Ercüment İşleyen
İçişleri Bakanlığı koltuğunda şimdi eski bir polis şefi var. Yıllarını verdiği Emniyet teşkilatında, kısa süreli aktif görevler dışında hep kızağa çekilen, alt kademelerde çok sevilip yukarılarda çekinilen bir isim; Sadettin Tantan.
Kafkasya kökenli Tantan'ın kimliğine damgasını, çocukluğunun geçtiği Sapanca'da aile büyüklerinden dinlediği dürüstlük ve mertlik öyküleri vurdu.
Genç bir polis olarak 1964'te meslek hayatına atıldığında insanlar onun için "namuslular" ve "namussuzlar" olarak ikiye ayrılıyordu. Kafasındaki keskin kutuplaşmada "namuslular" saflarında yerini aldı ve çizgisinden sapmadı. O'na dönük eleştiriler arasında "rüşvetçi" iddiası hiç olmadı. Ancak "tarikatçı" suçlamalarından da kurtulamadı.
Bursa Emniyet Müdürlüğü'nden 1976'da İstanbul'a atanan Tantan, Asayiş Şube Ekipler Amiri oldu. Fuhuş ve kumar mafyasına karşı giriştiği mücadeleyle adı o dönemde bir efsaneye dönüştü. Tarlabaşı, Şirinevler, Fındıkzade'de açıktan açığa çalışan yüzlerce randevuevini kapattı. Operasyonlar sırasında kullandığı yöntemler, döneme denk düşen Cüneyt Arkın filmlerinin aksiyonlarını andırsa da o kapı tekmeleyen polis olarak ününe ün kattı.
İstanbul polisinde işleyen rüşvet çarkına karşı da bayrak açtı. O günler Emniyet Müdürlüğü'nün bulunduğu Sansaryan Han'ın koridorlarında "Torba düzeni bitecek" diye bağırarak dolaşırken, gelecekte karşılaşacağı kızak görevlerin temellerini atıyordu.
Kozakçıoğlu ile sürtüşme
Emniyette ilk sürtüşmesi bugünün DYP Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu ile oldu. Ardından Şükrü Balcı ve ekibiyle ters düştü. Bu nedenle günlerini Turizm Polisi ve Emniyet Basın Halkla İlişkiler bürosunda
gazete okuyup dostlarıyla sohbet ederek geçirdi.
12 Eylül askeri darbesinden sonra 1. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ'un isteğiyle İstanbul Mali Şube Müdürlüğü'ne atandı. Kumar oynandığı iddiaları üzerine Büyük Kulüp'ü bile bastı. Ancak yaklaşık iki yıl süren Mali Şube Müdürlüğü sonrasında yine pasif bir görevle tanıştı.
Bu dönemde Emniyet'te 1. MİT Raporu ile patlayan kavgaların dışında kaldı. İstanbul Emniyet Müdürü Ünal Erkan, yardımcısı Mehmet Ağar ve ekibine karşı, MİT'te Hiram Abas ile Mehmet Eymür'ün başı çektiği grup ve Atilla Aytek arasında raporlar savaşı yaşanıyordu. Tantan iki düşman gruba da uzak durmayı başardı. Ağar'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde de kızakta kalmaktan kurtulamadı. Çünkü Ağar ile ilişkisi hiçbir zaman sıcak olmadı.
Meslekte aradığını bulamayınca güreşe ağırlık verdi. 1980 - 90 yılları arasında İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Başkanlığı'nı yaptı. Zamanını Emniyet Müdürlüğü'ndeki makam odasından çok kulübün Aksaray'da Pertevnial Lisesi'nin arkasındaki
spor salonunda geçirdi. Kendisini güreşe öylesine verdi ki, 1991 -93 yılları arasında Güreş Federasyonu Başkanlığı bile yaptı.
Tantan adı Emniyet teşkilatının genç polisleri arasında hep büyük prim yaptı. Ancak o genç polisler yıllar içinde önemli görevlere geldikçe Tantan'dan uzak durmayı tercih etti. Kendisine dönük "tarikatçı" suçlamalarına yanıt vermedi. Korkut Özal'ın dostluğu nedeniyle Nakşibendilere yakın olduğu iddiaları Fatih Belediye Başkanı seçildiğinde de bitmedi. Ancak o Cuma namazlarını kaçırmadı, "dini bütün" tanımlamasını tercih etti.