06.08.2008 - 11:33 | Son Güncellenme:
Uluslararası Stratejik
Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, terör örgütü PKK için
Irak’ın kuzeyinde "yolun sonunun göründüğü" belirterek, "(Örgüt) İran ya
da Ermenistan’a kayabilir. Ama en büyük korkum Türkiye’ye yerleşmesidir"
dedi.
USAK Başkanı, İstanbul Güngören’deki saldırı ve Kerkük’teki olayların
arkasında da "İsrail ve ABD içindeki gizli grupların parmağı
olabileceğini" iddia etti.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Laçiner, Türkiye’nin hava ve kara
operasyonlarının PKK’ya "çok kan kaybettirdiğini", örgütün Irak’ın
kuzeyindeki bölgesel yönetiminin lideri Mesud Barzani ile Irak
Cumhurbaşkanı Celal Talabani’den eski desteği alamadığını ifade etti.
Laçiner, "Bu nedenle PKK için kuzey Irak’ta artık yolun sonu görünüyor.
İran ya da Ermenistan’a yerleşebilirler. Şu anda bir çıkış yolu
arıyorlar. Nerede olursa orada" dedi.
"ABD, PKK’YI KUZEY IRAK’TA İSTEMİYOR"
"ABD’nin de şu anki şartlarda PKK’yı Irak’ın kuzeyinde istemediğini,
başka yerde olması halindeyse bundan rahatsız olmayacağını" belirten
Laçiner, "Ama benim asıl korkum, PKK’nın Ermenistan’a ya da İran’a
değil, Türkiye’ye yerleşmesidir" diye konuştu.
Laçiner, "bunun terör örgütünün kendi verebileceği bir karar olmadığını,
örgütün manipülasyona çok açık olmasının ötesinde, örgüt yönetimine çok
fazla sızmalar olduğunu" belirtti. Terör örgütünün içinde, örgütle
hiçbir ilgisi olmayan çok fazla unsur bulunduğunu, dolayısıyla bunun,
başka odak noktalarının vereceği bir karar olduğunu söyleyen Laçiner,
şöyle devam etti:
"PKK’nın Ermenistan’a ya da İran’a yerleşmesinde bazı dengeler var, o
dengeleri kullanırsınız. Ermenistan, şu anda Türkiye ile bir açılım
arayışı içinde. İran da şu anda Türkiye ile ilişkilerini genişletmekte
olan bir ülke. Asıl tehlike, PKK’nın eylem türlerini, stratejisini
değiştirmesidir."
"MÜCADELEDE DİPLOMATİK BAŞARI"
Türkiye’nin bu yıl, ilk kez tüm dünyanın desteğini arkasına alarak,
terör örgütüyle mücadelede büyük diplomatik başarıya imza attığına
işaret eden Laçiner, "ama bu şansın iyi kullanılamadığını" öne sürdü.
Laçiner, "1 Ocak itibarıyla bir paket açılabilmiş olsaydı, Kürtçe yayın
yapan televizyondan sosyal yardımlara, ekonomik kalkınma paketlerinden
terör ve teröristle mücadelede yeni yöntemlere kadar hepsi aynı paket
içine konulabilseydi, 2008 yılında terör örgütü marjinalleşmiş bir hale
getirebilirdi. Ama Türkiye bu fırsatı kaçırdı" dedi.
Laçiner, bu sonucun, Türkiye’deki kurumlar arası uyumsuzluk, AK Parti
hakkında açılan kapatma davası ve bunun getirdiği enerji kaybı ile
kutuplaşma nedeniyle terörle mücadelede radikal değişime cesaret
edilememesinden kaynaklandığını öne sürdü.
Laçiner, "Terörü bitiremiyorsak, mücadele yöntemlerimizde çok ciddi
açıklarımız var demektir. Bu açıkların kapanması gerekiyor" dedi.
5 Kasımdaki Washington zirvesinde Türkiye ile ABD’nin anlaştığını ileri
süren Laçiner, "Bu bağlamda Talabani ve Barzani’nin terör örgütü PKK
konusunda ikna edilmesi görevinin ABD’ye düştüğünü" kaydetti. Laçiner,
"ABD’nin bu görevi Talabani konusunda hemen yerine getirdiğini,
Barzani’nin ikna olmasınınsa mart-nisan aylarını bulduğunu" belirtti.
"ABD VE İSRAİL’İN ’ERGENEKON’U"
Öte yandan "ABD ve İsrail’de terör örgütü PKK’nın tasfiye edilmesinden
rahatsız olan aşırı sağ grup bulunduğunu" savunan Laçiner, buna, ABD ve
İsrail’in "gizli devleti, derin devleti ya da ’Ergenekon’u da
denilebileceğini" söyledi.
Laçiner, "bunların, Irak’ın kuzeyinde Türkiye’nin istediği çözümü İsrail
ve ABD’nin yararına bulmadığını, tersine PKK’nın hala İran’a karşı ve
Irak’ın kuzeyinde Kürt devleti kurulabilmesi için faydalı olduğunu
düşündüğünü" öne sürdü.
"Bu nedenle bence Irak’ın kuzeyinde ve Türkiye’nin içerisinde Türk-Kürt
gerginliğine katkı sağlamaya, zemin hazırlamaya çalışıyorlar" diyen
Laçiner, İstanbul Güngören’deki saldırı ve Kerkük’teki olayların
arkasında "İsrail ve ABD’deki bu gizli grupların parmağı olabileceğini"
savundu.
Laçiner, "İşin içerisinde İsrail ve ABD içerisindeki bazı ’yaramaz
insanlar’, Türk ve Kürt düşmanlığından medet uman insanlar var. Buradaki
maksat, Kürtleri ve Türkleri düşman etmekten çok, Türkiye’yi Orta Doğu
siyasetinin dışına itmek, Kürtlere de Irak’ın kuzeyinde İsrail’e dost
bir yapı kurabilmek" diye konuştu.
Laçiner, "Türkiye 2008’de elini çabuk tutmazsa bu unsurların
güçlenebileceğini, bu durumda da terör örgütü PKK’nın yeniden
palazlanabileceğini ya da şekil değiştirebileceğini" belirterek, "Bu
nedenle Türkiye’nin bir gün dahi kaybetmeden 2008’de kaybettiği günleri
yeniden telafi edermişçesine hızlı bir şekilde terörle ve teröristle
mücadele stratejisini yeniden inşa etmesi lazım" dedi.