HAKKINDAKİ iddiaları yanıtlamayı sürdüren Gülay Aslıtürk, ısrarla yolsuzluk yapmadığını, belediyeyi başkan vekili Erdal Yılmaz ve Şişli ANAP eski ilçe başkanı Yiğit İkiz'le birlikte yönettiklerini söyledi.
Aslıtürk, hakkındaki `5 - 30 trilyon götürdü' iddialarına "Görevde bulunduğum 3.5 yıldaki toplam bütçem ancak 5 trilyonu bulur" yanıtını verdi.
Hakkında üç ayrı davadan gıyabi tutukluluk kararı bulunan Aslıtürk, sorular karşısında herkesin eteğindeki taşları dökmesini istiyor, ardından mahkemelere tüm delilleri vereceğini iddia ediyor. Aslıtürk'ün sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Soru: 11 milyarlık ihaleye 115 milyar liralık ödeme yaptığınız iddia ediliyor? Aslıtürk: Davası görülen konular hakkında konuşmam doğru olmaz. Mahkemede deliller konuşacak. Yanlış bilgilere dayanılarak dava açılmıştır, bu ortaya çıkacak. Adalete güveniyorum. Meclis denetim yetkisine sahiptir. Bir sene sonra da bütün bütçeyi en ince detayına kadar sunarsınız. Çoğunluk kabul eder ya da reddeder. Benim bütün faaliyet raporlarım kesin hesap cetvellerim ibra edilmiş, yani kabul edilmiş. Aynı Meclis bunu kabul ederken harcamalarım oradaydı. ŞİPA'ya ödenen paralar orada. Bir belediye başkanı arsa satamaz, yetkisinde değildir. Tek başıma yetkimde olmayan konularla suçlanıyorum.
Soru: Çalışanların zorunlu tasarruf miktarı olan 94 milyar lirayı ödememekle suçlanıyorsunuz?
Aslıtürk: Bu parayı aldığımı söylediler. Bugün bir sürü esnaf, işadamı, tüccar, hatta sanayici parasızlıktan SSK prim borçunu ya da tasarruf teşvik borcunu yatıramıyor. Bir de Şişli Belediyesi'nde adeta gelenekselleşmiş bir durum var. Her başkan bir öncekinin borcunu ödüyor. 1992'de
devlet kuruluşlarının birbirine olan borcu affedildi. 1992'den sonra Fatma Girik döneminde bir sürü belediye gibi Şişli Belediyesi de ödememiş. O günleri ödedim. 1992- 93- 94 bölümlerini İller Bankası'ndaki hakkımdan ödedim. Kendi dönemimi de ödedim. Belki yatırılmayan bir bölüm vardır. Bunu öyle bir anlattılar ki sanki ben bu parayı almışım. Bu Şişli Belediyesi'nin borcu, Aslıtürk'ün yolsuzluğu değil. Ben nasıl Girik'in dönemini yatırdım. Cüneyt Akgün bunları ödeyebilir. 94 milyar Şişli Belediyesi'nin bir aylık işçi ücreti.
Soru: Sağladığınız rantın 30 trilyonu bulduğu iddiaları var?
Aslıtürk: Benim için `5 - 30 trilyon arası götürdü' dediler. 3.5 sene içerisinde toplam kesinleşmiş bütçem 5 trilyonu ancak bulur. Bunun içine işçi paraları, çöp kamyonu benzin parası dahil. Herkesi insafa davet ediyorum. O para neredeydi ki.
Soru: Arsaların rantları olamaz mı? Şişli değerli bir bölge, arsalar çok kıymetli. Buralarda torpilli satışlar olamaz mı?
Aslıtürk: Şişli Belediyesi'nin sahip olduğu neyi satsanız o rakamı bulamazsınız. Öyle bir satış olmamış ki. Doğruyu yargı söyleyecek. Yargının sonucunu beklemeden sedece İkiz ya da Dursun Çaltı dedi diye bir şey doğru olabilir mi?
Soru: Başkan belirli firmalar için tavassutta bulunursa?
Aslıtürk: Bugüne kadar ne imar komisyonuna ne de bir başkasına Şişli'yi ilgilendiren mega konular dışında ne talimatım ne de tavassutum olmuştur. Hiçkimse `Gülay Atığ ya da Gülay Aslıtürk başkanlığı sırasında imar komisyonunu baskı altına alarak şu planı cıkartmıştır' diyemez. Bütün kabahatim vizyon koyarak büyük işlere soyunmaktır."
Soru: ŞİPA'yla ilgili birçok iddia bulunuyor. Hayali ödemeler yapıldığı, haksız kazançlar sağlandığı yolunda dosyalar var?
Aslıtürk: Kanun gereği ŞİPA'nın ilk genel kurulundan hemen sonra tüm evrakın iadesini yaptım. Elimde bunun belgesi de var imzalı kağıtları da var. Hepsi zamanı geldiğinde mahmeye sunulacak.
