Batman valiliği döneminde ithal ettiği silahlar ve kurduğu "özel karma birlik"le gündeme oturan Şarman dönemin başbakanı Çiller'i işaret etti
Tolga Şardan Ankara
Batman'da görev yaptığı dönemde, ithal ettiği silahlar ve kurduğu "özel birlik"le Türkiye'nin gündemine oturan Merkez Valisi Salih Şarman, terörle mücadele için "tabur kurduğunu" açıkladı. Milliyet'in Ankara Bürosuna dün konuk olan Şarman, projesiyle ilgili sorularımızı cevapladı.Sofya-Batman hattı
Batman Valiliği'nin ithal ettiği silahların Sofya - Batman arasında kurulan
hava köprüsü ile getirildiği saptandı. Silahlar, Batman Valisi'nin talebi üzerine dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ali Naci Tuncer'in yazılı onayı ile Türk Hava Kuvvetleri'ne ait C - 130 ve C - 160 nakliye uçaklarıyla Bulgaristan'ın Plovdiv Havaalanı'ndan Batman'a getirildi. Silahların geliş güzergahını doğrulayan Şarman şöyle devam etti:
"Benim Batman'da görev aldığım yıl, terörün en yaygın ve şiddetli olduğu dönemdi. Korucuların daha etkin şekilde nasıl devreye sokulabileceğini düşünüp tartışıyorduk. Normalde korucular saldırı ile karşılaşınca harekete geçebiliyor, onun dışında zamanlarının çoğu boşta kalıyordu. Ben bunlardan özel birlikler kurabileceğimizi ve saldırı beklemeden teröristlerin üzerine gidebileceğimizi düşündüm. Bu amaçla, eğitilmelerini ve donatılarak kışla düzeni içinde taburlar oluşturabileğimizi düşündüm ve bunu proje haline getirdim.
Birliği jandarma eğitti
Bu projemi önce OHAL Bölge Valisi Ünal Erkan'a açtım. Ünal Erkan, böyle bir proje için ek kaynak veremeyeceğini söyledi. Daha sonra projemi, Başbakanlığa ilettim. Başbakanlık uygun gördü. Ve Kaynak Destekleme Fonu'ndan bize kaynak aktarıldı. Bazen bu paranın gelmesi gecikiyordu. O hallerde Emlak Bankası bize teklifte bulunup akreditif kredisi açıyordu. Sonra Başbakanlık'tan para gelince ödüyorduk. Başbakanlığın uygun görmesi üzerine ilk örnek taburu bin kişiyle Batman'da oluşturduk. Biz ilk taburu Batman'da Jandarma'nın da verdiği eğitimle oluşturduk. Bir aylık eğitimden sonra bu koruculara dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin katıldığı törenle sertifikalar verdik. Herkes beni kutladı ve projemi destekledi.
İlter paşa tebrik etti
Ben dönemin Jandarma Genel Komutanı Aydın İlter Paşa'yla da görüştüm. Makamında konuştuk. Projemi ona da anlattım. Beni tebrik etti. Hatta masasından klasör çıkararak, "Sen bizden önce davranmışsın Vali bey. Biz de korucuları daha etkin nasıl kullanırız diye düşürüyorduk" dedi. Bu taburu Sason, Kozluk ve Gergüş ilçelerinde yaptırdığımız kışlalara yerleştirdik. Bu tabura mensup birlikler Jandarma'yla birlikte çalışmış, büyük kahramanlıklar göstermişlerdir. Ben 1997 yılında görevden ayrıldıktan sonra bu sistemi yönetmediler ve dağıttılar. Yine de o birliklere mensup korucular, değişik yerlerde görevlerini sürdürüyorlar.
Özel mevzuat izin veriyor
Ben bu birliklerin donatılması ve diğer silah ve mühimmat ihtiyacımız için kaynak talebinde bulundum. Valiliğin ithal izni olmadığını söylüyorlar. Bakanlığın, genel müdürlüğün veya OHAL Valiliği'nin yapabileceğini söylüyorlar. Ancak OHAL mevzuatı özel bir mevzuattır. Bize Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ithalat izni verdi. Yaptığımız bütün ithalatın izinleri belgeleri gümrük işlemleri mevcuttur. Silah alımı için Bulgar Kintex firmasının Türkiye temsilcisi olan Mustafa Alpaslan'a ait Alpin firması aracı oldu. Başbakanlık'ın onayı ve izinleri doğrultusunda Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklarla silah ve mühimmat Batman'a getirildi.
Belgeleri bulamıyorlar
Bunların hepsi belgelidir. Ancak, soruşturma başladıktan sonra bazı belgeleri valilikten istedim. Bulamadıklarını söylediler. Gümrük işlemleri tamamlanmamış sadece bir parti sevkiyat biliyorum. Nakliye uçağı altı saat geç gelmişti. Pilotlar uçağın başka görevi olduğunu, malzemeyi indirip gideceklerini söylediler. Gümrük Müdürlüğü de Gümrük Kanunu'nun 72 / 2 maddesinin buna izin verdiğini söylediler. Malzeme öyle indirilip, işlemler sonradan tamamlanacak dendi. O işlemler tamamlanmamış. Ben o yüzünü bilemiyorum. Gümrükçülerin sorumluluğunda olan bir olay. Bunu da savunmamda belirttim.
