CHP’deki vatandaş krizi nasıl aşıldı?

Anayasa Uzlaşma Komisyonu, Mayıs 2012’de yazım aşamasına geçerken CHP, sunduğu taslak metninde “vatandaşlık” tanımına yer vermedi. CHP’nin; “Vatandaşlık (Türk Vatandaşlığı/Türkiye Vatandaşlığı) şeklinde hazırladığı madde başlığının altına düştüğü iki paragraflık not, parti içinde ulusalcı ve değişimciler arasında yaşanan görüş ayrılığının ilk yansıması oldu. CHP’nin somut bir tanım ortaya koyamaması Uzlaşma Komisyonu’nda tıkanıklığa yol açarken çalışmaların kesintiye uğramaması için, “vatandaşlık maddesinin” görüşmeleri, bölüm sonuna bırakıldı.
Böylece CHP, vatandaşlık maddesinde zaman kazanmış oldu. CHP’nin son kararı merakla beklenirken Uzlaşma Komisyonu’nun CHP’li Üyesi Süheyl Batum, Cumhuriyetin temel nitelikleri doğrultusunda tanımının yapılması gerektiğini savunduğu, “vatandaşlık maddesi” konusunda bir taslak metin kaleme aldı. Batum, bu metin üzerinden, CHP grubu ve genel merkez düzleminde nabız yoklaması yaptı. Anket sonuçlarında, büyük ölçüde kendi savunduğu “Türk vatandaşlığı” kavramına sıcak bakıldığını gören Batum, parti içindeki ulusalcıların desteğini aldı.

İki kez ertelediler
Uzlaşma Komisyonu, görüşme takvimi gelmesine rağmen CHP içindeki kriz nedeniyle bir türlü toplanamadı. Uzlaşma Komisyonu toplantısını iki kez mazeret göstererek erteleten CHP’de, yoğun bir temas trafiği yaşandı. Ulusalcılar ile değişimcilerin ortaya koyduğu vatandaşlık tanımları CHP lideri Kılıçdaroğlu başkanlığında, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyelerinin de katıldığı MYK’da masaya yatırıldı. Batum’un yürüttüğü kulisten çıkan sonucun Kılıçdaroğlu tarafından da benimsenmesi üzerine CHP’nin vatandaşlık tanımı önerisine “Türk vatandaşlığı dil, din, ırk cinsiyet, etnik köken, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri sebeplere bağlı olmaksızın herkesin ‘eşitlik’ temelinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması anlamına gelir” ifadeleri yazıldı.