'Atatürk Larousse zorla değiştirtti Erdoğan bedava izin verdi'

Atatürk’ün geçmişte Fransız Büyükelçisini çağırarak Larousse’ta Türkiye aleyhindeki yer alan bir ifadenin değişmesini zorla sağladığını anlatan Zeybek, "Başbakan bu teklifi önleyebilirdi. Bir sene önce Fransa’nın NATO’ya dönüşüyle ilgili olarak eğer Türkiye Başbakanı gerçek bir devlet adamı olsaydı, o zaman önlemini alırdı ve derdi ki, ‘Evet biz size NATO’da oy vereceğiz. Ama sakın yanlışlık yapma Sarkozy’" ifadesini kullandı.

-"YAPTIRIMLAR ALELACELE BULUNDU"-

DP Genel başkanı Namık Kemal Zeybek, Türk-Fransız İlişkileri ve Hükümetin açıkladığı yaptırımlar konusunda yaptığı yazılı açıklamada, 8 maddelik yaptırımın acele bulunmuş, "dostlar alışverişte görsün durumu" olduğunu belirterek, "Fransa’ya karşı değil, Türkiye kamuoyuna ‘bak bak biz neler yapıyoruz’ demek için hazırlanmış bir liste. ‘Fransa’ya ağzının payını verdik’ niteliğinde bir takım sözler. Bunların yaptırım olduğuna kimse inanmaz. Bu maddelerin Fransa’ya hiçbir etkisi olmaz. Gülüyorlardır şimdi Fransızlar" dedi.

-"TİTRİYORLARDIR"-

"Sayın Başbakan’ın açıkladığı yaptırımlardan Fransa korkudan titriyordur! Fransa bu işleri ciddiye alıyor mu? Kapitalist devletler için yaptırım, gerçekten ekonomik çıkarlarına zarar verecek bir şeyler yapıyorsan bir anlam taşır" görüşünü savunan Zeybek, Ermeni ayaklanmasından Fransa’nın sorumlu olduğu konusunun anlatılması gerektiğini savundu. Zeybek "TBMM bu işi görüşmelidir. Fransa suçludur. Fransa’nın suçluluğu ilan edilmelidir" dedi.

-"BİZ OLSAYDIK ATATÜRK’ÜN BAKTIĞI GİBİ BAKARDIK"-

DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, açıklamasında "Biz olsaydık, bizim Fransa ve Avrupa ile ilişkilerimiz, bu şekilde yalvar -yakar olmazdı. Diz çöküp de, ‘aman bizi destekleyin, ne olur bir müzakere tarihi verin ‘ diyen bir iktidar olmazdık. Biz olsaydık, Mustafa Kemal Atatürk’ün baktığı gibi yapardık" ifadesini kullanırken şöyle dedi:

"Fransa’daki bir sözlükte, Larousse’da Türkiye’ye hakaret eden bir cümle vardı. Atatürk, Fransız büyükelçisini çağırdı ve ‘bunu değiştirmezseniz yarın İstanbul’daki bütün kiliselerinizi kapatacağız’ dedi. Büyükelçi ayağa fırladı, ‘Hani siz laiktiniz. Kilisenin işlerine karışmıyordunuz’ diye cevap verdi. Ancak ertesi gün Fransa o sözlüğü toplattı ve yeni baskısında da Türkiye’ye hakaret eden o cümle yer almadı. Uluslararası ilişkilerde ezik büzük olmayacaksınız. Fransa’dan ya da başka bir ülkeden herhangi bir şey dilenmek ihtiyacı içinde olan bir iktidar olmayacaksınız. Dik duracaksınız. Dik durduğunuz zaman size saygı gösteriyorlar. Teklif Fransız Senatosu’ndan geçmezse iyi olur. Ayrıca bu işe, bu kadar önem verilmesi de doğru değil. Olduğundan daha fazla değer verilmesi de doğru değil."

-"TÜRKİYE FRANSA’NIN NATO’YA DÖNMESİNE BEDAVA İZİN VERDİ"-

Başbakan bu teklifi önleyebilirdi. Bir sene önce Fransa’nın NATO’ya dönüşüyle ilgili olarak eğer Türkiye Başbakanı gerçek bir devlet adamı olsaydı, o zaman önlemini alırdı ve derdi ki, ‘Evet biz size NATO’da oy vereceğiz. Ama sakın yanlışlık yapma Sarkozy. One minute, yanlışlık yapma’ derdi. Bir örtülü anlaşmayla, bu tür şeylerin gündeme gelmesini önlerdi. Böyle bedava, çok ucuz, çok kolay birtakım destekler veriliyor."

-"AKRABALARIMI ERMENİ ÇETELERİ KESTİ, SATIRLA DOĞRADI"-

Ermeni soykırımı diye bir şey olmadığını belirten DP Genel Başkanı Zeybek açıklamasına şöyle devam etti:

"Ermeni çetelerinin Müslüman soykırımı vardır. Bu, niye anlatılmaz? Gümüşhane ile Bayburt arasındaki bir köprünün altında benim Abdullah dedemin kardeşi ve yeğeni, Ermeni çeteleri tarafından doğrandı ve onların parçaları Osluk suyundan toplandı, getirildi köprünün altına gömüldü. Büyüklerimiz bu faciayı bizlere anlatmak istemezlerdi. Sonradan öğrendik. Van’da on binlerce Müslüman öldürüldü. Doğu Anadolu’da bazı köyler yakıldı. Bayburt’un büyük Camii’ne Müslüman Türk gençleri toplandı, Ermeni çeteleri tarafından yakıldı. Gerçek, bu. Bu konular bizde rahatlıkla konuşuluyor. Demek ki bizde en azından bu anlamda, düşünce özgürlüğü ve bilim özgürlüğü var. Bunun müeyyidesi de yok. Tam tersine, böyle yalanları yayanlar itibar da görüyorlar."