Erdoğan’dan Meclis açılışında birlik ve beraberlik mesajı: Parçalanarak güçlenemeyiz

HABER: l Önder Yılmaz l Aslıhan Altay Karataş l Mehtap Gökdemir l Ayşegül Kahvecioğlu l Namık Durukan l Bahar Atakan - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’deki yasama yılı açılışında birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, “Hiçbirimiz için başka Türkiye yok. Hiçbirimiz için başka vatan yok. Hiçbirimiz için başka devlet yok. Hiçbirimiz için başka gelecek yok. Aklımızdan asla çıkarmamalıyız ki, bölünerek büyüyemeyiz, parçalanarak güçlenemeyiz” dedi. Erdoğan, Kürt sorunu tartışması ile ilgili de, “Yıllarca terör örgütleri dahil her kesim tarafından istismar edilen ve adına, ‘Kürt sorunu’ denen meseleyi, hak ve özgürlüklerden kalkınmaya kadar tüm boyutlarıyla çözdük. Bu meseleyi hala istismar konusu yapmak isteyenlerin maskelerini de aynı şekilde düşüreceğiz” diye konuştu.

Meclis’in 27. Dönem 5. Yasama Yılı’nın açılışında milletvekillerine hitap eden Erdoğan, yaklaşık 48 dakika süren ve 28 sayfadan oluşan konuşmasının 12 sayfasını ekonomiye ayırdı. Yeni anayasa çalışmaları, Kürt sorunu ve Diyarbakır anneleri, Kovid-19 salgını, iklim değişikliği ve Paris İklim Anlaşması, Suriye ve göç hareketleri başta olmak üzere, iç ve dış politika konularıyla ilgili mesajlar verdi. Hitabına Meclisin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal’in yanı sıra şehit ve gazileri anarak başlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

MECLİS’İN IŞIKLARI YANIYORSA: Tıpkı Milli Mücadele döneminde olduğu gibi 15 Temmuz’da da Meclisimiz, kirli ellerin bu mübarek ülkeye, bu kutlu çatıya değmesine izin vermemiştir. Artık milletimiz şunu biliyor: TBMM’nin ışıkları yanıyorsa, Meclis çalışıyorsa, milletvekillerimiz görevleri başındaysa, Allah’ın izniyle, bu ülkenin sırtı yere gelmez.

2023 HEDİYESİ: Meclisimizin mümkün olursa tamamının uzlaşmasıyla hazırlanacak bir yeni anayasa, milletimize vereceğimiz en güzel 2023 hediyesi olacaktır. Bunun için, TBMM’de grubu bulunan partilerin yeni anayasa tekliflerini en kısa sürede kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyoruz. Biz, seferle mükellef olduğumuz inancıyla bu girişimi başlattık, hazırlıklarımızı yapıyoruz, neticede karar ve takdir yüce Meclis’indir.

BÖLÜNEREK BÜYÜYEMEYİZ: Hiçbirimiz için başka Türkiye yok. Hiçbirimiz için başka vatan yok. Hiçbirimiz için başka devlet yok. Hiçbirimiz için başka gelecek yok. Aklımızdan asla çıkarmamalıyız ki, bölünerek büyüyemeyiz, parçalanarak güçlenemeyiz. Husumeti körükleyerek kardeşliği kökleştiremeyiz. Saplantılara sarılarak demokrasimizi ilerletemeyiz. Bizi biz yapan değerlerden vazgeçerek ufkumuzu derinleştiremeyiz. Dünyanın gittiği istikamet, farklılıklarımızı değil müştereklerimizi öne çıkararak birbirimize daha sıkı kenetlenmemiz gerektiğini gösteriyor.

KÜRT SORUNUNU ÇÖZDÜK: Yıllarca terör örgütleri dahil her kesim tarafından istismar edilen ve adına “Kürt sorunu” denen meseleyi, hak ve özgürlüklerden kalkınmaya kadar tüm boyutlarıyla çözdük. Diyarbakır’daki vatandaşlarımıza bizzat söz verdiğimiz şekilde ret, inkar, asimilasyon politikalarını nasıl ortadan kaldırdıysak, geri kalmışlık zincirini nasıl kırdıysak, bu meseleyi hala istismar konusu yapmak isteyenlerin maskelerini de aynı şekilde düşüreceğiz. Diyarbakır Anneleri’nin şanlı direnişleriyle terör örgütünü tir tir titretebildikleri, onların siyasi uzantılarının gerçek yüzlerini ortaya çıkardıkları bir dönemi başlattık.

