Çiğdem Yılmaz / İSTANBUL - Kadın cinayetlerine dikkat çekmek isteyen Moda Kürek Kulübü, teknelerine hayatını kaybeden kadınların isimlerini vererek toplumsal hafızayı canlı tutmayı amaçlıyor. Kulübün başkanı ve başantrenörü Ulaş Gürpınar, “Kendi çapımda kulübümle ne yapabiliriz diye düşündüm. Günün sonunda spor kulüpleri de birer sivil toplum kuruluşu. Bir gün bir kadın cinayeti haberi beni çok etkiledi. Sonra dedim ki teknelere kadınların ismini verelim. En azından burada her gün bu isimleri tekrar tekrar söylemek bile bir şey” dedi.
‘Neden bu isim?’
Moda Kürek Kulübü’nün teknelerinde Münevver Karabulut, Özgecan Arslan, Şule Çet, Emine Bulut, Pınar Gültekin, Güldünya Tören, Ceren Özdemir, Esra Ateş ve trans birey Hande Kader gibi kadınların isimleri yer alıyor. Gürpınar ayrıca, Türkiye’de öldürülen İtalyan sanatçı ve barış aktivisti Pippa Bacca’nın adını da teknelerinden birine verdiklerini belirtti. Gürpınar, “İsimleri soruldukça insanlar merak ediyor, ‘Neden bu isim?’ diyorlar. Biz de anlatıyoruz. Böylece bu kadınların isimleri sporcularımızın zihninde bir iz bırakıyor. Kimi bu isimleri hiç duymamış oluyor. Belki de bu farkındalık bir düşünmeye, bir değişime sebep olacak. Elimizden bu kadar geliyor ama en azından unutmamış oluyoruz” diye konuştu.
Altı aydır kulübe devam eden Evrim Göktağ, teknelerdeki kadın isimlerinin ve kulübün genel duruşunun kendisini özellikle etkilediğini belirterek, “Burayı özellikle seçtim. Daha yakın kulüpler olmasına rağmen, kulübün birlikte yaşam kültürüne ve toplumsal konulara duyarlı olması beni buraya çekti. Bu konuların toplumsal hafızada kalması gerektiğini düşünüyorum ama romantize edilmesini de istemem. O yüzden teknelere verilen bu isimler bana karışık duygular hissettiriyor. Bir yandan unutulmaması gerektiğini düşünüyorum, bir yandan da her isim bir kayıp ve bana suçluluk, öfke, sorumluluk duygusu yüklüyor. En büyük temennimiz bir gün teknelere yeni kadın isimleri yazılmak zorunda kalınmasın” diye konuştu.
‘Toplumsal hafızamız zayıf’
Gürşah Özer, kulübün bu uygulamasını bir sosyal hafıza ve adalet çağrısı olarak gördüğünü belirterek şunları aktardı: “Bence bu çok kritik bir proje. Çünkü ne yazık ki Türkiye olarak toplumsal hafızamız zayıf. Olaylar yaşanıyor, sonra çok çabuk unutuluyor. Bu teknelerdeki isimler, sadece geçmişi hatırlamak değil, hukuki süreçlerin devam etmesi, faillerin ceza alması için de hafızayı diri tutmak açısından çok önemli. Kadınlar birer istatistik değil. Bu uygulama bize bunu her gün tekrar hatırlatıyor.”
Zeynep İyigün de kulübe gelmeden önce bazı isimleri bilmediğini, burada bu farkındalığın arttığını dile getirerek, “Bir çoğunu daha önce duymuştum ama bazı isimleri burada öğrendim. Örneğin Pippa Bacca’yı buraya gelince duydum. Kulübün bu hassasiyeti beni çok etkiledi. Şule, Özgecan, Güldünya… Bu isimleri sesli anmak bile onları unutmamak adına çok kıymetli. Umarım bir gün gelir de artık yeni teknelere isim koymak zorunda kalmayız” diye konuştu.