ŞİPA AŞ, Fatma Girik tarafından kuruldu. Bir başkana yüklenmek isteyen kişiler Şişli'de hep ŞİPA'dan yükleniyorlar. Girik, başkanlığının
son döneminde aynı belediye bir siyasi komisyon kuruyor ŞİPA'yı inceliyor. Benim başıma gelenler Girik'in başına geliyor. Komisyon Fatma Hanım'ı suçlu buluyor.
Soru: Belgeleri var mı?
Aslıtürk: Arşivde vardır. Yanlış yaptığıma hiçbir zaman inanmıyorum. Tamamıyla siyasi kavgayla suçlu bulunuyor. Ne çıktı sonunda hiç. Benimki de böyle olacak. Eğer bu kadar tanınan, büyük hedefler koyan bir kişi olmasaydım benim işim de bu kadar büyümezdi. Çoluğumun çocuğumun, ailemin yüzüne bakamayacak hiçbir şey yapmadım."
Soru: Ama siz Türkiye'de değilsiniz, aranıyorsunuz?
Aslıtürk: Ben kaçak değilim. Şunu belirtmek istiyorum Akgün başkan olabilmek için İkiz'in dediklerini yapmak zorundaydı. Zaten o halkın seçtiği başkan değildir. İkiz'in çok yakın arkadaşıdır. Onun kontenjanından belediyeye girmiştir."
Soru: İkiz, belediyede yaşananlardan rahatsızlık duyduğunu ısrarla vurguladı. Sizin hakkınızda suçlamalarda bulundu?
Aslıtürk: İkiz, Mesut Yılmaz'ın kız kardeşinin eşiydi. Başkan vekilim Erdal Yılmaz da Mesut Bey'in amcasının oğluydu. Biz belediyeyi beraber yönettik. Benim Mesut Yılmaz'la aramda hiçbir zaman sorun olmadı. Belediyede bu kadar yanlışlıklar vardı da niçin sustular? İkiz, halkın seçtiği beni yönetmeye çalıştı. Her ihaleden haberi vardı. Şimdi haberi yokmuş gibi şunu da yapmışlar diyor. Ben kendimi de belediyeyi de yönettirmem."
GÜLAY Aslıtürk, belediyeye çuvalla getirilen paraları yardımcılarıyla paylaşmakla suçlanmasına da tepki gösterdi.
Aslıtürk iddialarla ilgili olarak şunları söyledi:
"Böyle bir çuval görmedim. Yalnız para belediyelere tahsilat günlerinde banka arabası gelir. Tahsil edilen veznedeki parayı alıp, belediyenin resmi hesabına yatırır. Bunu da yetkili memurlar yapar. Belediye her sene teftiş edilir. İçişleri Bakanlığı ve Sayıştay'dan her sene teftiş görür. Bana hiçbir müfettiş bugün savcının söylediklerini söylemedi. Bu siyasi bir komplo değildir de nedir? Eğer arsa satışından gıyabi tutukluysam, aynı sebepten dolayı Dursun Çaltı, Cüneyt Akgün hakkında yani şimdiki başkan için de suç duyurusunda bulundu. O zaman Akgün niçin tutuklu değil? Tutuklansın demiyorum. Tutuklanmamın ne kadar saçma olduğunu anlatmaya çalışıyorum."
ASLITÜRK, belediyenin evrakları İçişleri Bakanlığı'na eksik gönderdiğini savunarak "Resmi evrakta tahrifat yapıldı. Bu ortaya çıkarılacak. Hepsini söyleyeceğim. İstifamdan sonra encümen kararlarına muhalefet şerhi eklendi. Bu, çok büyük bir suçtur. Bakanlık müfettişlerine faturaların bir bölümü ibra edilmedi. Hepsinin faturasını biliyorum. Hepsini teslim ettim" diye konuştu.
Soru: Hala ANAP'a üye misiniz?
Aslıtürk : Görevimden istifa ettiğim an partiye de istifamı verdim. Ama ANAP, birkaç kişi yüzünden bırakılacak bir parti değildir. ANAP'lıyım.
ŞİŞLİ eski Belediye Başkanı Aslıtürk, öncelikle üç hatası olduğunu vurgulayarak söze başladı. Bunları da şöyle sıraladı:
"Birincisi; İkiz'le ve daha sonra Erdal Yılmaz'la olan çekişmeleri zamanında Genel Başkanım Mesut Yılmaz'a iletmemektir. Hiç şikayette bulunmadım. İkincisi; Türkiye'deki siyasetçilerin bir kısmının seviyesini tam tartmadan, batılı bir seviye ortaya koyarak istifa müessesini harekete geçirdim. Şimdi anlıyorum ki; politikacılar niçin koltuklarına yapışıp kalıyorlar, niçin gitmek istemiyorlar. Türkiye'deki eski tarz siyasetçilerin içerisinde çok fazla batılı, mert hareket ettim. Bugün de bunun acısını yaşıyorum. Üçüncüsü ise konuşmadım, suskun kaldım."