Sol şerit boş bırakılmıştır

Cumhurbaşkanlığı seçimindeki başarısızlık CHP’yi kaynayan kazana çevirdi. CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın öncülüğünde 6 ulusalcı milletvekili Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na, “çekil” çağrısında bulundu. Partide sessizliğini koruyan eski Genel Başkan Deniz Baykal ekibinin ise bugün yapılacak MYK’yı beklediği kulislere yansıdı. CHP yönetimi, seçimlere ilişkin ilk değerlendirme toplantısını bugün MYK’da yapacak. Bu arada olası bir kurultay durumunda Kılıçdaroğlu’na karşı ortak bir genel başkan adayı çıkarabilmek amacıyla farklı muhalif kesimlerin dirsek temasında bulunmaya başladığı kulislere yansıdı. Ancak parti yönetiminde olağanüstü seçimli kurultay için gerekli 586 imzanın bulunamayacağı görüşü hakim. Parti yönetimi, kurultaya gitme eğilimini de taşımıyor.

Altılı başkaldırı
10 Ağustos’ta yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinde çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yüzde 38.4 oy oranında kalması parti kulislerinde tepki çekti. Muhaliflerden ilk adım, “ulusalcı kanat” olarak tanımlanan kesimden geldi. Milletvekilleri Emine Ülker Tarhan, Dilek Akagün Yılmaz, Süheyl Batum, Birgül Ayman Güler, Nur Serter ve İsa Gök TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek, altı imzayla bir bildiri yayımladı.
Tarhan tarafından okunan bildiride, seçimlerde muhalefetin ağır bir yenilgi aldığı belirtilirken, cumhurbaşkanlığının Erdoğan’a armağan edildiği ifade edilerek şunlar kaydedildi:
“CHP asla ama asla tıpış tıpış bir parti olmamalıydı. Partililerimiz, heyecanlanmak, sandığa koşmak isterlerdi. Sonuç ortada, ikinci tura taşıyabileceğimiz bir seçimi biz ilk turda kaybettik. Dünyada herhangi bir siyasal parti yoktur ki daha seçime girmeden kendi değer ve önermelerinden vazgeçsin, havlu atsın. Biz yıllardır bütün birikimimizle Erdoğan ve onun zihniyetiyle mücadele ediyoruz. Onun gibi olmak, ona benzeyerek oy almak istemiyoruz.

‘Sonuç bir felaket’
Sonuç bir felaket, aday tercihi ile hiç de az olmayan bir kitle küstürüldü. 14 siyasi partinin adayının, partilerin toplam oyundan daha az oy almasını başarı olarak nitelendirmek, CHP tabanının aklıyla alay etmektir. Erdoğan’ın icraatlarını beğendiğini açıklayan bir aday çıkarılması tam bir fiyaskodur. Cumhuriyet mağdur edilmiştir. Sol şerit tamamen boş bırakılmıştır. Siyaset boşluk kaldırmaz. Demirtaş’ın oy artışının da sorumlusu solun evrensel ilkeleriyle ilgili bir kelam etmeyi unutan muhafazakâr elitizme teslim olan bu anlayıştır.
CHP’yi bu çaresiz hale düşürenler şimdi mutlu mu? Kendi tabanına yabancılaştırmaktan, belleğini silip, kurucusunu unutturmaya çalışmaktan, Gezi ruhunu terk etmekten ne kazandılar. Bir şeyin aslı varken kimse suretine oy vermezdi ki. Erdoğan kaybetse bile kendi anlayışını muhalefete dayatabildiğine göre yarışın galibi sayılırdı zaten. Uyardık ama tehditlerle karşılaştık. Umarım bu bizim kaybettiğimiz son seçim olur. Ama böyle giderse sözde başkanlık, özde ise babadan kıza postmodern hanedanlık sistemine engel olunamayacağı çok açıktır.

