Kürsüde hoş bir sada bıraktık

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı seçimi öncesindeki son grup toplantısında milletvekillerine veda etti. Kamuoyu yoklamalarındaki tablonun 10 Ağustos akşamı gerçekleşeceğini kaydeden Erdoğan, “Bu salonda, kürsüde hoş bir sada bıraktık. Kürsüye belki de veda ederken gözümün arkada kalmadığını bilmenizi isterim” dedi.
Erdoğan’ın konuşması sırasında çok sayıda milletvekilinin de gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Gruptan helallik isteyen Erdoğan’a, toplantı bitiminde kürsüye gelen Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Sayın Başbakanımız, Genel Başkanımız, hakkımız helal olsun, yolunuz açık olsun” diyerek yanıt verdi.
Grup konuşmasını bir kız çocuğunun verdiği Filistin poşusuyla yapan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

BELKİ DE SON: 3 Kasım 2002’nin hemen ardından ilk grup toplantımızı 19 Kasım 2002’de bu salondan, bu kürsüden yaptık. Eğer milletim yetki verir beni seçerse, Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanı olursam, bu benim bu kürsüden sizlere yaptığım belki de son konuşma olacak. Eğer seçilirsem, bu kürsüde başka arkadaşlarım hitap edecek. Şundan kesinlikle eminim ki hem bu kürsünün hem de bu salonun nabzı, bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da sadece ve sadece hak ve millet için atacak.

SÜRÇÜ LİSAN ETTİYSEK: Bugün belki de son kez buradan hitap ederken, meşhur deyimle, sürçü lisan ettiysek affola. İstemeden kırdığımız, üzdüğümüz kardeşlerimiz varsa onların hepsinin bana haklarını helal etmelerini istiyorum. Tüm arkadaşlarıma, kardeşlerime, yaptığınız hizmetlerden, ortaya koyduğunuz eserlerden dolayı sonsuz teşekkür ediyorum.

KİRLİ YOL ARKADAŞLIĞI: Çatının altında CHP ve MHP vardı, şimdi o çatının altında CHP ve MHP ile birlikte BBP var, Sosyalist İşçi Partisi, Devrimci Halk Partisi var. Devlet Bahçeli, dayatmalara boyun eğdi. Gitti, partisini Sosyalist İşçi Partisi ile Devrimci Halk Partisi ile aynı çatının altına yerleştirdi.

ŞIMARIKLIK: İsrail, tarihte örneği görülmemiş bir şımarıklık içinde maalesef çok büyük rahatlık içinde tarihin asla unutmayacağı katliamlarından birini daha yapıyor. Dünya, çocukların ölümünü sadece seyrediyor. Dünya, kumsallarda oynayan çocukların ölümüne, hastanelere, ibadethanelere yapılan saldırılara sadece seyirci kalıyor. Buradan, Gazze için eylem yapan Londra’yı, Paris’i, Brüksel’i, Belgrad’ı, Kopenhag’ı, Berlin’i tebrik ediyor, insanlık için ayağa kalkanları selamlıyorum.

TEHDİT ALTINDAYDIK: Çatı aday diyorlar, ortak aday diyorlar. Kardeşim, bunların hepsi yalan. İsrail zulmüne ses çıkarmayacak, Gazze için sesini yükseltmeyecek, dengeleri gözetecek, sessiz, tepkisiz bir cumhurbaşkanı ile Türkiye’yi susturmak istiyorlar.

VAY GAFİL: Neymiş? ‘Türkiye İsrail’e jet yakıtı satıyormuş’. Böyle bir şey söz konusu değil. Ama bunlar öyle ciddi anlamda yalanı meslek edinmişler ki düşünün buraya İsrail’in uçağı gelir ve havalimanından kendi yakıtını alır. Bizim uçağımız da Tel Aviv’e gidiyor ve onlar da oralardan yakıtını alıyor. Kılıçdaroğlu ne diyor? Kürecik’teki radar İsrail’e bilgi veriyormuş, vay gafil, bu ne cehalet. Kürecik’teki radar Kahramanmaraş’ta. NATO üyesi olmamız hasebiyle talebimiz üzerine bizim savunmamızda kullanılmak üzere buralara getirilmiş olan radarlardır ve füzelerdir. Bunu bilmeyecek kadar cahil.

İNGİLTERE’YE TEPKİ: İngiltere Başbakanı kalkıyor 13 tane, 15 tane İsrailli için başsağlığı diliyor. Peki 600 tane Filistinli için ne yapıyorsun? Bu nasıl bir siyasettir?

Kılıçdaroğlu’na video ile yüklendi

Grup toplantısı gazeteci Savaş Ay’ın yıllar önce SSK hakkında yaptığı ve dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’nun da konuk olduğu A Takımı programının arşiv görüntüleriyle başladı. SSK hastanelerinde yaşanan sıkıntıların ele alındığı videoyu Ak Parti grubu izledi. Erdoğan, “Bakan, ‘sorumlu değilim’ diyor. Genel Müdür zaten hiç sorumlu değil, sırıtıyor, her zamanki pişkinliğiyle. Bunları gördük ama bu denli bunun ileri gittiği noktasında inanın benim bile farkında olmadığımı şimdi daha yakından hissettim. Yaşar Okuyan, ‘5 milyar dolar zararla ayrıldı, Rahşan affıyla kurtardı’ diyor.”

Gül dönerse kimse niye diye sormaz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık ya da yarı başkanlık sistemini getirmek istediklerini ifade ederek, bunun için 2015 seçimleri sonrasını işaret etti. Erdoğan, önceki akşam A Haber’de Mehmet Barlas’ın sorularını yanıtladı. Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde genel seçime kadar geçecek süreçte, başbakan ve genel başkanın aynı olması gerektiğini, bu ismin kim olacağı konusunda da anket dahil çalışmalar yaptığını belirtirken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adaylığı konusunda, “Bizim için en önemli dönem ara dönem, genel seçime kadar geçecek 10 aylık bu dönem. 10 aylık süreden sonra Abdullah Gül siyasete dönerse partiden kimse neden dönüyorsun demez. Ara dönem için tahrik olayına girilmesini yanlış bulurum. Benim endişem oydu” dedi. n ANKARA Milliyet