Hain sözcüğü bile bunlar için hafif

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dünkü partisinin grup toplantısında iktidar partisine ağır eleştirilerde bulundu. Bir TV kanalında Atatürk’e yapılan hakaretlere de tepki gösteren Kılıçdaroğlu özetle şunları kaydetti:
İNSAN DENMEZ ZATEN: Bazı televizyon kanallarında Gazi Mustafa Kemal’e yapılan haksız uygulamayı, çirkefliği içime sindiremiyorum.
Düşmanlarının bile önünde saygı ile eğildiği Gazi Mustafa Kemal’e yapılan çirkefi kabul etmek mümkün değil. Nasıl bir anlayış ki bu, ‘derin tarih’ diye başladıkları, derinliği kafalarının derinliğinden kaynaklanan, onursuz insanların çıkıp Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, annesini ve Afet İnan’ı karalamalarını içime sindiremiyorum. Bunu yapanlara asla insandır demeyeceğim, bunlar insan değildir. Nasıl olur da bir ulusal kahramanı kötülemek için en iğrenç iftiralarla çaba harcarsınız. Hain sözcüğü bile hafif bunlara, insan değil bunlar. İnsan, onuruyla ve şerefiyle insandır. Onur ve şeref yoksunu olan insanlara, insan denmez zaten. Onurdan, şereften yoksun, oturmuşlar televizyona Gazi Mustafa Kemal’i kötülüyorlar. Allah’a havale etmenin dışında ne söylenebilir. Nasıl yaratıklar bunlar?
EKONOMİ ÇÖKMÜŞ: ‘Türkiye’yi uçuracaklar, müthiş başarılara imza atacak’. O uçurdukları, iş kazalarında hayatını kaybedenler. Herkes domatesin, etin, simidin, çayın fiyatını herkes biliyor. Fiyatları, enflasyonu uçurdular.
ÇETE KUMPAS KURDU: İnsanlar sandığa gitti, vatandaş görevini yaptı, hayır çıktığını görünce, YSK’daki çete, millete kumpas kurdu. Suç duyurusunda bulundular, sanıyorlar ki korkacağım, kim olursanız olun, nereden gelirseniz gelin, bunun hesabını size soracağım. Hukuka uymayan hakim olmaz. İki büklüm eğilen adama hakim denmez.
İKTİDAR PARTİSİNİN MENSUPLARI HÂKİM ATANIYOR: YSK’daki çete olgusunu yargının bütün aşamalarına taşımak istiyorlar. 7 Haziran seçimlerinde AKP’nin milletvekili adayları, ilçe başkanlarını getirip hâkim yapacaklar. Bir partinin kimliğini taşıyor, getirip hâkim yapıyoruz. HSYK’ya seslenmek istiyorum. Yargının itibarını korumak istiyorsanız, bu tabloya izin vermemeniz lazım.
CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖRMÜYORUZ: Bir kişi geldi, TBMM’de tarafsız davranacağına dair andiçti. ‘Ben 80 milyonun olmayacağım, bir partinin cumhurbaşkanı olacağım’ diyor. Tarafsız davranacaktı, halka verdiği sözü tutmadı. Diyorlar ki, ‘cumhurbaşkanı olarak tanıyın’. Binali Bey’e nasıl saygı gösteriyorsak, aynı standartta saygı göstereceğiz. Cumhurbaşkanı olarak görmüyoruz, 80 milyonun cumhurbaşkanı değil.

MHP’den istifa eden Gül CHP’de

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısı öncesinde Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül ve beş belediye meclis üyesine CHP rozeti taktı. 1994’te CHP’den Kemer Belediye Başkanı seçilen Gül, 1999’da eski Genel Başkan Deniz Baykal döneminde aday gösterilmeyince, MHP’ye geçmişti. MHP, Gül hakkında kesin ihraç istemiyle disiplin süreci başlatınca, bu süreci beklemeyen Gül, partisinden istifa etmişti. Gül ile birlikte belediye meclis üyeleri Ahmet Can, Aslı Bayar Ulukapı, Özcan Çeliktaş, Semih Top ve Recep Yılmaz da partiye katıldı. Gül’ün dün partiye katılması Baykal’a da mesaj olarak yorumlandı.

‘Aynı durumdaki hastalara tahliye yok’

“Büyükşehir Belediye Başkanımızın bir yakını, hasta diye doktordan rapor ve tahliye edildi. Niçin tahliye edildi diye sormuyorum, aynı pozisyonda olanlar neden tahliye edilmiyor diye soruyorum. Şu anda cezaevlerinde ölümü bekleyen, hastalığı olan 841 kişi var. Niye bunlar tahliye edilmiyor? Vicdansa vicdan, ahlaksa ahlak, eşitlikse eşitlik. Son 5 yılda hasta olmalarına rağmen tahliye edilmeyip hapishanede ölen tutuklu sayısı 451. Fatih Hilmioğlu, bir kumpas sonucu alındı, doktor raporu var ama talimat gelmediği için hakimler gereğini yapamadı. Kuddusi Okkır, Ergenekon’un kasası olarak tutuklandı, cenazesi çıktı. Serap Şimşek, felç geçiriyor, vücudunun yarısı tutmuyor, bağırsakları torba içinde. Bu mudur adalet?”

Yeni disiplin dosyaları iddiası

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem Parti Meclisi’nde (PM) hem de partisinin belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıda sert disiplin mesajı vermesinin ardından, parti kulislerinde yeni disiplin dosyalarının görüşülebileceği konuşuluyor. Parti kulislerinde Mersin Milletvekili Fikri Sağlar’ın Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesine yönelik sosyal medya üzerinden sert tepki gösteren bazı milletvekilleri ve parti üyeleri ile parti yönetimine tepki gösteren isimlerin, dosyalarının yetkili kurullara gelebileceği beklentisi hakim.
CHP’nin bugünkü MYK toplantısında bu konuların dile getirilebileceği kulislerde konuşuluyor. Bu çerçevede eski Genel Başkan Deniz Baykal, genel başkan adayı ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile eski parti sözcüsü Selin Sayek Böke’nin partiyi yıpratması nedeniyle Sağlar ile aynı süreci yaşaması gerektiğini düşünüyor. Alınan bilgilere göre partide Sağlar’ın disiplin sürecine ilişkin eleştirel bakan kurmaylar ise, “Partide genel başkan adaylığı niyetinde olanların eleştirilerine daha müsamahalı davranılması gerekiyor. Nasıl ki bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı sert eleştirilere maruz kaldıklarında, bunun ‘hakaret’ değil, ‘eleştiri’ olduğunu savunuyoruz, bu noktada da benzer bir görüşte olmamız gerekiyor” değerlendirmesini iletiyor. Kılıçdaroğlu’nun, potansiyel genel başkan adaylarını, “disiplin tehdidi” ile partiden uzaklaştırarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gibi bütün muhaliflerini tasfiye eden bir sürece yönelmesinin büyük bir hata olduğunu savunan çok sayıda isim de bulunuyor.