Siyaset Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay açıkladı! Şu an kontrolümüz altında

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay açıkladı! Şu an kontrolümüz altında

25.10.2019 - 12:21 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Fırat’ın doğusundaki yaklaşık 480 kilometrelik alanın 120 kilometresi şu anda kontrolümüz altında bulunmaktadır." dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay açıkladı Şu an kontrolümüz altında

Oktay, Meyra Palace Otel'de, Küresel Gazeteciler Cemiyeti tarafından  düzenlenen 21. Dünya Rus Medya Kongresi'nde yaptığı konuşmada, köklü basın-yayın  geleneğinin temsilcisi Küresel Gazeteciler Konseyi'nin ev sahipliğinde, Rus dili  konuşan uluslararası medya mensuplarını Türkiye'de buluşturan organizasyonun,  Türkiye-Rusya dostluğuna katkı sağlayacağına inandığını belirtti.

Haberin Devamı

Birçok meslek gibi gazeteciliğin de içinde yaşanan dijital dönüşüm  çağının etkisiyle yenilendiğini, dönüştüğünü ifade eden Oktay, yeni medya  araçlarıyla medyanın insan hayatına bu derece girmesinin sonucunda yeni yayın  uygulamalarının zaman kazandıran pek çok özelliğinin yanında, kontrol edici ve  yönlendirici taraflarının da tartışılmaya başlandığını söyledi.

Demokrasinin ana unsurlarından olan medyanın bugün fikirleri,  tavırları, tüketim eğilimlerini ve hatta dünyayı algılayış biçimini doğrudan  etkilediğini anlatan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Delile dayanan objektif bilginin toplumlara yön vermesinde bir  sakınca yoktur. Ancak üzülerek şahitlik ediyoruz ki doğru ve yanlış bilgiyi ayırt  etmeye zaman kalmadan hızla yayılan subjektif yorumlar, günümüzde toplumla  hakikat arasında perde olmaktadır. Bu açıdan özellikle uluslararası medya  mensuplarının, hakkında haber yazdıkları ülkeleri yakından tanımaları ve bu  ülkelerde bulunan kültürel arka plandan haberdar olmaları son derece önemlidir.  Böylece medya mensupları ülke gerçekliğine aşina olarak dezenformasyondan ve ön  yargılardan arınmış objektif bilgiyi kamuoyuyla kolaylıkla paylaşabilirler.

Haberin Devamı

Bu kapsamda İletişim Başkanlığı farklı ülkelerden basın heyetlerini  Türkiye’de ağırlamaya yönelik çalışmalar yürütmektedir. Uluslararası medya  bağlantılarını ve iş birliğini artırmak amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında  geçtiğimiz Haziran ayında 15 Rus medya mensubu İletişim Başkanlığı’nın programına  katılım sağlamıştır. Bu tarz iş birliklerine İngilizce dilini kullanan  uluslararası basın temsilcilerinin yanı sıra Arapça ve Rusça dilinde haber yapan  gazetecilerin dahil olmasına ayrıca önem veriyoruz. Ülkemizin jeopolitik konumu  ve diplomasi vizyonundan hareketle yakın ikili ilişkilere sahip olduğumuz Rusya  ile medya alanında kurulacak her bir köprü, Türkiye için müstesna bir yere sahip  olacaktır."

TÜRK-RUS İLİŞKİLERİ

Oktay, 15 asrı aşkın bir süredir devam eden Türk-Rus ilişkilerinin her  iki ülke için olduğu kadar bölge hatta dünya siyaseti için de her dönem büyük  önem arz ettiğini vurguladı.

Haberin Devamı

Son dönemde, karşılıklı etkileşim ve iş birliği üzerinde yükselen  Türkiye-Rusya ilişkilerinin, soğuk savaşın bitişini izleyen 1990'lı yıllardan  beri gelişmeye devam ettiğine ve özellikle geçtiğimiz 15 yılda daha samimi bir  seyir izlediğine dikkati çeken Oktay, "Sovyetler Birliği Yüksek Sovyet Prezidyum  Başkanı Podgornıy’in 1972’de ülkemize gerçekleştirdiği ziyaretten sonra ilk  Başkan düzeyindeki ziyaret Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından 2004 yılında  gerçekleştirilmiştir. 32 yıl aradan sonra başlayan ziyaret trafiği şu anda aradan  geçen yılların açığını kapatacak şekilde son derece sıkı ve hareketli bir seyir  izlemektedir." diye konuştu.

Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Putin'in 2019 yılında 6  kez yüz yüze, 9 kez de telefonla görüştüklerini anımsattı.

Son olarak bu hafta içi Soçi’de, bölgede istikrar ve refah açısından  son derece önemli bir buluşma gerçekleştirildiğini hatırlatan Oktay,  "Karadeniz'in iki kıyısına güneşli havalar taşıyan Türkiye ve Rusya  Cumhurbaşkanları arasındaki dostluk, sadece iki ülke açısından değil bölgesel ve  küresel önem taşımaktadır. Güçlü devlet geleneğine sahip iki ülke arasındaki  mevcut ilişkilerin kurumsallaşması ve dostane işbirliğinin sürdürülebilir hale  gelmesi için yoğun çabamız sürmektedir." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ

Rusya ile ilişkileri hem toplumsal ve insani boyutta hem de diplomatik  ve ekonomik alanda ilerletmeye kararlı olduklarını vurgulayan Oktay, şu  değerlendirmelerde bulundu:

"Öncelikli olarak 100 milyar dolar ticaret hacmini ve 6 milyon turist  sayısını hedeflemekteyiz. Ama her şeyden önemlisi, Rusya ile sağlayacağımız iş  birliği ile bölgede istikrarın, refahın ve huzurun hakim olmasını amaçlamaktayız.  Bu kapsamda Barış Pınarı Operasyonu dahilinde Rusya ile varılan mutabakata önem  veriyor; Suriye krizinin çözümüne yönelik birlikte katkı sağladığımız bir fırsat  olduğunu düşünüyorum. Suriye krizinin çözümüne yönelik attığımız her bir adımın  gayesi bölgede akan kanın durması ve Suriye'nin sekiz yıldır özlemini çektiği  huzur ortamına kavuşmasıdır.

Haberin Devamı

Suriye'de krizin başladığı ilk günlerden itibaren Türkiye, her zaman  çözümün Suriye toprakları içinde aranmasından yana olmuş, Suriye'nin toprak  bütünlüğüne daima saygı duymuştur. Bu kapsamda siyasi ve diplomatik gayretlerimiz  kesintisiz sürmüştür. Türkiye, Rusya ve İran’ın desteğiyle İdlib'de oluşturulan  görece sükunet ortamı sayesinde yüzbinlerce insanın hayatı kurtulmuş ve yeni bir  göç dalgasının önüne geçilmiştir. Türkiye'nin hem Fırat'ın batısında hem de  doğusunda teröre karşı verdiği mücadele kendi çıkarlarımızın gerektirdiği bir  tercih değil, bölge istikrarı için hayati bir zorunluluktur."

Oktay, Türkiye'de bulunan 4 milyonu aşkın sığınmacının yuvalarına geri  dönüşlerinin Suriye'nin yeniden huzura, güvene ve istikrara kavuşmasıyla mümkün  olduğunu aktardı.

"TERÖR KORİDORUNA KARŞI ÇIKMAK EN DOĞAL HAKKIMIZDIR"

"PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin Suriye krizini ülkemize  taşıma gayretleri ve sınır güvenliğimiz konusunda taşıdığımız hassasiyet, bizi bu  meselede sahada fiilen var olmaya mecbur etmiştir." diyen Oktay, şunları söyledi:

"Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla Türkiye, Suriye krizinin  başlangıcından bu yana ilmek ilmek dokunan terör yanlısı oyunları bozmuştur. Bu  bölgelerde güvenli hale getirilen kısımlara dönen sığınmacılar şimdi kendi  topraklarında huzur içinde hayatlarına devam etmektedir. Fırat'ın doğusunda da  bir güvenli bölge oluşturmak için sınır güvenliğimizin sağlanması ve ülkemizde  bulunan Suriyeli sığınmacıların yurtlarına güvenli şekilde dönmelerinin  sağlanması amacıyla Barış Pınarı Harekâtı gerçekleştirilmiştir. 9 gün devam eden  operasyon, ABD ve Rusya ile varılan mutabakat sonucunda başarıyla  sonuçlandırılmıştır. 911 kilometre uzunluğunda sınırımız olan bir bölgede kimse  40 yıldır asker- sivil demeden vatandaşımızın canına kıyan katil bir örgütün  palazlanmasına izin vermemizi bekleyemez.

Burada oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna karşı çıkmak en doğal  hakkımızdır ve bu hakkımızı hem masada hem sahada savunmaya devam ediyoruz. Şimdi  Mehmetçiğimiz, Suriye Milli Ordusu ile birlikte harekat alanını tarayarak, geride  bıraktıkları terör tuzaklarını etkisiz hale getirmektedir. Fırat’ın doğusundaki  yaklaşık 480 kilometrelik alanın 120 kilometresi şu anda kontrolümüz altında  bulunmaktadır. Kalan kısmının kontrol altında tutulması hususunda da Rusya ile  mutabakata varmış durumdayız."

Fuat Oktay, uluslararası toplumun desteğiyle barış koridoru bölgesine,  yaklaşık 2 milyon sığınmacının gönüllü geri dönüşünü hedeflediklerini hatırlattı.

"ULUSLARARASI TOPLUMUN EŞİT SORUMLULUK PAYLAŞMASINI İSTİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin dostlarıyla yürüyen,  sahada sözünü söyleyen ve bunun gereğini yaparak sahada netice alan bir ülke  olduğunu vurgulayan Oktay, şunları kaydetti:

"Rusya ile göçmenlerin geri dönüşleri konusunda da yakın çalışacağız.  Amerika ve Rusya ile varılan mutabakatların amacına ulaşması, PKK/YPG ve DEAŞ  terör örgütlerinin Suriye’den tamamen temizlenmesine bağlıdır. Terörün küresel  bir sorun olduğunu kabul ederek diğer ülkelerin de ülkemizin teröre karşı meşru  mücadelesinde destek olmasını bekliyoruz. Uluslararası toplumun iyi terörist kötü  terörist ya da kullanışlı, kullanışsız örgüt ayrımı yapmaktan kaçınarak, insani  veçhelerle, Türkiye ile eşit sorumluluk paylaşmasını arzu ediyoruz.

Barış Pınarı Harekatı sırasında ne yazık ki uluslararası medyada  yayılan dezenformasyonlar ve taraflı tutumlar ile de mücadele etmek durumunda  kaldık. Sınıra yakın ilçelerimizde sivil vatandaşlarımızın terörün hedefi olması  ve PKK/YPG'nin gerçek yüzü yabancı basında neredeyse hiç yer bulmadı. Bu süreçte,  Türkiye'nin haklı ve meşru mücadelesinin dünya kamuoyuna duyurulmasında siz  uluslararası medya temsilcilerinin de desteğini istiyoruz. Sizlerden beklentimiz,  Barış Pınarı Harekatı'nın amacının bölgede istikrarı sağlamak ve terörle mücadele  olduğunu, asla Kürtlere ya da herhangi bir etnik unsura yönelik yapılmadığını ve  terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi haberler ve yayınlarınızla  dünyaya anlatmanızdır. Yani Türkiye'de ve bölgede yaşanan gerçekliği hiçbir  ülkenin gözüyle değil objektif bir şekilde kendi gözünüzle görmeniz,  gözlemlemenizdir."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Küresel Gazeteciler Konseyi’nin ev  sahipliğinde Rus Dili konuşan uluslararası medya temsilcilerinin Türkiye'de  ağırladığı kongre vesilesiyle önemli dostluk köprülerinin ve iş birliklerinin  kurulacağına inandığını sözlerine ekledi.