MHP'li Hallaçoğlu: 'PKK'lı teröristlere aktivist denilecek'

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, ’Çözüm süreci’nde işlerin hükümetin PKK’nın istediklerini yerine getireceği veya iç savaş çıkacağı noktasına gittiğini belirtirken, "Türkiye, ’Akil insanlardan’ aldığı bir takım raporlar doğrultusunda teröriste artık ’Terörist’ denilmeyecek ’Aktivist’ denilecek" dedi.

Yusuf Halaçoğlu, MHP Kayseri İl merkezinde yaptığı açıklamada, Türkiye’de çok karmaşık işler olduğunu, iç ve dış politikada farklı olay meydana geldiğini, buna karşın TBMM’nin ’Torba yasa’ adı altında çıkartığı yasaların ’Çuval yasalar’ olduğunu ileri sürdü. Halaçoğlu, "Bunlara ’Yasa’ demeye bin şahit isterdi. Tam tersine ’çuval’ denilecek yasalardı. Çünkü bir yasanın içerisinde, 43 yasa birden vardı. Çok yoğun bir program yapıldı ve birçok madde aceleye getirildi" dedi.

YENİ KOMŞUMUZ PKK

Mursi’yi iktidara getiren ABD’nin Mursi’nin devrilmesinde de rol oynadığını öne süren MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Mursi Hamas ile işbirliği yaptığı iddiasıyla cezaevine atılıyor. Mısır’a yeni gelen iktidar bir Hıristiyan Başkan getirilmesinin önünde, bir de İsrail ile yakın teması olan bir iktidar getiriliyor. Mısır’da meydana gelen olaylar doğrudan bizi de etkiliyor. Suriye’de Esad güçleriyle çatışan Müslüman kardeşler de yer alıyor. Bunlar tabii ki Mısır’dan gerekli desteği alamayacak. PYD’nin orada güç kazanması, özerklik ilan etmesi, bağımsızlık ilan etmesi doğrudan doğruya muhalefetin gücünün büyük oranda zayıflamasıyla bağlantılı. Esad da birçok muhalefetin elinde bulunan yerleri geri almış durumda. Dolayısıyla Mısır’da ki olaylar Suriye’yi etkiledi, Suriye’de ki etkileşme Türkiye’yi etkiliyor. PKK’nın uzantısı ve kolu olan PYD Suriye’nin kuzeyinde geniş bir alanda Türkiye sınırlarının güneyini ele geçirmiş pozisyonda. Yani komşumuz artık PKK. Bu arada tabii Barzani’nin Maliki ile anlaşması PYD’ye karşı çıkması gibi bir pozisyonda var. Fakat burada şunu özellikle belirtmek istiyorum, son zamanlarda bu bir göstermelik politika olarak düşünüyorum çünkü Barzani’nin konuşmaları, bir Kürt konferansının toplanması ve buna Irak dışında Suriye, İran ve Türkiye Kürt partilerinin de katılması söz konusu ediliyor. Abdullah Öcalan basına sızan görüşmeler sonrasında şunu söylemişti; Federatif sistem, Kürt Özerk bölgeleri meydana gelecek Federatif sistemler birbirleriyle bağlantı kuracaklar ve Konfederasyona gidecek. Barzani’nin önümüzdeki günlerde Erbil’de toplayacağı 4 ülkedeki Kürt partilerinin yer alacağı bir sistem, aslında Federatif sistemlerin birbiriyle işbirliği yapmasını ve ardında da Konfederasyona doğru gidecek önemli bir adım olarak nitelendirilebilir."

Gezi olayları sırasında ve sonrasında, PKK’nın giderek güçlendiğini, Suriye’de Öcalan merkezli bir devlet oluşturulduğunu öne süren Halaçoğlu, "PKK adını KCK’ya çevirdi, sonra Kandil’de yapılan toplantılarda Abdullah Öcalan’ın KCK’nın Başkanı olarak yer aldığı, Karayılan’ın Genelkurmay Başkanı olduğu bir sistem, yeni yapılanma gördük. Aslında bir şekilde Devlet oluşturuluyor. Bütün bunlar gündemin Türkiye’de farklı yönlere çekilmesiyle bir yerde göz ardı edilecek hale geldi. Çünkü Türkiye’de gezi parkı olayları ve bununla ilgili soruşturmalar, tutuklamalar gündemi doldururken, diğer taraftan ekonomik sıkıntılar Dolar ve euro’nun fırlaması, ekonomik olarak esnafın ve ya işverenlerin sıkıntıya düşmesi, sanayicinin sıkıntıya düşmesi Güney Doğu’da neler olduğunu unutturdu. Hani Başbakan sürekli açıklamalar yapıyordu; PKK’lı teröristler silahlarını bırakıp gidecekler, başka türlü gidecekleri kabul edilemez derken, sonra silahlarıyla gitmeleri kabul edildi. Şimdi ise gitmedikleri anlaşıldı" dedi.

İçişleri Bakanlığı açıklamalarına göre, Türkiye’yi terk eden PKK’lı sayısının yüzde 15- 20 arasında olduğunu, bunların da kadın ve hastalardan oluştuğunu iddia eden Yusuf Halaçoğlu, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla PKK asıl güçleriyle hala Türkiye’de ve silahlarıyla Türkiye’de ve bu arada da tehdit ediliyor Türkiye, 17 Ekim’e kadar bütün ikinci aşama yerine getirilmediği takdirde tekrar silahlı mücadele başlayacak gibi tehditler savruluyor. Abdullah Öcalan’ın bu arada bu ikinci paket içerisinde serbest bırakılma durumu var. Öcalan’ı prostat kanseri teşhisi konulması suretiyle serbest bırakılacağı yönündeydi. Doktorlar, benim açıklamalarımdan kaynaklı olarak hangi bir hastalık olmadığı yönünde durumlar ortaya koydu. Şimdi o yol kapatıldı. Bu defa 4’ncü yargı paketine bir ek yapılıyor. Buna göre, KCK, PKK’lılardan herhangi bir olaylara karışmamış, herhangi birini öldürmemiş olanların terörist muamelesi görmeden serbest bırakılacağı, tutuklu olanlardan da yine aynı şekilde olanların serbest kalacak. Ayrıca hapishanede hasta durumunda bulunan ve hastalıklarına da çözüm bulunamayanların da serbest bırakılacağı gibi bir kararda pakette yer alıyor. PKK istediklerini elde edemediği taktirde tekrar ve bu sefer daha da güçlü olarak silaha sarılacak. Türkiye teröriste artık ’Terörist’ denilmeyecek ’Aktivist’ denilecek. Böylece dünyanın terör örgütü olarak bildiği tanıdığı insanlara aktivist denilmesi özgürlüğünü arayan insanlar olarak tanınması ’Türkiye’deki çatışmalarda silah teminini ABD dahil legal olarak alabilecek. Haliyle Türkiye önümüzdeki döneme çok tehlikeli bir sürece doğru ilerliyor."