Siyaset Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı

Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı

06.07.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “ABD başkanlarına gittiğimde bana kiralık İHA dahi vermiyorlardı. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı, biz İHA’mızı, SİHA’mızı artık üretiyoruz, şimdi onların çok daha kalitelisini de birkaç ay içerisinde üretir hale geleceğiz” ifadelerini kullandı...

Kötü komşu bizi  ev sahibi yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Milli Savunma Üniversitesi Müşterek Harp Enstitüsü ve Harp Enstitüleri Komuta ve Kurmay Eğitimi mezuniyet törenine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, tarih boyunca bu millete “asker millet” veya “ordu millet” denildiğini belirterek şu mesajları verdi:

“Bunun sebebi savaşa çok meraklı oluşumuzdan değil, tüm fertleriyle bedenen ve manen mücadeleye daima hazır bulunmamızdan kaynaklanır. Bilhassa uğrunda gözünü kırpmadan hayatını feda edebileceği değerleri, yani ezanı, bayrağı, vatanı, devleti söz konusu olduğunda bu milletin her bir bireyi ‘ölürsem şehit, kalırsam gazi’ şiarıyla cepheye koşar. Çanakkale başta olmak üzere yakın tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle doludur. Hele 15 Temmuz, tam bir milli irade şahlanışıdır.”

Yerli-milli vurgusu

“Amerikan başkanlarına gittiğimde bana kiralık İHA dahi vermiyorlardı. Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı, biz İHA’mızı, SİHA’mızı artık üretiyoruz, şimdi onların çok daha kalitelisini de birkaç ay içerisinde üretir hale geleceğiz. Ülkemize savunma sanayi ile ilgili neredeyse her alanda örtülü veya açık ambargo uygulayanlar, bu işin aslında yürek işi, cesaret işi, azim işi, çaba işi olduğunu elbette bir gün anlayacaklar. İşte yüzde 20 yerliden başladık, şimdi yüzde 70 savunma sanayiinde yerli üretimi yapar hale geldik. Artık kimseye ihtiyaç duyulmayacak bir noktaya gelindiğinde ne yapıldığının, ne denildiğinin bir önemi kalmayacak. 17 yıl önce savunma sanayinde ülkemizin dışa bağımlılık oranı neydi, hamdolsun bugün ne? Yani ihtiyacımız olan savunma sanayi ürünlerinin sadece yüzde 20’sini kendimiz üretebiliyorduk, şimdi ise yüzde 70. Biz gerçekten çok büyük engellerle zorluklarla, sabotajlarla mücadele ederek savunma sanayinde bu orana ulaştık. Şimdi geriye dönüp baktığımızda şayet bunu başaramamış olsaydık, bugün ne halde olacağımızı düşünmek bile istemiyorum. Bu terörle mücadelede eğer bu gücümüz olmamış olsaydı Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Kandil’de Türk uçaklarını, İHA’ları, SİHA’ları kusura bakmayın göremezdik ama şimdi bunların inlerine girdik, inlerine girdikçe şimdi onlar kaçacak delik arıyorlar. Savunma sanayi konusunda halen önümüzde aşmamız gereken pek çok sorun bulunduğunun elbette farkındayız ancak tıpkı milli muharip uçak gibi, tıpkı kimi kritik mühimmatların üretimi gibi, tıpkı motor gibi şu anda karşılaştığımız zorluklar sebebiyle erteleme yoluna gittiğimiz her işin sonradan önümüze çıkardığı maliyetleri de biliyoruz. Bunun için savunma sanayi projelerinde yerliliği ve milliliği yükseltecek projelere daha sıkı sarılacağız.”

‘İzin vermeyeceğiz’

“FETÖ’nün en çok hedef aldığı ve en büyük zararı verdiği subay eğitim kaynaklarımızı 15 Temmuz’un ardından süratle yeniden yapılandırdık. Milli Savunma Üniversitemizin bünyesinde topladığımız bu eğitim birimleri gerçekten takdire şayan bir hızla toparlandı ve ayağa kalktı. Türk Silahlı Kuvvetlerimize bir daha ne FETÖ’nün ne de başka herhangi bir cuntacı, darbeci zihniyetin sirayet etmemesi için bu yeni eğitim sistemini geliştirerek, sürdürmekte kararlıyız. Milletimizle ordumuz arasına kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz.”