Kurultay vurgusu
CHP ya kendini kandırmaya devam edecek ya da yeni bir yol seçecektir. CHP’nin programından sürekli ödün verilerek sürdürülen bu muhalefet anlayışında artık sona gelinmiştir. Risk alındığı ifade edilen cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki sonucun başarısızlık olduğu görülmeli ve gereği yapılmalıdır. Genel Başkan ve ekibi seçmeni suçlamaktan vazgeçip makamdan çekilme ve kurultaya gitme olgunluğunu, erdemini göstermelidir. Bu umutsuzluk ve kaybetme döngüsü artık kırılmalıdır. Gerçek sorumluluk sahipleri olan kurultay delegelerimizi, partimizin ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

Kulislerde Feyzioğlu ismi
Çekilme çağrısı yapan isimlerden Yılmaz, Milliyet’e, “Yerel seçimlerde de sağa kayma oldu, parti tabanının ilkesel farklılıkları tartışması gerekiyor. Genel Başkan kurultay konusunda, ‘Talep olursa gereğini yaparız’ demişti. Parti yönetiminin tavrını bekleyeceğiz. Genel Başkan’ın demokratik bir yaklaşım göstermesini bekliyoruz. Olağan kurultay sürecinin cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra başlatılması gerekiyordu, bu ertelendi. Bunu doğru bulmuyoruz” dedi.
Yılmaz, “Bir genel başkan adayı belirlendi mi” yönündeki soruya, “Aday ismi asla telaffuz etmiyoruz” yanıtını verdi. Kurultayın toplanması durumunda ulusalcı kanadın genel başkan adayı olarak Tarhan ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun isimleri kulislerde konuşuluyor.

Baykal hazırlıkta
Kulislerde, İhsanoğlu’nun adaylığı sürecinde de sessizliğini koruyan Baykal ekibinin, imza toplanması için farklı kesimlerle temasa geçtiği iddiaları konuşulmaya başlandı. Baykal’ın harekete geçmek için bugünkü MYK toplantısını beklediği ifade edildi. Kılıçdaroğlu’na karşı güçlü bir genel başkan adayının desteklenebilmesi için farklı muhalif kesimlerin de dirsek temasında oldukları ifade ediliyor.

Sol kanattan tepki
Partide yenilenme ve “sola dönme” sürecine girilmesi gerektiğini savunan sol kanadın, dün açıklanan bildiriyle Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığının sorgulanmasına tepki duyduğu, seçimli bir kurultayda Kılıçdaroğlu’nun yanında hareket etme konusunda görüş birliğine vardıkları belirtiliyor. Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız da, “Partimiz tüm unsurları ile alanda mücadele verirken ortada gözükmeyip pusu kurma ve tuzak siyasetini güdenlerin bugün konuşmaya hakları olmadığı görüşündeyiz. Tarlada izi olmayanların, harmanda koşuşturmaları ibretliktir” dedi.

‘Gidin İşçi Partisi’ne

İzmir’de bir grup CHP milletvekili, Genel Başkanı Kılıçadroğlu’nu çekilmeye çağıran ulusalcı kanattan vekillere tepki gösterdi. En sert tepki “Gidin İşçi Partisi’ne ya da kendi partinizi kurun” sözleriyle Mustafa Moroğlu’ndan geldi.
Moroğlu, “Bu arkadaşlar partinin yetkili organlarındaysalar genel başkanla iyiler ama başka arkadaşlara görev verilirse muhalifler. Bu ikiyüzlülüğün dik alasıdır. Bu ihanettir. Türkiye’nin çıkarı için büyük bir uzlaşı sağlayarak aday çıkarıldı ama onun başarısız olması için ellerinden ne gelirse yaptılar. Bu hanımfendiler, beyefendiler oturacak, seçim biter bitmez ’istediğimiz oldu artık genel başkanla hesaplaşmanın zamanıdır’ diyerek ölü seviciliğe soyunacaklar. Ağaç gölgesinde militanlık yapmak, meydan okumak yok. İşçi Partisi’ne mi gidecekler yeni bir parti mi kuracaklar buyursunlar. Yolları açık olsun”. (DHA)