Adaletin kolu kesik

GAZETECİ Metin Göktepe davasının 6. duruşması dün Afyon'da yapıldı. Dün aynı zamanda 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışının 89. yıl dönümüydü. Afyon'da gazeteciler açısından her şey dört dörtlüktü. Ancak "bağımsız yargı" için aynı şeyi söylemek mümkün olamadı. Çünkü davanın omurgasını oluşturan gıyabi tutuklu polisler yine Afyon'a teşrif etmek nezaketini göstermediler!
Oysa dünkü gazetelerde kocaman başlıklarla Başbakan Mesut Yılmaz'ın davaya ilişkin sözleri vardı. Başbakan, yanında bulunan gazetecilerin huzurunda İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu'na direktif vermişti:
"Sanık polisleri Afyon'a götürün!"
Ancak polis, sanık polisleri yakalayıp Afyon'a getirmedi.
Avukat Fikret İlkiz, duruşmada bu aczi açıklarken şöyle diyordu:
"Geçen duruşmada mahkeme başkanı, tutuklama konsundaki kuşkularımızı dile getirirken, `merak etmeyin adaletin eli uzundur' demişti. Şimdi görüyoruz ki, adaletin kolu kesilmiş durumdadır. Başbakanın emriyle bile bu sanıklar mahkemeye getirilemiyorsa, biz kime başvuracağız?"
Bu sorunun yanıtını sinema sanatçısı Halil Ergün, Zafer Anıtı önünde yaptığı anlamlı konuşmada bir saat önce vermişti:
"Mesele 5 polisin yargılanıp mahkum olması sorunu değildir. Artık Güvenlik Güçleri kavramı `kültürü'nün, insancıl ve hukuka saygılı bir konuma getirmek zorundayız."
İşte bu sağlanamadığı için gazeteci öldürmekten sanık, üstelik de gıyabi tutuklu polisler mahkeme önüne getirilemiyor.
Demokrasiyi de hırpalayan "sakat kültür" ne yazık ki, geçmişten gelen zalim bir çizgi oluşturuyor. Yıllarını demokrasi mücadelesine adayan sosyalist politikacı Dr. Sevim Belli, "bizim çocukluğumuzdan beri hep kalemler kırıldı. Şimdi bu kültür gelişti, kalemlerin yanında kafalar da kırılıyor" diyordu.
Yazar Erol Toy da aynı kaderi paylaşmıştı. Fikirleri yüzüden hala yargılanıyordu. Toy, Zafer Anıtı önünde yaptığı buruk konuşmada bu durumu dile getiriyordu. Ömürler tükeniyor, zulümler tükenmiyordu.
Bütün bunlara karşın Göktepe davasında bir "umut kıpırtısı" daha yaşandı. Ağır Ceza reisi Kamil Şerif izinli olduğu için duruşmayı Hakim Nilgün Uçar yönetiyordu. Tutuksuz yargılanan polislerden Metin Kuşat, Burhan Koç, Fedai Korkmaz ve Murat Polat hakkında "gıyabi tutuklama" kararı vermek basiretini gösterdi. Ayrıca kameramanlar ve fotomuhabirlerinin duruşma boyunca salonda çalışmalarına hiç bir kısıtlama getirmeyerek, basının duruşmalara engel olmadığını da gösterme imkanı sağladı.
Afyon'da kutlanan "Gazeteciler Günü"nde, gazeteci öldürmekten sanık polislerin yargılanmasına doğru - küçük - bir adım daha atıldı. Bakalım 7. duruşmada sanık sandalyeleri dolu olacak mı?