'Ressam Yılmaz'ın renkli portresi

Kendi "huy ve su" tanımınızı ne kadar asgaride tutarsınız bilemeyiz, ancak AKP'nin geniş çevrelerde "alerji yaratmayacak" isimlerinden biri kuşkusuz Siirt Milletvekili Yılmaz Helvacıoğlu... "Alerji" lafı Helvacıoğlu'na ait. Kastedilen de şu: Modern, ama geleneklerine de son derece bağlı... Eşi ve kızının başı açık, ama örtünme meselesinin sorun haline dönüştürülmesine karşı... Kentli, ama bir ayağı hep Siirt'in sokaklarında... Türkmen, ama hem Arapça, hem de Kürtçe biliyor, hem Ermenisi ile hem de Süryanisi ile dost... Liberal; devletten iş almıyor... Eğlenmeyi seviyor; içki içmiyor (En azından uzun süredir)... Ne laiklikle, ne cumhuriyetle hiçbir sorunu yok, ama doğduğundan beri çevresi hep muhafazakârlardan oluşuyor. Babası hacı, dedesi imam ve tüm Siirtliler gibi o da ticaretin âlâsını biliyor.Yani "Helvacıoğlu AKP'nin neresinden?" derseniz epeyce merkezinden deriz. Tıpkı Siirt'in de merkezinden olduğu gibi... Çok evvel dedeleri Bağdat'tan göç etmiş. "Helvacıoğlu" soyadını çok güzel helva yaptıkları için almışlar. Sağcı isterseniz çok; solcu isterseniz o da var. Milli görüşçüsü, hiç az değil; ama Alevisi de aralarında... Bekârı, boşanmışı, kadını, erkeği, liberali, cemaatçisi... Hepsi var. Ama önemli olan çoğunluk hangisi? Hele de "iki kişiden öteki olanlar"ın en merak ettiği bu: "Benim huyuma suyuma göre kaç kişi var?" Babasının urgandan şekere kadar her şeyin satıldığı bir dükkânı varmış. Varlıklılarmış, ama o varlığın üzerine hiç oturmamış Yılmaz Bey... Daha küçük yaşlarındayken bir geçim kaynağı bulmuş kendine: Tabela ressamlığı... Firmaların tabelalarını elinde yazıp sonra ressam gibi onları boyayarak para kazanıyormuş. O sayede İstanbul'da gittiği Özel Işık Mimarlık ve Mühendislik Yüksek Okulu'nun masraflarını bile kendi karşılayabilmiş. "Ressam Yılmaz"ın (Siirt'teki lakabı) öyle bir tüccar kafası varmış ki; mesela Beşiktaş'ta tuttuğu 180 liralık evin iki küçük odasını iki öğrenciye 180 liraya kiralayıp, kendisi büyük odada bedavaya oturmuş. Bu "işi bilme" sanatı ona her kapıyı kolayca açmış. Devlette aldığı görevlerde hızla yükselip 27 yaşındayken, dört çevre ilden sorumlu Van Yol Su Elektrik Bölge Müdürü olmuş. Ancak 1977'de CHP iktidara gelince, "Nasılsa birlikte çalışamayız" deyip görevinden istifa etmiş. O günden sonra da Ankara'ya yerleşip, 1978'de soyadıyla aynı ismi taşıyan inşaat şirketini kurmuş. "Hem şans, hem çok çalışma, hem de dürüstlüğüm sayesinde çok iyi işler yaptım" diyen Helvacıoğlu, artık Ankara'nın pek çok semtinde kendi yaptığı binaları yükselen bir müteahhit.Fakat bundan sonra işlerini oğlu Can Helvacıoğlu yürütecek. Halen Ankara Siirtliler Dayanışma Vakfı Başkanı Yılmaz Bey de zaten yıllardır yakından ilgilendiği hemşehrilerine daha çok zaman ayıracak. Siirtspor'un da uzun yıllardır destekçisi olan Yılmaz Bey hemşehrilerinden söz ederken "Başımın üzerinde yerleri var" diyor. Tabii böyle söylerken de işini gördürmek için Meclis'in açılmasını bekleyen kim bilir kaç vatandaşa "keşke Siirtli olsaydım" dedirtiyor. Ticaretin erbabı Helvacıoğlu aslında daha önce de bir kez milletvekili adayı olmuş. Sınıf arkadaşı Zeki Çelik'in daveti üzerine FP'nin İzmir listesinde yer almış. Fakat seçilememiş. Sonra yakın arkadaşı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in vasıtasıyla AKP'nin kuruluş çalışmalarına tanıklık etmiş. Hatta tam kurucular arasında da yer alacakmış ki, o günlerde kalp krizi geçirince kalmış. Kalp krizi geçirmeseydi AKP'nin kurucu üyesiydi "Emine Erdoğan'ın ailesi Gülbaranları Siirt'ten gayet iyi tanırım. Hatta Gülbaran'lardan biri halamın kızıyla evli. Ağabeylerini, amcasını tanırım. Siirt'te belli bir ailedir ve zaten şehirde birbiriyle akraba olmayan yoktur. Başbakanımız da hem Siirt'ten seçilerek bize büyük bir onur vermiştir, hem de bizim bir anlamda eniştemizdir. Siirt'e yapılacak üniversiteye mutlaka onun adının verilmesi gerekir." (Helvacıoğlu'nun odasında Başbakan'la çekilmiş pek çok fotoğrafı var. Hele de birinde birbirlerine Siirt'in ünlü perde pilavını yedirirken görülüyorlar.) Emine Hanım'la akraba Helvacıoğlu 1947'nin yılbaşı gecesi doğdu. Ama askerlik sebebiyle nüfusa kaydı "1949" olarak yapıldı. 1971'de Siirt'in ünlü ailelerinden birinin kızı olan Türkay Hanım'la evlendi. Üç çocukları oldu; Can, Sevilay ve Koray Helvacıoğlu. Tam milletvekilliği başvurusunda bulunduğu 14 Mayıs günü ise torunu Aleyna dünyaya geldi. Torunu uğurlu geldi Dünürü ünlü tıp doktoru Prof. Dr. Osman Müftüoğlu olan Helvacıoğlu, "Dünürümün de etkisiyle haftada dört kez balık yiyor, kolesterolden uzak duruyor, her gün saat 19.00-20.00 arası yürüyüş yapıyorum. Karşılığında da dünürümden tam not alıyorum" diyor. Müftüoğlu'nun dünürü