Siyaset MHP'den Adli Tıp'a eleştiri

MHP'den Adli Tıp'a eleştiri

12.12.2012 - 15:19 | Son Güncellenme:

.

MHPden Adli Tıpa eleştiri

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Adli Tıp Kurumunun 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili raporuna yönelik, “Kucağımıza bir çocuk atıyor. Ne süt yansın ne kebap yansın şeklinde bir açıklama yapıyor” derken Özal’ın zehirle ölmediğini düşündüğünü söyledi.

Haberin Devamı

Yeniçeri TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, parlamentoda kullanılan dil konusunda eleştiride bulunarak şöyle dedi:

“Parlamentoda Sayın Bülent Arınç olmak üzere bazı milletvekillerinin TBMM’nin muhabbetine yakışmayan, düşük seviyeli konuşmaları toplum nezdinde siyaset kurumunun yıpranmasına sebebiyet veriyor.”

Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i bu konuda göreve çağıran Yeniçeri, “Meclis Başkanı’nın grup başkanlarını ziyaret ederek konuyu gözden geçirilmesi gereken bir konu olarak ele alınması lazım geldiğini düşünüyorum. İçtüzüğe göre her milletvekili temiz bir dille konuşmak zorundadır. Argo konuşmak, şahsiyete saldırmak son derece yanlıştır. Ar, haya, iffet duygusunu rencide edecek, yanlış anlamlara sebep olacak konuşmaların yapılmaması icap ediyor. Ama Sayın Arınç her ne hikmetse bu iki görüşme sırasında da gerçekten şahsi konuşmaları dile getirmek suretiyle büyük bir tartışmaya sebebiyet vermiştir. Bu tartışmaya sebebiyet verenlerden birisi de Sayın Kamer Genç’tir. Her iki konuşmacıyı da bu tür olaylara sebebiyet veren, saldırgan üslup kullanan tarzı da buradan kınamak istiyorum” diye konuştu.

Haberin Devamı

-ADETA DEDEKTİF GİBİ-

Bakanlara yönelttiği soru önergelerine verilen yanıtları hatırlatan Yeniçeri, “Geçtiğimiz Pazar günü milletin paralarından aylık 50 bin liraya kiralanan Dış İşleri Konutunu görmeye gittik. Oradan dört yılda milletin parasından 10.857.134.18 TL ödenen Basın Yayın ve Enformasyon binasına ulaştık. Daha sonra da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Balgat’ta yıllık kirası 1.416.000 TL, Söğütözü Semtinde de yıllık kira olarak 2.714.000 TL ödenen binasını gördük” diyerek şöyle devam etti:

“Ben basın mensuplarından ayrılıp TBMM’ye döner dönmez basın mensupları polis tarafından gözaltına alınmış ve Çankaya Emniyet Müdürlüğüne götürülmüştür. Pazar günü eve vardığımda karakoldan bir basın mensubunun telefon etmesiyle durumdan haberdar oldum. Çankaya karakoluna giderek durum tespiti yaptım. Yetkililerle görüştüm. Bana sokakta çekim yapıldığını ve bir vatandaşın terör ve terörist ihbarı geldiğini ve bunun üzerine basın mensuplarını gözaltına aldıklarını söylediler.”

Haberin Devamı

-“BENDEKİ KANAAT ZEHİRLENME OLMADIĞI YÖNÜNDE”-

Bir basın mensubunun, “Adli Tıp Kurumunun 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili raporuna ne diyorsunuz?” sorusuna Yeniçeri, “Teknik bir konu. Bu teknik konunun özellikle Adli Tıp Kurumu’ndan çok net anlaşılır bir şekilde ortaya konması lazım. Zehir varsa zehirlenmede vardır. Kucağımıza bir çocuk atıyor Adli Tıp Kurumu. Zehir var, zehirlenme yok, zehirlenme yok zehir var gibi birtakım yaklaşım biçimleriyle kamuoyunun kafası karmakarışık hale getiriliyor.

Adli Tıp Kurumunun kafası siz basın mensuplarının kafasından daha karışıkmış. Onlarda ne süt yansın ne kebap yansın şeklinde bir açıklama yapıyor. Bir tarafa zehir vardır diyor komplocuları memnun ediyor, zehir vardır ama zehirlenme yoktur diyerek de doğal olarak meseleye bakanları ikna etmiş gibi görünüyor. Kamu kurumlarının daha net bilgilerle kamuoyunun aydınlatması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Haberin Devamı

“Sizin kanaatiniz ne?” sorusuna da Yeniçeri, “Bendeki kanaat zehirlenme olmadığı yönünde. Zehirle ölmediği yönünde bende bir kanaat var” yanıtını verdi.

Yazarlar