SiyasetKongre'de kürsü kavgası

Kongre'de kürsü kavgası

30.03.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kongre'de kürsü kavgası

Kongrede kürsü kavgası

CHP'nin İstanbul İl Kongresi olaylarla başladı. Divan Başkanlığı seçiminde delegeler kürsüyü işgal etti

CHP İstanbul Olağan İl Kongresi'nde, Divan Başkanlığı seçimi gerginliği yaşandı. İstanbul eski Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in açık oylamada divan başkanlığına seçildiğinin duyurulması, DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak taraftarlarını kızdırdı. Delegeler kürsüyü işgal etti.
Bostancı Gösteri Merkezi'nde dün saat 10.00'da başlayan kongrede, genel merkez, İstanbul milletvekillerinin büyük çoğunluğu ve 23 ilçe başkanının desteklediği İstanbul İl Başkanı Mehmet Ali Özpolat'la, Mehmet Moğultay, Hasan Fehmi Güneş, Cevdet Selvi, 10 ilçe başkanı ve bazı sendikaların desteklediği Ethem Cankurtaran arasında gergin bir yarış yaşandı. Özpolat'ın divan başkanı adayı göstermek istediği, ancak mazeret öne sürerek teklifi reddeden DİSK Başkanı Rıdvan Budak, Cankurtaran'a destek verdi.
Özpolat kongrenin açılış konuşmasında, gazetecilerin kongrede olay çıkıp çıkmayacağını sorduğunu anımsatarak, "Ben, CHP İstanbul İl Örgütü'nün dostunu üzecek, düşmanını sevindirecek bir hareket içinde olmayacağına inanıyorum. Bu kongre, Türkiye'ye örnek olacak" dedi.
Özpolat'ın konuşması ardından divan başkanlığı seçimine geçildi. Özpolat'ın desteklediği İstanbul eski Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve Cankurtaran'ın desteklediği DİSK Genel Başkanı Budak aday oldu. Özpolat'ın, yapılan açık oylama sonucunu "Sözen sayıma gerek kalmayacak kadar açık farkla divan başkanlığına seçildi" sözleriyle açıklaması üzerine salonda kargaşa başladı. Budak'ı destekleyen delegelerle bazı izleyiciler kürsüye çıkarak, Sözen'in konuşmasını engellemek istedi.
Sözen, kürsüdeki kısa konuşmasında, "CHP'yi demokrasi, hukuk dışı davranışlara çekmek isteyenler var. Buna müsade edilmeyecektir. Budak benim arkadaşımdır. Ama bu kongre, yasaların elverdiği ölçüde en geniş katılımlı olarak yapılacaktır" dedi.
Sözen, "Sözen istifa", "Satılmış Sözen", "Yakışmıyor Sözen yazıklar olsun", "Örgütün sesini dinleyin" sözleriyle kendisini kürsüden inmeye çağıran delegelere, bu davranışın CHP'lilere yakışmadığını belirterek, seyircilerin müdahalelerine izin vermeyeceklerini söyledi. Ancak delegeler ellerinde kartlarla kürsünün etrafını sararak Sözen'i indirmeye çalışınca, gerginlik tırmandı. Bazı delegeler ellerindeki cisimleri birbirlerine fırlattı. Algan Hacaloğlu, Ercan Karakaş ve Bülent Tanla'nın ortamı yatıştırma girişimiyse, sonuçsuz kaldı. Kadın delegeler hep birlikte kürsüye çıkarak, "Kavga istemiyoruz, kürsüyü boşaltın" sloganı attı.
Sözen, kürsü işgali ve tartışmalarla yaklaşık 2.5 saat süren gerginlik ardından, saat 14.30 da oturuma ara verdi. Sözen, saat 15.05'de başlanan oturumda kürsüye gelerek, kapalı sandıkta gizli oyla kendisine "güven oylaması" yapılmasını istedi, sataşmalara karşı da, "Eğer bu yolu da işlemez hale getirirseniz, salonu boşalttırırım ve delegelerle kongreye devam ederiz" dedi. Sözen, "Bunu yapamazsın" diye bağıranlara, "Yapıp yapamayacağımı göreceğiz" dedi.
Sözen, Budak'ın divan başkanlığı adaylığından çekilip, Altan Öymen ya da Bülent Tanla'nın divan başkanı seçilmesi yönündeki önerisini de reddetti. Budak, saat 15.30'daki güven oylamasına geçilmeden önce adaylıktan çekildiğini açıkladı.

