Anamuhalefet CTP'de yeni döneme doğru: 'CTP fikir üretmeli ve birlik sağlamalı'

HASAN ERÇAKICA
CTP'yi yakından bilen yazarımız Hasan Erçakıca, bugünkü 'eski ve yeni CTP'yi analiz etti. Erçakıca ,"CTP ükümette bulunduğu her dönem sorunlar yaşadı. Hükümetteki varlığını istikrarlı olarak sürdüremedi" dedi. "Bu istikrarsızlık da güvensizlik veya iç çekişme olarak partiye yansıdı. CTP’nin sorunu, muhalefette savunduklarını, iktidarda gerçekleştirememesidir" diye devam eden Erçakıca, "Şimdi yeni bir dönem başlatılmak isteniyor. CTP’nin daha istikrarlı iktidar dönemleri geçirebilmesi için nelere ihtiyaç duyduğu ve neler yapması gerektiği konusunda fikir üretmeli ve mümkünse bu konuda fikir birliği sağlamalıdırlar" uyarısı yaptı. İşte Erçakıca'nın "CTP nasıl yenilenebilir" başlıklı yazısı; "Cumhuriyetçi Türk Partisi, yaşayan partilerimizin en eskisidir. Kuruluş yıllarında sistem içinde iyileştirmeler yapmayı amaçlayan parti, daha sonra kendini “sosyalist” olarak tanımlayan gençlerin katılımı ile doğrudan sisteme eleştiriler yönelten ve köklü değişiklikler öneren bir parti olarak siyasal yaşamımızda yerini almıştır.

Eski CTP
“Eski CTP” diye bir kavram üretilse; bunun hangi CTP olduğu ve özelliklerinin neler olduğu sorgulansa, Kıbrıs’tan daha çok dünya olayları karşısındaki tavrına bakarak değerlendirme yapmak zorunluluğu ortaya çıkabilir. 1970 ve 80’li yıllarda, iki kutuplu dünyada bu kutuplardan birine yakın durarak politika yapılır, siyasi kimlikler de bu kutuplaşma sayesinde tanımlanırdı. CTP, Sovyetler Birliği eksenli sosyalist kampın partisiydi.
Kıbrıs söz konusu olduğunda CTP aynen şimdi olduğu gibi, Kıbrıs sorununa çözüm bulmasını savunuyordu. Bugün üzerinde herkesin hemfikir göründüğü parametreler CTP’nin savunduklarıydı. Denktaş-Makarios ve Denktaş-Kiprianu anlaşmalarının esasları, bunları imzalayan Rauf Denktaş tarafından değil, Cumhuriyetçi Türk Partisi tarafından savunuluyordu.
Sosyalist öze sahip bir parti olarak CTP, elbette devletçi bir anlayışa sahipti ve kamu kuruluşlarının daha etkin çalıştırılmasını, toplumsal ihtiyaçların yeni kamusal örgütlenmeler ile karşılanmasını savunuyordu.

Yeni CTP
Bugünlerde kurultay hazırlıkları içinde olan parti, kendini yeniden tanımlamak peşinde olmalıdır ki, “Yeni CTP” ifadesini de slogan olarak seçmiştir.
Değişmek, zamana uyum sağlamak, her bünye gibi partiler için temel bir gereksinmedir. CTP’nin kendini yeniden tanımlamaya çalışması ve “yeni CTP” kavramını ortaya sürmesi de bu gereksinmenin işareti sayılmalıdır.
Bu noktadan sonra üzerinde asıl durulması gereken şey, yeni ile eskinin farkının ne olacağıdır. CTP’nin yenilenip yenilenmediğini gösterecek şey işte bu farklar olacaktır.

Yenilenme çabaları
Aslında CTP içindeki yenilenme çabaları da yeni bir şey değildir.
İki kutuplu dünya dağılırken, CTP topluma hizmet vermeye devam edebilmek için bir yenilenme gayreti içine girmişti.
Kıbrıs sorunu çözümsüzlüğünü devam ettirdiğinden, Kıbrıs sorununa doruk anlaşmaları temelinde bir çözüm bulunması arayışı devam ettirildi.
Ekonomik hayata bakışta farklılaşmalar oldu. Artık özel sektörün kalkınmadaki rolü önemsenir hale gelmişti. Sosyal sorumluklar eskisi gibi algılanıyor ve korumaya muhtaç toplumsal gruplara karşı görevler sık sık ifade ediliyordu.
Genel çerçeve bu olunca, CTP toplumdan daha fazla oy almaya başladı. Aslında yenilenme gayretleri karşılığını bulmuştu. Ne yazık ki, derlenen güç, elde edilen iktidar olanakları yeterince iyi kullanılamamış olacak ki, CTP hükümette bulunduğu her dönem sorunlar yaşadı. Hükümetteki varlığını istikrarlı olarak sürdüremedi. Bu istikrarsızlık da güvensizlik veya iç çekişme olarak partiye yansıdı. CTP’nin sorunu, muhalefette savunduklarını, iktidarda gerçekleştirememesidir.
Şimdi yeni bir dönem başlatılmak isteniyor. Bu nedenle yeniden yenilenmeden ve yeni bir CTP’den söz ediliyor. Bu yeni dönemin gerçekten yeni olabilmesi ve partisel olduğu kadar toplumsal yarar da üretilebilmesi için CTP’nin genç kadroları, CTP’nin daha istikrarlı iktidar dönemleri geçirebilmesi için nelere ihtiyaç duyduğu ve neler yapması gerektiği konusunda fikir üretmeli ve mümkünse bu konuda fikir birliği sağlamalıdırlar. Bu fikirler bir bütün olarak toplumla da paylaşıldığı ölçüde CTP gerçekten yenilenmiş sayılacaktır.
Bu konudaki çalışmaları dikkatle izlemekte yarar vardır.