Siyaset Sanal dünyaya asla teslim olmak yok

Sanal dünyaya asla teslim olmak yok

11.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Sosyal medyanın tam bir başıboş mecra haline dönüştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, lince uğradığı, her türlü hakkının ihlal edildiği böyle bir sanal dünyaya asla teslim olmayacağız” dedi

Sanal dünyaya asla teslim olmak yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, insanlarımızın gerçek hayatla bağını güçlendirecek çalışmaların desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, “Bir başka önemli sıkıntımız siber zorbalıkların çeşitleniyor ve artıyor olmasıdır. Özellikle sosyal medya bu anlamda tam bir çöplük tam bir başıboş mecra haline dönüşmüştür. İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, lince tabi tutulduğu, her türlü haklarının ihlal edildiği böyle bir sanal dünyaya asla teslim olmayacağız” dedi.

Haberin Devamı

Sanal dünyaya asla teslim olmak yok

Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin açılışını yapan Erdoğan, şu mesajları verdi:

136 BİN SİBER SALDIRI: Teknolojinin insanlığa faydalı yüzü yanında suçu bir endüstri haline getiren yönü de vardır. Geçmişte basit amaçlar ve üst düzey yetkinlikte kişiler tarafından yapılabilen siber saldırılar, artık devletler düzeyine kadar çıkmıştır. Türkiye son dönemde siber saldırılara en çok hedef olan ülkelerin başında geliyor. 2016 yılında 9 bini bulmayan ülkemize yönelik siber saldırı sayısı geçtiğimiz sene 136 bini aşmıştır.

YABANCI ASKERE EMANET ETMEK GİBİ: Veri güvenliği en az petrol kadar önemli hale geldi. Veri güvenliğini yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmak sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmekle eşdeğerdir. Bu gerçekten hareketle veri güvenliği konusundaki yerli ve milli çözüm çalışmalarını hızlandırıyoruz. Kamu ve özel sektöre ait veri merkezlerini mutlaka bir düzene sokmamız şart.

Haberin Devamı

SESSİZ SEDASIZ BERTARAF: Siber savunmada yapay zeka ve makine öğrenmesi teknikleri giderek önem kazanıyor. Bu doğrultuda ‘Kasırga’, ‘Avcı’, ‘Azat’ gibi uygulamalar geliştirdik. Ülkemize yönelik siber saldırıların pek çoğu bu ekipler ve uygulamalarla çoğu defa kimsenin haberi olmadan sessiz sedasız bir şekilde bertaraf ediliyor. Türkiye, Global Siber Güvenlik Endeksi’nde dünyada 20’nci, Avrupa’da 11’inci sıraya yükseldi.

MODERN KÖLELER: İnternet ve teknoloji insanların hayatını kolaylaştıran yönü yanında pek çok yeni tehditleri içinde barındıran bir alan. Bu bakımdan internetin sorunlu değil sorumlu kullanımı giderek daha önemli hale gelmeye başladı. Teknoloji bağımlılığı bu tehditlerden sadece biridir. Günümüzde teknoloji bağımlılığı sebebiyle adeta modern kölelere dönüşen yığınlarla karşı karşıyayız. Önce gençlerde başlayan tek bağımlılığının artık her kesimi kuşatıyor olmasını üzüntüyle takip ediyoruz. Halbuki biz çevremize baktığımızda modern köleler değil teknolojiyi bilinçli kullanan özgür bireyler görmek istiyoruz.

TAM BİR ÇÖPLÜK: Aynı odada dahi konuşarak değil mesajla iletişim kuran insanların gerçek hayatla bağı giderek zayıflıyor. İnsanlarımızın gerçek hayatla bağını güçlendirecek çalışmaları desteklememiz, özendirmemiz gerekiyor. Bir başka önemli sıkıntımız siber zorbalıkların çeşitleniyor ve artıyor olmasıdır. Özellikle sosyal medya bu anlamda tam bir çöplük tam bir başıboş mecra haline dönüşmüştür. İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, lince tabi tutulduğu, her türlü haklarının ihlal edildiği böyle bir sanal dünyaya asla teslim olmayacağız.

Haberin Devamı

KOPYALA YAPIŞTIR: Gerçek hayatta suç olan her şeyin internet ortamında da aynı karşılığı bulması şarttır. Ülkemizi yalan haberin, iftiranın, hakaretin, dolandırıcılığın, provokasyonların adeta bir çığ gibi toplumumuzun üzerine çöktüğü bu kabus ikliminden çıkartmakta kararlıyız... Adalet ve İçişleri Bakanlıklarımızla, ilgili kurumlarımızla bu çerçevede yürütülen çalışmaların süratle neticelendirilmesini istiyoruz. Vatandaşlarımızı da özellikle çocuklarımızı korumak için güvenli internet hizmetlerinden daha çok faydalanmaya davet ediyorum. İnternetteki kirliliğin en önemli sebeplerinden biri ülkemizde içerik üretimi yerine sadece ‘kopyala yapıştır’ mantığıyla içerik üretiminin ağırlıkta olmasındandır. Halbuki bizim gerçekten üretken kabiliyetli cevval gençlerimiz var. Gençlerimizden internetin sağladığı imkanları en iyi şekilde kullanarak doğru ve faydalı içerik üretiminde öne çıkmalarını özellikle bekliyoruz.

Haberin Devamı

Acil durum mesajıyla ikaz

Sıkıntılarını dile getirirken elbette teknolojinin bize sağladığı kimi kritik imkanların hakkını da teslim etmemiz gerekiyor. Son dönemde yaşadığımız afetlerde bu imkanlardan büyük ölçüde faydalandık. Türkiye Ulusal Mobil Uyarı Sistemi’ni hayata geçirdik. Bu sistemle gerektiğinde ülkemizdeki tüm kullanıcıların cep telefonlarına bir saat içinde mesaj gönderebilecek bir altyapı oluşturduk. Afetlerde ve acil durumlarda bu sistemle göndereceğimizi mesajlarla vatandaşlarımızı ikaz edebilecek ve yönlendirebileceğiz.

Haberin Devamı

Yerli uydu tasarımı tamamlandı

Üretimi tamamlanan TÜRKSAT 5-A’yı bu yılın sonuna doğru uzaya fırlatıyoruz. TÜRKSAT 5-B’yi de önümüzdeki yıl uzaya gönderiyoruz. İlk yerli haberleşme uydumuz olacak TÜRKSAT 6-A’nın tasarımı tamamlandı, mühendislik çalışmaları sürüyor. Bunu da 2022 yılında uzaya göndermeyi planlıyoruz. Böylece Türkiye, dünyada haberleşme uydusu üretebilen 10 ülkeden biri haline gelmiş olacaktır.
YERLİ OLMADAN 5G’YE GEÇEMEYİZ: 4.5G ihalesini yaparken kademeli olarak yüzde 30, yüzde 40 ve yüzde 45 yerlilik şartı getirmiştik. Maalesef yüzde 23 ile henüz bu yerlilik oranlarının çok uzağındayız. Önümüzde 5G süreci var. Kritik bir alan olan mobil teknolojide, 5G’de daha yüksek yerlilik oranlarına ulaşmak mecburiyetindeyiz. Yerli 5G teknolojisi altyapısını kurmadan 5G’ye geçemeyiz.