Seni başkan yaptırmayacağız

Seçimden sonra Ak Parti ile başkanlık konusunda işbirliği yapacağı iddialarının hedefinde olan HDP, iddialara Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın tarihin en kısa Meclis grup toplantısı konuşması ile yanıt verdi.
Demirtaş şunları söyledi:
“Aslında ben bugün kürsüye sadece bir cümle söylemek için çıktım. Tarihimizin belki de en kısa grup toplantısını yapacağız. Hem halklarımıza verdiğimiz demokrasi, barış ve özgürlük ilkelerinden vazgeçmeyeceğimize, asla bundan vazgeçmeyeceğimize dair sözümüzü burada tekrarlamak, hatırlatmak istiyorum.
Biz bir pazarlık hareketi, pazarlık partisi değiliz. AKP ile aramızda kirli bir pazarlık olmadı, asla olmayacak. Kirli bir alışveriş, kirli bir işbirliği asla olmadı ve asla olmayacak.
Bugün grup toplantımızda konular çok fazla, konuşacağımız çok şey var. Ama tek bir cümleyle ben bütün Türkiye’ye, bütün bu sorunların çözümünün anahtarını hatırlatmak ve bunun sözünü vermek istiyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, HDP var oldukça, sen başkan olamayacaksın. Erdoğan, seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız.”

‘Uzun bir konuşmaydı’
Demirtaş, grup toplantısının ardından gazetecilerin, “Çok kısa bir grup toplantısı yaptınız. Kafalar karışık mı?” sorusu üzerine “Tek bir cümlede aslında HDP’nin, önümüzdeki dönem ne yapmak istediği ve nasıl yapacağını anlatmış olduk. Uzun bir konuşmaydı bence” dedi.

'Patronları kızmış’
Demirtaş, gece yarısı ise Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendisine yönelik eleştirilerine ilişkin, “Ben, Sayın Cumhurbaşkanıyla ilgili konuştum.
Neden bu kadar panik yapıyor anlayamadım. Zannedersem onları panikleten herhalde patronlarının kızmış olması ihtimalidir” dedi.

‘Kardeşlik sadece dillerinde’

Demirtaş, HDP Genel Merkezi’nde, partisinin Karadeniz il örgütlerinin toplantısındaki konuşmasında, kriz algısı, siyasetteki güvensizlik ve insanların geleceğine dair kaygılarının herkeste bir arayış ve bekleyiş oluşturduğunu söyledi. Demirtaş şöyle konuştu: “Kardeşlik söylemi sadece dillerindedir. İşte diyor ya ‘Neyiniz eksik daha, sizin neyiniz eksik.’ Söylemde bile ayrımcılık var. Siz, biz. Bize yani Türk olmayanlara ‘siz’ diyor. Oysa biz bu ülkenin hep birlikte sahipleriyiz. Sen bu ülkenin temel halklarına, kültürlerine nasıl ‘siz’ diye hitap edersin? Bu ülkenin, bu toprakların ezilen hiçbir kimliğinin senden eksiği yok doğru. Senin fazlan var. Nedir senin fazlan? Mesela paraların bizden fazla. Para sayma makineleriniz bizden fazla. Malınız, mülkünüz, lüks yaşantınız bizden fazla. Neyiniz eksik diyorsun ya, bunlar sende fazla ama bizde de ihtiyaç değil.”