Silahlar jandarmaya verildi
Biz gelen silahların
yüzde 90'ını Jandarma'ya teslim ettik. Diğer kısmını da bu birliklere verilmek üzere Emniyet'e, diğer illere gönderdik. Bunların kayıtları Jandarma'da ve Emniyet'te mevcuttur. Yoksa bu silahların Hizbullah'a veya PKK'ya verilmesi söz konusu değildir, olamaz, saçmasapan bir iddiadır. (Şarman daha önce bazı silahların korucular üzerinden Hizbullah'a gitmiş olabileceğini söylemişti).
Şimdi ortaya bazı iddialar atılıyor. 1800 silah ithal edildi, 1200'nün mevcut olduğu 600'ünün kayıp olduğu iddiaları var. Ancak, dediğim gibi Jandarma ve Emniyet'e teslim ediyorduk. Bu iddianın neye dayandırıldığını bilmiyorum. Hepsinin belgeleri, envanter kayıtları Jandarma ve emniyette vardır. Bizim Başbakanlık'tan parça parça kullandığımız kaynağın toplam olarak 2 milyon 600 bin
dolar olduğu ifade ediliyor. Bunların detaylarını evrakları inceleyen müfettişler biliyordur.
Birlik İki saat içinde 115 PKK'lıyı yok etti
Kuruluşunun yasallığı tartışılan karma özel birlik Muş sınırında kamp bastı:Batman Valiliği sırasında birliği kurduğunu belirten Salih Şarman, Ecevit'in "Kaygı verici, çok ciddi bir durum" ifadeleriyle nitelendirdiği silahlara sahip birliğin "iki saatte 115 teröristi yok ettiğini" açıkladı.
Şarman, özel karma birliğin kurulması fikrinin kendisine ait olduğunu, bölgedeki komutanlarla görüştükten sonra önerinin Başbakanlığa iletildiğini söyledi.
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in, konuyla ilgili dosyayı 2 ay inceledikten sonra onayladığını belirten Şarman, özel birlikle ilgili şunları söyledi:
"Bin kişilik bu karma özel birlik, Gercüş, Kozluk ve Sason'da, kışla düzeniyle kuruldu. Birliğin, terörle etkili mücadelesi sonucu, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan, örgüt üyelerine 'Batman'dan çekilin' talimatı vermiş. Hizbullah da Batman'ı boşaltmıştır. Bu mücadele sonucu, Batman ili, Olağanüstü Hal kapsamından çıkarılmıştır.
Mesela, 1995 yazında, Sason'un kuzeyinde, Muş hududunda PKK teröristlerinin kampı olduğu haberini aldık. Askerin prosedürünü uygulasaydık, bir hafta geçerdi. Şimdi Yüzbaşı olan Teğmen Nusret Şahin'e emir verdim, özel birlik bölgeye hareket etti. Kamplarını buldular. Sabah saat 6'da, Sason'dan topçu desteğiyle saldırıya geçtiler ve iki saat içinde 115 teröristin tamamını yokettiler. Üsteğmen Şahin'e bu başarısından dolayı daha sonra madalya verildi."
Çiller'in 'valisi'
Ünye Kaymakamlığı'ndan DYP - SHP koalisyon hükümeti sırasında Batman'a vali atanan Salih Şarman, Hizbullah ve PKK örgütleri arasında yoğun savaşın yaşandığı kentte 49 ay valilik yaptı. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in en güvendiği valilerinden olan Şarman, dönemin İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Bekir Aksoy'un yakın arkadaşları arasında yer aldı. Şarman, Batman'daki görevi nedeniyle İçişleri Bakanlığı müfettişlerince açılan soruşturmalar için beş kez ifade verdi. Danıştay'ın hakkında verdiği lüzum - u muhakeme kararı üzerine yapılan yargılamadan Yargıtay kararı ile aklandı. Müfettişler, Şarman'ın mal varlığı konusunda ayrıntılı soruşturma yaptı. Şarman, Mesut Yılmaz başkanlığındaki 55. Hükümet dönemindeki ilk valiler kararnamesiyle merkeze alındı.
Maatbaa kurduBatman Valiliği, Şarman döneminde 1996 yılında Köylere Hizmet Birliği adı altında bir matbaa kurdu. Özel idare Müdürlüğü'nün zemin katında kurulan matbaada 'Bayrak gazetesi' adı altında bir gazete çıkarıldı. 10 sayı yayınlanan Bayrak gazetesinin Yazı İşleri Müdürlüğü'nü Şarman'ın yardımcısı Mithat Kuşadalı yaptı.
Kuşadalı, kendisi için ayırdığı köşede "Kalemşör" imzası ile köşe yazıları yazdı. Bu yazılarında yerel basın mensuplarına çatan Kuşadalı, gazetecileri korkaklıkla suçladı, PKK'ya karşı açık mücadele vermedikleri için bazı isimleri "vatan haini" ilan etti.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi Şarman ve Kuşadalı'yı kınadı. 10. sayıdan sonra yayınına ara verilen Bayrak Gazetesi'nin matbaası daha sonra bir işadamına satıldı. Matbaa ve gazete gelirlerinin ne olduğu da daha sonra soruşturma konusu oldu.
Bin kişilik tabur
Merkez Valisi Salih Şarman'ın Batman Valiliği döneminde kurulan tabur, Başbakanlık Müsteşarlığı'nın yazısına "Karma Özel Harekat Birliği" adıyla geçti. Şarman'ın verdiği bilgiye göre, organizasyonun ilk adımında bin kişilik mevcutla kurulan "tabur" Batman'ın üç ünlü ilçesinde konuşlandırıldı. Şarman, tabur üyelerinin şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın öldürülen lideri Hüseyin Velioğlu'nun memleketi Gercüş, Sason ve Kozluk ilçelerindeki kışlalara yerleştirildiklerini söyledi.