‘Döviz rezervimiz 122 milyar dolar’

Türkiye’nin son 19 yılda elde ettiği her kazanım gibi, ekonominin de sorumluluğu bize aittir. Birilerinin sürekli nerede diye sordukları Merkez Bankası rezervimiz de 122 milyar dolar seviyesine ulaştı. Geçmişten bugüne baktığımızda ise, milli gelirini üç kat artırmış, satın alma paritesine göre dünyada 11. sıraya yükselmiş; yatırımda, üretimde, ihracatta, istihdamda, büyümede rekorlar kırmış bir Türkiye görüyoruz. Son dönemde yaşadığımız sıkıntıların da aynı resmin içinde olduğunu elbette unutmuyoruz. Ama artılar-eksiler analizi yaptığımızda, artılarımızın kıyas edilemeyecek kadar fazla olduğunun kabul edilmesini de, hak teslimi babından bekliyoruz.

ENFLASYON TEK HANEYE DÜŞECEK: Ülkemizdeki uluslararası yatırımların ölçeğini daha yukarılara çekmek istiyoruz. Bunun için yatırım teşvik sistemimizi çok daha cazip bir yapıya dönüştürerek, nakdi teşvikleri de içeren seçici destekler getireceğiz. Enflasyonla etkili mücadele konusunda çok daha fazla deneyim ve araca sahibiz. Makroekonomik politikalardan yapısal reformlara kadar pek çok adımı atarak, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız.

ÜZERİNE GİDECEĞİZ: Gıda tarafında, gerek kuraklık, gerekse artan girdi maliyetlerinin etkisini azaltacak tedbirler alıyoruz. Bunlardan biri de, fahiş artışları anında tespit edip müdahaleye imkan sağlayacak Erken Uyarı Sistemi’dir. Aynı şekilde rekabet politikalarımızı da mercek altına aldık. Rekabeti bozan, piyasadaki hâkim durumunu kötüye kullanan ve fiyatları keyfi bir şekilde belirleyen firmaların üzerine kararlılıkla gideceğiz.

‘Yeşil Kalkınma Devrimi’nin ilk müjdesi’

Paris İklim Anlaşması’nı Meclis’in takdirine sunma kararımız, başlattığımız Yeşil Kalkınma Devrimi’nin de ilk müjdesidir. Türkiye bundan sonra attığı her adımı, bu anlayışla planlayacak ve hayata geçirecektir. Bu kapsamda enerjide, yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam gücümüz içindeki oranını, güneş, rüzgâr, nükleer üretim imkânlarına ağırlık vererek daha da artıracağız. Doğalgaz tedariki, üretimi ve depolanması konusundaki yatırımlarımızı hızlandıracağız.

Afetler konusunda artık arama, kurtarma ve yeniden inşa yanında, risk yönetimi aşamasına geçtiğimiz bir döneme girdik. Risk yönetimi planlarımızı daha da geliştireceğiz. Sağlıktan turizme her alanda bu doğrultuda eylem planları hazırlayacak ve uygulamaya koyacağız.

‘Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimiz benimsendi

Önümüzdeki haftalarda Azerbaycanlı kardeşlerimizle yine bir araya geleceğiz. Karabağ savaşı sırasında ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Azerbaycanlı kardeşlerimiz kadar bizim için de adeta bir turnusol kağıdı işlevi görmüştür... Ülke ve millet olarak, hamdolsun, geçmişimizde ne sömürgecilik utancı, ne soykırım ayıbı, ne haksızlık ve adaletsizlik lekesi vardır. Bunun için de her yere, alnımız ak bir şekilde göğsümüzü gererek gidiyor, tenkitlerimizi de, tekliflerimizi de hasbi bir şekilde dile getiriyoruz. BM Güvenlik Konseyi’nin çarpık yapısını eleştirmek için ortaya koyduğumuz, zamanla küresel sistemin tüm yanlışlarını da kapsayacak şekilde genişleyen, “dünya 5’ten büyüktür” tespitimizin böylesine benimsenmesinin sebebi işte budur.

