Fransa’da Komünist Parti’nin 100 yıllık saltanatını yıkan Türk başkan: Valenton’a vefa borcumu ödüyorum

Fransa’da 22 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlerin ikinci turu geçtiğimiz haftasonu gerçekleşti. Ertelenen yerel seçimlerin ikinci turunda 44 yaşındaki Türk siyasetçi Metin Yavuz, Paris’in banliyölerinden Valenton’da bağımsız aday olarak Fransa Komünist Partisi’nin (PCF) adayı Laurent Perichon’a karşı yarıştı. Resmi olmayan sonuçlara göre oyların yüzde 52.37’sini alarak seçimi kazanan ve belediye başkanı seçilen Yavuz, Valenton şehrinde neredeyse 100 yıldır süren Komünist Parti geleneğine de son verdi. Daha önce Val-de-Marne bölgesinde İl Genel Meclis Üyeliği yapan Yavuz, 2017’deki Senato seçimlerinde yarışmıştı ancak seçilememişti. Yavuz, Cumhuriyetçiler Partisi’nden Val-de-Marne bölgesinden aday olmuştu. 2008 yılında Fransa vatandaşı olan Yavuz, dört çocuk babası.

15 bin nüfuslu Valenton’un yeni başkanı olan Yavuz, sandığa giden 2 bin 800 vatandaştan bin 456’sının oyunu aldı. Yaklaşık 30 yıl önce Fransa’ya göç eden Yavuz, hikâyesini ve seçim sonrası yaşadıklarını Milliyet’e anlattı.

“Aslen Erzurum Oltuluyum, ancak yaşadığım ve büyüdüğüm yer Yozgat’ın Uzunlu beldesi. Ailem iki kez göç etti. Önce Erzurum Oltu’dan Yozgat’a, oradan da Paris’e. 30 yıldır buradayız. Annem, babam ve dört kardeşim bizden kısa bir süre önce buraya yerleşti. İki kardeşim ile ben ortaokulumuzun bitişini bekledik. Daha sonra ailemiz bizi Fransa’ya aldırdı. Fransa’da eğitimime devam ettim. Hiç kimse kasabasını, köyünü bırakıp da başka yere gitmez. Avrupa’ya göç eden Türklerin çoğunluğunun geliş sebebi o dönemler ekonomikti. Ama esas konu o dönem yaşadığımız dramatik yaşamlardan çok şimdi geldiğimiz durumlar. Demek ki insanların bir yerlere gelebilmesi için çabalaması gerekiyor. Bizim amacımız da burada doğan gençlerimizin çok şanslı olduğunu ve iyi kullanmaları gerektiğini öğretmek.”

‘2014’te kaybettim’

“Fransa’da normalde aile olarak düğün organizasyonları işi yapıyoruz. Siyasete tek sebepten girdim. Fransa’da sosyal, kültürel ve sportif derneklerde faaliyetleri olan birisiyim. Hep insanlara nasıl yardımcı olabilirim diye düşünürüm. Siyasetin önemini ve gücünü gördüm. O yüzden bulunduğum şehre aslında vefa borcumu yerine getirmek istedim. 2008 yılında Meclis üyesi oldum. 2014 yılında Valenton’da bağımsız olarak aday oldum. Ama seçimi 200 oyla kaybettim. Altı yıllık süreçte muhalefette kaldım. Çalıştım, vatandaşlar da bizim daha çok istekli olduğumuzu gördüler ve bugün bize belediyeyi yönetme hakkı verdiler.”

‘Annem sevinçten ağladı’

“Buradan Türkiye’ye selam ve sevgilerimi söylemek istiyorum. Uzun yıllar önce gelsek de gurbetçiliği hala yaşıyoruz. Bizden önceki nesillerde de yaşıyordu. O yüzden Türkiye’yi çok seviyoruz. Annem de zaten Türkiye’de Kovid-19’dan dolayı Fransa’ya gelemedi. Seçimi kazandığımı öğrenince sevinçten ağladı.”

‘Sorumluluğum büyük’

“Siyaset çok heyecanlı ve yorucu bir yol. Ben çalışmalarımın karşılığını alacağımı düşünüyordum. Koronavirüs yüzünden seçim normal bir ortamda olmadı. Katılımın çok az olacağından korkuyordum. Ama halk sandığa gitti. Sorumluluğumun büyük olduğunu biliyordum. Altı yıllık süreçte elimden geldiği kadar projelerimi hayata geçirmek ve vatandaşlara verdiğim sözleri tutmak istiyorum. O yüzden yüküm biraz ağır, heyecanımı yaşıyorum, seviniyorum. Ama elimden geldiği kadar da ayaklarımın üzerine sağlam basmak istiyorum.”

“Bu süreçte ailemin çok büyük desteği oldu. Öncelikle köklerimizden dolayı biz aileye, yaptığımız iş, siyasetten çok daha önem veriyoruz. En önemli öncelik ailedir. Ama tabii ki ailenizin de yaptığınız işte sizi desteklemesi gerekiyor. Eşim ve ailem bu kampanya sürecinde hep yanımda oldu. Onların desteği bize daha fazla güç veriyor. İnsanlar isterse her şeyi başarabilir. İyi yerlere gelmek zor değil. Ama başarmak için azim, istek olması şart. Benim halkla iç içe olmayı seven bir kişiliğim var. Bu süreçte de o sosyal yönümü azimle birleştirdim. Babam ve annemi ağırlamış olan, yaşadığım, büyüdüğüm şehir olan Valenton’a vefa borcumu ödemek için siyasete giriştim.”