Bir CHP klasiği
"EMEĞİN dışlandığı, örgütlenmenin ve kamu çalışanlarının grevli toplu sözleşme haklarının engellendiği bir dönemde toplanan kongremiz..."
CHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Ali Özpolat'la onu destekleyen İstanbul milletvekilleri ve ilçe başkanlarınca imzalanan "karar tasarıları"nın sunuş yazısı, bu satırlarla başlıyordu.
Temiz siyaset, açık toplum, faili mechul cinayetler, köy boşaltmalar ve parti içi demokrasi konularında "enfes" metinlerdi bunlar...
CHP ufukta iktidarı görmüştü!
İktidar heyecanıyla olsa gerek, 10.00'da başlaması gereken kongre iki buçuk saat rötarla 12.30'da anca başlayabildi. Özpolat'ın açış konuşması da mükemmeldi. Delege ve izleyicilerin, bu konuşma boyunca kendi aralarında sohbet etmesi de, iktidar yolunun açıldığını gösteriyordu!
Sıra divan başkanı seçimine geldiğinde, CHP'nin üzerindeki ölü toprağını attığı daha net belli oldu. Genel merkezin desteklediği Özpolat, İstanbul eski Belediye Başkanı Nurettin Sözen'i, muhalefet ise DİSK Başkanı Rıdvan Budak'ı aday gösterdi.
Özpolat ilk önce Sözen'in adaylık önergesini okudu. Ardından da oylamaya sundu. Ortada minik bir eksiklik vardı. İkinci önergeyi okumayı unutmuştu. Salondan anında "demokratik itirazlar" yükseldi:
"Bizim önergemizi de okusana ulan!"
"Pardon arkadaşlar okuyorum."
Özpolat onu da okudu. Sonra el kaldırma yöntemiyle seçime geçildi. Budak'ı işaret edenler biraz fazla gözüküyordu. İl Başkanı "Sayıma gerek görülmeyecek kadar açık farkla durum belli olmuştur" dedikten sonra, sonucu ilan etti:
"Buyrun Sayın Sözen!"
Salon bir anda neşeleniverdi tabii... Sözen'le birlikte herkes sahneye fırladı. Sahnede bulunanlar arasında müthiş bir "uyum" gözleniyordu. Herkes birbirine anlayış tavsiye ediyordu. İkna cümlesi de hayli açıktı:
"Bi dakka, yahu bi dakka!"
Bir dakika istemleriyle yaklaşık bir saat geçti. Divan başkanlığı meselesi halledilememişti. Bu satırlar yazılarken kongrenin başlangıç saatinden beş saat ileri gidilmiş, ama kongrenin birinci gündem maddesi tamamlanamamıştı.
Muhalefetin adayı Etem Cankurtaran ve ekibinin küçük bir isteği vardı:
"Açık oylama yapılsın!"
Yazının başında işaret ettiğimiz demokratik belgeleri hazırlayan genel merkez ekibiyse, "demokratik direniş" hakkını kullanarak bunu engelliyordu.
Emek, sendikal haklar, parti içi demokrasi, temiz siyaset, açık toplum arzuları, bir sendikacının divan başkanlığı için yapılması istenen oylamaya şimdilik yetmiyordu.
Cankurtaran'ı destekleyen delegeler, kendi aralarında Sözen'in oylamasız divan başkanlığını, askersel bir yakıştırmayla selamlıyorlardı:
"Nurettin Paşa, çok yaşa!"
Rıdvan Budak, salondaki kargaşının adresini bize şöyle açıklıyordu:
"Özpolat da bana divan başkanlığı önerdi. Kabul ettim. Ama ne olduysa Ankara'dan gelen talimatla oldu sanıyorum. CHP'de genel başkan sorunu yok, ama genel merkez yönetim sorunu vardır!"
CHP'nin yakaladığı tarihi fırsatın böylesi görüntülerle harcanmasına üzülen kıdemli partililerden Üsküdar eski Belediye Başkanı Niyazi Yurtseven, şöyle değerlendiriyordu:
"Emekten yana bir partide DİSK Başkanı'yla, emekçilerin örgütlenmesine büyük destek veren Sözen'in karşı karşıya gelmesi hiç güzel bir manzara değil."
Bu manzarayla iktidara gelir mi bilemeyiz, ama CHP'nin 1970'li yıllardaki "kongre dinamizmine" kavuştuğu inkar edilemez.


KEŞFETYENİ
Fotoğraflar olay olmuştu! Tren yolculuğunun maliyeti dudak uçuklattı
Fotoğraflar olay olmuştu! Tren yolculuğunun maliyeti dudak uçuklattı

Cadde | 30.05.2025 - 07:57

Hande Erçel ve Hakan Sabancı aşkı doludizgin devam ediyor. Sık sık tatile giden ikili Roma-Paris hattında yolculuk yapmıştı. Yolculuğun maliyeti ortaya çıktı.

Yazarlar