23.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel’i topa tuttu. Erdoğan, “Türkiye olunca hemen yüzlerine bir maske takıyorlar. Biz de bu şekilde maskeyle karşımıza çıkanlara artık haydut muamelesi yapma kararı aldık. Öyle ya, saklayacak bir şeyin yoksa niye maske takıyorsun? Çık ortaya, delikanlıca, ‘Benim Türkiye ile meselem var, bölünmesini, parçalanmasını istiyorum’ de ki herkes kimin ne olduğunu görsün” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde dün sabah Anadolu Yayıncılar Derneği üyeleri ile bir araya gelen Erdoğan, konuşmasında Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye karşı tavrına sert tepki gösterdi. Erdoğan, tutuklu bulunan Die Welt muhabiri Deniz Yücel ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
‘Ajan terörist’
“Adam geliyor, tam bir ajan terörist. Neymiş, basın mensubuymuş ve bir ay Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda misafir ediliyor, rezidansında. Tam da bizim Tarabya’daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün hemen altında, sahilde, bir ay kendisini misafir ediyorlar. Şansölye, ‘Bizim burada çifte vatandaş olan bir gazetecimiz var. Bunu bırakmanızı özellikle istiyoruz’ diyor. Dedim ki, ‘Ben size 4 bin 500 PKK’lı teröristin dosyasını verdim ve bu teröristlerin iadesini istedim. Verdiniz mi?’ ‘Yargı bakıyor...’ Bizde de bırakın yargı baksın. Gelsin yargıya teslim olsunlar. Onunla ilgili kararı da bizde yargı verir. Çünkü bizde yargı bağımsızdır. Biz karışamayız. Bir müddet orada sakladılar, sonra geldi, mahkemeye çıktı. Mahkeme tutukladı. Şu anda içeride.”
Bu sürecin böyle devam edeceğini belirten Erdoğan, “Sen, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na adeta kapını kapatıyorsun, bakanlarına kapını kapatıyorsun, uçuş izni vermiyorsun, oraya gidenleri konuşturmuyorsun. Hollanda’da atını, itini benim vatandaşlarımın üzerine süren, benim bakanıma arabada mahkumiyet verene sen diyorsun, ‘ben de Hollanda’nın yanındayım’. Peki, sen Hollanda’nın yanında mısın? Güzel, ben de halkımın ve Hakk’ın yanındayım” diye konuştu.
‘Gazeteci yok’
Erdoğan, “Biz beşer planında asla kimsenin karşısında eğilmedik, eğilmeyiz. Biz sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz” diye konuştu.
Batı ülkelerinin kendilerini sürekli basın özgürlüğüne uymamakla ve gazetecileri hapse atmakla suçladığını aktaran Erdoğan, “Bu gazetecilerin listesini verin dediğimizde gelen isimlere bakıyoruz, kim biliyor musunuz? Çok enteresan. Yurtdışı için söylüyorum, içlerinden katilden soyguncuya, çocuk istismarcısından dolandırıcıya kadar herkes var. Gelen listede sadece gazeteci yok.”
Listeyi gönderenlere, “Bunların gazetecilikle ne ilgisi var da liste yapıp ülkemize gönderiyorsunuz?” sorusunu yönelten Erdoğan, “Biz asıl niyetin farkındayız. İşin ucu kendilerine dayanınca demokrasiyi, hakkı, özgürlükleri, adaleti, refahı rafa kaldırmakta beis görmeyenler, mesele Türkiye olunca hemen yüzlerine bir maske takıyorlar. Biz de bu şekilde maskeyle karşımıza çıkanlara artık haydut muamelesi yapma kararı aldık. Öyle ya, saklayacak bir şeyin yoksa niye maske takıyorsun? Çık ortaya, delikanlıca, ‘Benim Türkiye ile meselem var, bölünmesini, parçalanmasını istiyorum’ deki herkes kimin ne olduğunu görsün” diye konuştu.
Tarihi tercih
Erdoğan, Türkiye’nin 16 Nisan’da tarihi bir tercihte bulunacağını, yaklaşık 200 yılık geçmişi olan yönetim sistemi arayışında yeni ve çok önemli bir yol ayrımına geldiklerini dile getirdi. Erdoğan, “Bizim getirdiğimiz sistem, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi hükümetin tek kişinin şahsında toplandığı, dolayısıyla yürütmedeki çok başlılığın ortadan kaldırıldığı bir sistemdir, bu yönüyle doğru. Bunların dillerinden düşürmedikleri ‘tek adam rejimi’ ise bambaşka bir şeydir, o 1923’te kapandı. Artık ‘tek adam rejimi’ diye bir şey söz konusu değil.
Yayıncılara müjde
‘16 Nisan, vesayetlerden kurtulma fırsatı’