31.01.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:
BİR grup kadın, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller hakkında vaatlerini yerine getirmediği gerekçesiyle bin liralık manevi tazminat davası açtı. Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın dünkü duruşmasına Çiller'in seçim vaatlerini yerine getirmediğini öne süren bir grup kadın, avukatlarıyla birlikte katıldı.
Davacı avukatlarından Saliha Esen, duruşmada Tansu Çiller'in seçim öncesinde Refah Partisi ile koalisyon yapmayacaklarına dair taahhüt ve vaatleri olduğunu bu konuşmaları da yazılı basında ve televizyonlarda kamuoyuna karşı yaptığını ifade ederek, davanın kabulünü istedi. Mahkeme hakimi ise davacı tarafın delillerini ve tanıklarını ortaya koymaları için süre vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Aralarında, Türkan Taylan, Necla Arat, Olcay Yezdane, Sema Erkul'un da bulunduğu 33 kadının dönemin Başbakanı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller hakkında, "taahhüt ve vaadi ihlal nedeniyle" açtığı manevi tazminat davasının konusu şöyle özetlendi:
"Öncelikle vatandaş olarak ayrıca kadın kimliği nedeniyle uğranılan zararın giderimi yönünde miktarın artırımı ve tazmin şeklinin ilavesi mahkemenin takdirine bırakılarak davalı Tansu Çiller'in basında açıklama yapması ve ayrıca her bir davacı için şimdilik bin lira manevi tazminata hükmedilmesi istemine ilişkindir."
Kadınların mahkemeye verdiği dilekçede Çiller'in seçim kampanyalarında laik hukuk devleti ilkesine demokratik hak ve özgürlüklerine bağlı kalacağını söylediği belirtildi. Dilekçede hükümet kurulma aşamasında laik hukuk devlet ilkesine aykırı bir düzenin söylemi ve özlemi içinde olan bir parti ile işbirliği yapmayacağını, kişisel çıkar uğruna ülkeyi karanlığa götürmeyeceğini açık ve net bir şekilde vurgulayan Tansu Çiller'in bu konuda milletin gözü önünde taahhüt ve vaatte bulunduğu belirtildi. Dilekçede Çiller'in seçim öncesi verdiği vaatleri yerine getirmeyerek ağır kusurlu olduğu iddia edildi. Avukat Saliha Esen tarafından mahkemeye verilen dilekçede şöyle denildi:
"Müvekkillerim ilkeli ve dürüst olduğunu iddia eden davalı Tansu Çiller'e güvenmiş, özellikle kadın olması nedeniyle bu ilkelere sahip çıkmasının topluma ve kadınlarımıza örnek olacağı inancıyla olumlu tutumlarıyla ve bir kısım müvekillimin ayrıca oylarıyla davalıya destek olmuşlardır. Ancak davalı tüm bağlı olduğunu belirttiği ilkelerin ve defalarca dile getirdiği, `din devleti özlemcisi bir siyasi parti ile koalisyon kurarak ülkeyi karanlığa götürmeyeceği' vaadiyle `Refah ülke için zararlı, bu koalisyonun engellenmesi gerekir', `Refah'a teslim olmam', beyan ve taahhütlerinin aksine çıkar koalisyonu ortaklığını kabul etmiştir."