SiyasetKarikatürler savaş ilanı!

Karikatürler savaş ilanı!

13.02.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ortadoğu uzmanı, 'İslam ve Avrupa' kitabının yazarı Ingmar Karlsson: Amerikalılar teröre karşı savaş ilan ediyorlar, siz de kalkıp Muhammed'i terörist ilan ediyorsunuz. Bu, savaş açmakla aynı şey

Karikatürler savaş ilanı

İSVEÇ'İN İSTANBUL BAŞKONSOLOSU KARLSSON KARİKATÜR KRİZİNİ DEĞERLENDİRDİ: INGMAR KARLSSON: Karikatürleri lanetliyorum. Kesinlikle kabul edilemez. Kitabı 1994'te yazdım. O zaman İsveç Dışişleri Bakanlığı'nda siyasi planlamadan sorumluydum. 1995'de uluslararası bir konferans düzenledik. Avrupa'daki Müslüman göçünü inceledik. İslam'ın kısa bir süre içinde Avrupa dini olacağını anladık. İslamın, Batı dünyasına karşı tehdit oluşturup oluşturmaması tamamen Batı'nın tavrına bağlıdır. Avrupa'daki Müslüman göçmenler, ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve kısır milliyetçilik şeklinde ortaya çıkan tepki yaratmaktadır. Bunu önlemenin yolu "Getto İslam" yerine hoşgörüye dayanan "Avrupa İslamı"nı geliştirmektir. DERYA SAZAK: Danimarka'da bir gazetede yayımlanan Hz. Muhammed karikatürleri, İslam dünyasını ayağa kaldırdı. Huntington'un kehaneti çıkacak mı? 1994'te yazdığınız "İslam ve Avrupa" kitabında Batı - Doğu arasında "kutsal savaş" yerine Avrupa'da "gettolaşmış İslamcı" çatışmalar yaşanabileceğini belirtmişsiniz. Bu öngörünüz Paris banliyölerinde gerçek oldu. 'Karikatür krizi'ne yol açmak ateşe benzin dökmek olmuyor mu? 1994'te kitabı yazarken örnek verdiğim karikatürler Arapları çok çirkin gösteriyordu. On yıl önce çok daha olumsuz karikatürler vardı. Göçmenlerin çoğalması ile İsveçliler İslamın tek bir yekpare blok olmadığını anladı. İslam çok geniş bir din. Türkiye'deki laik İslam ile Senegal'deki İslamiyet arasında büyük fark var. Ama Avrupalılar'ın çoğu bunu anlamıyor. Danimarkalı gazetenin yabancı düşmanlığı ve ırkçılık konusunda zaten kötü bir ünü var. Basın özgürlüğü de çok büyük önem taşıyor. Sorumsuzluk, Müslüman dünyasında Peygamber'in bir terörist olarak sergilenmesi savaş ilanına eşit. ABD'liler teröre karşı savaş ilan ediyorlar, siz de kalkıp Muhammed'i terörist ilan ediyorsunuz. Bu savaş açmakla aynı şey. Körfez Savaşı'nın ardından yazdığınız kitapta Arapları sakallı "terörist" şeklinde gösteren yazı ve karikatürleri eleştirdiniz. Danimarka'daki karikatürler, İskandinav ülkelerinde var olan bir eğilimi mi yansıtıyor? İmajınız değişecek Türkiye'nin AB'ye girmesini istiyoruz. İsveç parlamentosuna bakarsanız, 349 üyenin tamamı Türkiye'nin AB'ye girişine taraftar. Tarihsel nedenlerden dolayı bazı ülkelerde durum değişik. Siyasetçilerin hem Avrupa değerlerinden bahsetmesini ve hem de Türkiye'nin önüne yeni engeller çekmesini anlamak çok zor. Türkiye - AB ilişkilerinin geleceği konusunda iyimserim. Üyelik uzun zaman alacak... Avrupa'dan insanlar gelip Kayseri'deki Kalvinistleri, Malatya'daki sanayicileri görecekler. Berlin'de Krausberg'deki Türkiye 30 yıl öncesinin Türkiye'si. Türkiye'nin imajı bu gettolardan etkileniyor. Bu da artık değişecek. Avrupa'daki anti - İslamcı rüzgâr Türkiye'nin AB müzakere sürecini nasıl etkiler? Hayır, Avrupa'da dışarıya seyahat etmeyenler bu gettolardaki Türkleri görüyorlar ve tüm Türklerin onlar gibi olduğunu sanıyorlar. Türkiye çok daha modern. Avrupa mahallelerinde eski Türkiye var Ama müzakerelerin başlamasıyla bu imaj da değişecek Avrupa'da kimi ülkeler hâlâ Türkiye'ye "AB'nin gettosu" gibi mi bakıyor? Eğer İslamın Avrupa'nın bir parçası olmadığını düşünüyorsanız o zaman çok sorun yaratırsınız. Çünkü İslam Avrupa'nın da bir dinidir. Avrupa'da 15- 20 milyon Müslüman var. Çoğu da laik. Farklı bir kültüre sahip olduğu için Türkiye'ye "hayır" derseniz bu insanlara "ikinci sınıf vatandaş olacaksın" mesajı vermiş olursunuz. O zaman Cemalettin Kaplan gibi radikaller için uygun zemin oluşturursunuz. Türkiye'ye destekte, "İslam ve demokrasi"yi buluşturma çabalarının etkisi ne ölçüde var? Genelde böyle bir korku yok. İsveç'te küçük bir kasabadan geliyorum. Siyah bir insanı ilk kez gördüğümde 15 yaşındaydım. İsveç o zamanlar yüzde yüz İsveçlilerden oluşuyordu. Şimdi 500 bin Müslüman yaşıyor. İnsanlar başta kuşkucu davrandı ama zamanla onları tanıdılar. Müslüman olmakla birlikte bizimle aynı değerleri paylaştıklarını gördüler. Doğrudan temas ve bilgi çok önem taşıyor. İslamdan korku, Batı kültüründe neden bu kadar yayıldı? ABD kendini suçlamalıydı Bir ara Batı dünyasında böyle bir algılama oldu. İslamcılığın ilerlemesini açıklamak üzere iki tez ileri sürülmektedir. "İslam tezi", İslamın Hıristiyanlıktan farklı olarak reforma edilmemiş ve aydınlanma sürecinden geçmemiş, buna karşılık zaman zaman şiddet uygulayıcısı bir din olarak kaldığının kabulüne dayanır. 'Küreselleşme tezi' ise terör ve fanatizmin, insanlığı kazananlar ve kaybedenler olarak ikiye ayıran adaletsiz bir ekonomik dünya düzeninin doğrudan sonucu olduğunu ileri sürer. ABD, saldırgan ve küstah politikası nedeniyle 11 Eylül olaylarından sonra kendisini suçlamalıydı. İslam, Batı dünyası için bir tehdit mi? Cezayir müdahalesi hataydı Müslüman olmayan dünyanın İslam hakkındaki görüşü, Tanrı kavramının kabulü koşuluna bağlanan barışın bir kutsal savaş yoluyla zorlanacağı düşüncesine yansımıştır. Bu nedenle cihat kavramı hoşgörüsüzlük çağrışımları yaratmaktadır. Oysa temel anlamının savaşla ilgisi yoktur. Arapça'da savaş anlamına gelen başka sözcükler vardır. Kitabınızda İslamdaki 'cihat'ın Batı'da yol açtığı korkudan da söz ediyorsunuz... Demokrasi her zaman uygulanmalı. Müslüman bir parti seçimi kazanırsa demokrasiyi rafa kaldıramazsınız. 90'ların başında bu konuda ilk hata Cezayir'de yapıldı. Askeri darbe ile seçilen rejime karşı gelindi. İslamcı Özgürlük Hareketi iktidarda kalsaydı, siyasi gerçeklerle yüz yüze kalacaklardı. Çözümler bulmak zorunda olacaklardı. 'Demokrasi Batı'nın patentindedir, başkalarına aynı demokrasi uygulanamaz' diyemeyiz. Hatta Avrupa'da Türkiye'deki seçimlerin İran gibi bir sonuca yol açacağını düşünen birçok kişi oldu. ABD'nin Büyük Orta Doğu Projesi otokratik bir coğrafyada seçim yolunu açıyordu. Irak'taki seçimler İran'a yakın Şiiler'i güçlendirdi, Filistin'de Hamas iktidara geldi. Ne düşünüyorsunuz? Irak Ladin'e armağan Korkunun üstesinden sosyal entegrasyonla gelinebilir. Bush'un yaptığı gibi teröristlere savaş ilanıyla olmaz. Olanların dinle alakası yoktu. Toplumdan dışlanmışlıktan kaynaklanıyordu. Bir "Medeniyetler çatışması var" ama İslamla Hıristiyanlık arasında değil, medeniyetlerdeki fanatiklerle laikler arasında. İsveç'teki Hıristiyan köktendinciye oranla Türkıye'deki bir laikle daha fazla ortak yanım var. Sorun psikoloji ve politika. Madrid ve Londra'daki bombalar Avrupa'da radikal İslam ve Usame bin Ladin bağlantılı eylemlere karşı tepki ve korunma refleksini artırmadı mı? Erdoğan, karikatür krizini yatıştırmak