‘Türkiye 100 yıl önceki gibi yine dünyaya meydan okuyor’

TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen özel oturumu Meclis Başkanı Mustafa Şentop bizzat yönetti. Şentop, içinde bulunulan sürecin 1. Meclis’in şartlarına benzer özellikler gösterdiğine dikkati çektiği konuşmasında, “Dünya yeniden şekillenmekte, yeni sınırlar çizilmekte, sömürü ilişkileri yeniden tanzim edilmektedir. Şüphesiz ki dış saldırıların şekli ve yöntemi değişmiştir, ne var ki sömürgeci emellerin içeriği değişmemiştir” dedi.

Şentop, “Yüz yıl önce, ‘mali durum tam bağımsızlık istemeye müsait değildir’ diyenlere karşı, ‘Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir’ emrini bir vatan vazifesi olarak ortaya koyan, ‘Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal’ iddiasını ilan eden ve Birinci Cihan Harbi’nin enkazından genç ve güçlü bir devlet çıkaran irade, bugün de tüm sağlamlığıyla dünyaya meydan okumaktadır. Bu güçlü iradenin Meclisimizin çalışma içeriğine de aksetmesini ümit etmekteyim” ifadelerini kullandı.

Ülkenin kaderine yön verme sorumluluğunun kurulan diyaloglara da yansıması gerektiğinin altını çizen Şentop, şöyle devam etti: “Bu çatı altında hiç kimse, bu güzel ve mukaddes ülkemizi daha çok sevme konusunda yarışamaz. Burada bulunmak zaten vatan aşkımızın tezahürüdür. Anlaşmazlığa düşülen konularda yaklaşımlarımızın milletin aziz varlığını temsil eden bir vakara sahip olması, Meclisimizin maneviyatı için önem arz etmektedir. Şüphesiz ki her konuda uzlaşmak mecburiyetinde değiliz, ne var ki uzlaşmanın mümkün olduğu durumlarda da çözümü gündelik siyasete feda etmemek gerekir.”

 ...NOTLAR...

Karşılıklı alkış jesti

Yeni yasama yılına renkli görüntülerle başlayan Meclis’ten notlar özetle şöyle:

Açılışta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Bşkanı Devlet Bahçeli, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan, Mithat Sancar hazır bulundu. Milletvekili olmayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Genel Kurulu locadan izledi.

Akşener’i locaya girişi sırasında İYİ Partili milletvekilleri ayağa kalkarak alkışlarken, CHP’li milletvekilleri de yerlerinden alkışladı. Yine CHP Genel Başkanı salona girdiğinde de CHP’li milletvekilleri ayağa kalkarken, alkışlara İYİ Partililer de eşlik etti.

Davet edilen pekçok yabancı misyon temsilcilerinin katıldığı Genel Kurul’a ABD ve Rusya’nın Ankara büyükelçilerinin katılmaması dikkat çekti.

Ayakta karşılama

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Genel Kurul’a gelişinin ardından İstiklal Marşı okundu. Erdoğan’ı AK Parti milletvekilleri ayakta alkışlarla karşıladı. Bahçeli ve MHP grubu ile İYİ Parti milletvekilleri de Erdoğan’ı ayakta karşıladı. CHP grubu ve Akşener ise Erdoğan’ın gelişini oturarak izledi.
Özer yemin etti

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bu göreve getirilmesinden 55 gün sonra dün Genel Kurul’da yemin etti. Mikrofonun açılmasında sorun yaşanınca Özer, yeminine iki kez yeniden başlamak zorunda kaldı.

Liderler buluştu

Konuşmasının ardından Erdoğan, Şentop ve Bahçeli, Başkanlık Divan’ının arkasındaki salona geçerek 20 dakika kadar sohbet etti.

Erdoğan TBMM’den, makam aracına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu da alarak ayrıldı.

Parmak izleri alındı

Meclis’teki iktidar ve muhalefet kulislerinde, Genel Kurul salonuna kurulan yeni dijital sistem için vekillerin tek tek parmak izleri alındı. Genel Kurul görüşmeleri salona kurulan iki dev ekrandan yayınlandı. Milletvekilleri yeni dijital sistemi ilk kez deneme fırsatı buldu.

FOTOĞRAFLAR: Mustafa İstemi