Siyaset Bakan Kasapoğlu: 'Kudüs hepimizin büyük ve kanayan bir yarası'

Bakan Kasapoğlu: 'Kudüs hepimizin büyük ve kanayan bir yarası'

16.10.2021 - 14:23 | Son Güncellenme:

Kudüs Eğitim Kültür ve Araştırma Derneği Uluslararası Hepimiz Meryemiz Konferansı'na katılan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Kudüs davasına sahip çıktıklarını söyledi.

Bakan Kasapoğlu: Kudüs hepimizin büyük ve kanayan bir yarası

İstanbul'da bir otelde gerçekleştirilen konferansta konuşan Kasapoğlu, "Kudüs hepimizin büyük ve kanayan bir yarası. İsrail'in hak ve hukuk tanımaz işgali sona erinceye kadar da bu yara hep açık kalacak, sızısı devam edecek." dedi.

Haberin Devamı

"Kudüslü kardeşlerimizin hissiyatını gönüllerimizde hissedeceğiz ve bu şuurla Kudüs davasını hep yaşatacağız." ifadelerini kullanan Kasapoğlu, "Kudüs'te İslam sancağını dalgalandıran, o mübarek topraklara canları pahasına sahip çıkan kardeşlerimiz de bu kutsal davanın birer neferi. Onların derdi bizim derdimiz, onların davası bizim davamız, onların umutları bizim umutlarımız. Kudüs'te çok uzun yıllardır Müslümanlara yönelik ağır baskılar, zulümler gerçekleşiyor. Evler yıkılıyor, ocaklar söndürülüyor. Haksız uygulamalar, hukuksuz yargılamalar, tutuklamalar yaşanıyor." diye konuştu.

"BU KUTLU MÜCADELENİN BİR PARÇASI OLMAK DURUMUNDAYIZ"

İsrail'in Kudüs'e karşı yıldırma politikalarının devam ettiğini kaydeden Kasapoğlu, şunları aktardı:

Haberin Devamı

"Aziz Filistin toprağı talan ediliyor. Yıldırma politikalarının sonu gelmiyor. Bu zorluklara karşı mücadelenin en önünde, yiğit, cesur, cefakar, vefakar Kudüslü kadınlar var. O kadınların yetiştirdiği, Kudüs aşkıyla yoğurduğu gençler var. Kudüs'ü ayakta tutan şuur bu şuurdur. Kudüs sadece Kudüs'te yaşayanların değil hepimizin şehri, hepimizin beldesi, hepimizin davası. Kudüs hepimize aziz bir emanet. Kudüs'ü koruma, Kudüs'ü savunma hepimizin boynunun borcu. Kudüslü kardeşlerimiz her gün haksızlıkla dolu pek çok muameleyle karşı karşıya kalıyor. Bu zorluklara canları pahasına göğüs gererek bu beldeyi savunuyorlar. Onlarla orada bizzat olamasak da tüm imkanlarımızı seferber ederek bu kutlu mücadelenin bir parçası olmak durumundayız. Bizim inancımız bunu gerektirir. Hepimiz Meryemiz Platformu ve Nisaülaksa Derneği bu yolda halisane gayret gösteren, Kudüs'ü bir dava olarak gören önemli teşekküller. Hepimiz adına bu kutsal görevi yerine getirmek için kıymetli çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Bugün bizi bir araya getiren konferans da bu çalışmaların bir parçası. İnanıyorum ki bu ortak şuur bereketli sonuçları getirecek ve Kudüs-ü Şerif'in İsrail işgalinden kurtulması için verilen anlamlı mücadeleye güç kazandıracak."

İsrail işgalinin bir gün sona ereceğine inandığını kaydeden Bakan Kasapoğlu, "Bizler çocuklarımızı, gençlerimizi bu ruhla yetiştirmeli ve bu ruhla donatmalıyız. Hepimize önemli görevler düşüyor. 'Hepimiz Meryem'iz" ifadesi tüm kuşatıcılığıyla bu sorumluluğumuzu hatırlatıyor. Hiçbir zulüm ilelebet hükümran olmaz. İnanıyor ve biliyoruz ki bu işgal bir gün son bulacak, Kudüs kurtulacak, Filistin kurtulacak. Hepsi birer Meryem olan Kudüslü kadınların cefası bir gün bitecek ve Kudüslü kadınların, gençlerin yüzleri zaferle aydınlanacak. Bize düşen, bu heyecan ve gayretle Kudüslü kardeşlerimizin yanında olmak, her ihtiyaçlarına koşmak, gerektiğinde yaralarına deva, sofralarına aş olmak, Kudüs'ü işgal edenlerin zulmünü unutmamak ve unutturmamak, tüm insanlığı bu anlamda bilinçlendirmek." şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

"KUDÜSLÜ KADINLARDAN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR"

İslam dünyasının, Kudüs'te yaşanan işgali sona erdirecek güce ulaşacağını dile getiren Kasapoğlu şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Davos'ta onların yüzüne haykırdığı, 'Onlar öldürmeyi çok iyi bilir.' ifadesi var. Onlara inat bizim de yaşatmayı iyi bilmemiz gerekiyor. Kudüs'ü, Filistin'i, Mescid-i Aksa'yı çok iyi bilmemiz ve gönüllerimizde dipdiri tutmamız gerekiyor. İyiliği, güzelliği, merhameti, adaleti, hakkaniyeti çok iyi bilmemiz ve yaşatmamız gerekiyor. Bu bizlerin Kudüs'e, Filistin'e, Mescid-i Aksa'ya borcudur. İnanıyorum ki İslam ümmeti er ya da geç bu işgali sona erdirecek şuura, güce ve kararlılığa erişecektir. Bizler bu yolda bize düşeni yapma noktasında son derece kararlıyız. Gençlerimizin Kudüs'ün kutsiyetine vakıf bir şekilde yetişmeleri için Türkiye Cumhuriyetinin tüm müesseseleri olarak Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde pek çok çalışmayı gerçekleştiriyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak da 2018 yılında Kudüs'ü İslam Dünyası Gençlik Başkenti olarak ilan ettik ve bu süreçte pek çok etkinlik gerçekleştirdik. Kudüs'ün kurtuluşuna giden yol, İslam kardeşliğinin en güçlü şekilde var olmasından geçiyor. Her Müslümanın görevi kendi sorumluluğu içinde bu yüce amaç için çaba göstermektir. Müslüman umutsuz olamaz. Nasıl Kudüslü kadınlar yaşadıkları onca zulme, baskıya rağmen Kudüs'e olan inançlarını, sadakatlerini yitirmiyorsa, biz de hiçbir zaman umudumuzu ve kararlılığımızı yitirmeyeceğiz. Kudüslü kadınlardan öğreneceğimiz çok şey var. Onların Kudüs'e olan sadakati bizim için önemli bir kılavuz, önemli bir ilham kaynağı. Filistin'in özgürlüğü yolunda canını feda eden tüm şehitleri rahmet ve minnetle yad ediyorum. Rabbim bu bilinci bu ümmetin çocuklarından eksik etmesin."