için yerinde hareket etti. İspanya Başbakanı ile yazdığı mektup etkiliydi. Bizim siyasetçiler arasında da olumlu rol oynayanlar var. İslam liderleri de yatıştırıcı roller oynuyor. İslam ülkeleri ile işbirliği sürecini canlandırmalıyız. Siyasetçilerin olayların yatıştırılmasında rolü ne olmalı? Bu savaş kazanılmaz 11 Eylül'den sonra ABD ile dayanışma vardı. Ama Bush, Haçlı Seferlerinden bahsederek çok önemli bir hata yaptı. Teröre karşı savaş açmak imkânsız. Soyut bir kavram olduğu için hiçbir devlet 'teröre karşı savaşı kazandık' diyemez. Terörün nedenlerine karşı savaş olabilir. ABD'lilere bu savaşı kazanamayacakları anlatılmalı. Bu Soğuk Savaş kadar uzun olacak. ABD'nin Irak'ı işgali yeni düşmanlıkları körüklemedi mi? Şimdi tepki oluştu. Köktendinciler güç kazanıyor. Dünyadaki insanların yüzde 1'i Bin Ladin'i haklı bulursa, bu 10-20 milyon insan eder. Bu bir sorun olabilir. Bu yüzden teröre karşı savaş kazanılamaz. Irak, bin Ladin'e verilmiş bir armağan ve ABD'ye saldırmakla yaptığı hatanın telafisi olabilir. Irak işgali uzadıkça, onun aslında en önde gelen hedefin baştan beri Müslüman dünyanın tamamı olduğu şeklindeki gerekçeleri daha fazla inanırlık kazanacaktır. Irak'ta uzun süreli kalıcı işgal, militan olmayan İslamcılığın yükselmesine bile yol açabilir. Soğuk Savaş'tan sonra tehdit radikal İslam mı oldu? İran kötülük yapıyor Hayır, İran nükleer programı değişik. Çok olumsuz şeyler oluyor. Başka bir ülkeyi yok etmek isteyen bir başkan var. Bomba İslam bombası değil, İran bombası. Ama bu tüm İslam dünyasına kötülük yapıyor, İran'ın bombası yüzünden tüm İslam dünyası tek bloklu bir düşman olarak görülüyor. Şimdi de Yahudi soykırımı hakkında karikatürler yayımlanıyor. Bunlar hakikaten çok kötü. İran'daki nükleer santral krizi, ABD'nin bölgeye müdahalesine yol açacak mı? Karikatürlere karşı Suriye ve İran'daki eylemler, "Danimarka medyası üzerinden düğmeye mi basıldı?" kaygısı yarattı. Avrupa kamuoyunu yeni Haçlı Seferlerine mi hazırlıyor? Cinayet izole bir vaka Pamuk olayında siyasetçiler çok akıllıca davrandılar. Olay tamamen kapandı. Trabzon cinayeti de bence izole bir vaka. İsveç'te de çılgın bir Sırp tarafından işlenen Anna Lindh cinayetiyle benzerlik taşıyor. Bence Türkiye'de fanatiklerin olayları tırmandırma tehdidi yok. Trabzon rahip cinayetini nasıl değerlendiriyorsunuz? Orhan Pamuk davasının görüldüğü adliyedeki linç psikolojisinin ülkeye yayılmasından endişe eden Batılı çevrelerde "Türkiye'de neler oluyor?" sorusuna yol açıyor mu? Bence burada medyanın da çok önemli bir sorumluluğu var. Sürekli medeniyetler çatışmasından bahsedilmemeli. Karikatürlerin İslam dünyasında yol açtığı ateş daha fazla büyümeden söndürülebilecek mi? 1942'de doğan Karlsson, İsveç Göteborg Üniversitesi Siyaset Bilimi ve İktisat Fakültesi'nden (MBA) mezun oldu. 2000'de Lund Üniversitesi'nden İlahiyat doktoru unvanı aldı. 1967'de Dışişleri Bakanlığı'nda göreve başladı. Eylül 2005'ten bu yana İstanbul'da görev yapıyor. 10 kitap yazan Karlsson'un, "Avrupa'nın Üvey Çocukları" adlı son kitabı baskı aşamasında. KİMDİR?

KEŞFETYENİ
Şok sözler! 'Survivor tarihinin açık ara en leş takımı'
Şok sözler! 'Survivor tarihinin açık ara en leş takımı'

Cadde | 09.05.2025 - 09:45

Survivor All Star 2025'te finale sayılı günler kala yarışmada heyecan giderek artıyor. Survivor macerası sona eren Senem Genç, sosyal medya hesabından olay bir paylaşımla adından söz ettirdi.

Yazarlar