını söylemiştiniz. Bu demecinizden haberdar oldu sanırım.İbrahim Tatlıses Almanya’ya gittikten sonra oradan buraya bir Alman doktor gönderdiler. Alman doktora kliniği gezdirdik ve Türkiye’de böyle bir kliniğin olduğuna, yapılanlara inanamadı. Tatlıses ilk geldiğinde “Bu Alman doktora ne yaptınız, büyülenmiş bir şekilde geldi” dedi. Bunlar hakikaten önemli. Dünyada iki tane yürüyüş robotunun bulunduğu birkaç klinikten biriyiz. Biri Avusturya’da, biri ABD’de. Şu an Türkiye’de bu hizmeti veren kurumların tamamına yakını
dünya standartlarının üzerinde.
* İbrahim Tatlıses’in tedavisinde gelinen nokta nedir?Artık evinden gelip gidecek. Tedavisinde el robotu ve hidroterapi halen kullanılıyor.
El robotunun olduğu katta ve havuzda paravan koridor yapıyoruz İbrahim bey için. Robotlar iyileşme sürecini çok kısalttı, süreci yarı yarıya düşürdü. Yürüyüş robotunda (lokomat) 40’tan fazla seans uyguladık.
* Sol kolu ne durumda? TV’deki görüntülerde sağ elinden destek alıyordu?Sol kolunun rehabilitasyonu üç-beş ay daha sürecek. Solunu kullanabiliyor ama aceleciliğinden, belki biraz tembellikten sağ koluyla kaldırıyordu TV’deki görüntülerde.
“Meslek hayatımda gördüğüm en uyumlu hasta” *İbrahim Tatlıses nasıl bir hasta?Çok iyi, müthiş uyumlu bir hasta. Sürekli daha çok seansa girmek isteyen, hevesli ve katılımcı bir hasta. Birçok hasta bir süre sonra vazgeçmeye, tedaviden kaçmaya başlar. Kişilik yapısı böyle olmasa belki iyileşmesi daha zor olurdu. Meslek hayatımda İbrahim Tatlıses’ten daha uyumlu daha katılımcı bir hasta görmedim.
* Tatlıses’in buradaki bir günü nasıl geçiyordu?9.00-17.00 arası tedavi görüyor, aralarda dinlenip uyuyordu. Tedaviden sonra yakınları ziyaret ediyordu. Uyku düzeni ve beslenmesine çok dikkat eden bir hasta. Kebap çok yemiyordu mesela, burada çıkan yemeği de, dışarıdan gelen yemekleri de yiyordu. Gece en geç 22.30’da uyuyordu. Burada bir nevi kamp hayatına girmişti.
* Peki evlilik nasıl etkiledi tedavisini?Evlilik ve çocuk genelde çok olumlu etkiler tedavi sürecini. Evlilik İbrahim beyi de pozitif etkiledi. Eşi çok destek oluyor, her şeyine yardımcı oluyor.
“SGK’nın da bakış açısı değişti” “
Devlet bu konudaki eksikliğin farkına vardı ve yapılması gerekenler konusunda süreci hızlandırmaya başladı. İyi bir sonuç alınacak inşallah. SGK yetkilileri fiyat politikaları konusunda yeni bir çalışma yapacak. Bir SGK yetkilisine kurumumuzu gezdirdik ve düşünceleri değişti. Daha önce SGK’yla anlaşmamız vardı ama iptal etmiştik. SGK yalnız bir seans tedaviyi karşılıyor, o da çok komik rakamlarla. Terapistin maliyetinin bile altında. Rehabilitasyon hastanesi çok maliyetli, çok masraflı bir iş. SGK’ya, verdikleri rakamlarla rehabilitasyon hizmeti sunamayacağımızı anlatmaya çalışıyoruz. Robotların bir seansı 200 lira. Hastanın birer seans fizyoterapi, ergoterapi, havuzda hidroterapi alması gerekiyor. Yine felç sonrası konuşma terapisi alması gerekiyor ya da kognitif terapi bir seans alması gerekiyor ki bunlar çok komplike işler. SGK ise ‘Günde 50 lira öderim, bir seans öderim’ diyor.”