Bikiniyi bırak işçiye bak

Kuzey Irak operasyonunun ardından muhalefet liderleri ile Genelkurmay Başkanı arasındaki tartışmanın gündemden düşmediği bir haftayı, “AKP’nin kapatılması” davasıyla kapattık.
Görsel medyanın ve internet sitelerinin gündeminde ise Fenerbahçe’nin Sevilla’yı elemesi halinde “bikini” giyeceğini açıklayan eski hakem ve futbol yorumcusu Ahmet Çakar’a sözlerini hatırlatan polemik vardı.
10 Mart tarihinde Emek Platformu’nu oluşturan sendikalar hükümetin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda  öngördüğü değişikliklerin çalışanlar açısından büyük “hak kayıplarına” yol açacağını savunarak iki saatlik işi bırakma kararı aldılar.
Milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir yasal düzenleme nedeniyle Türk-İş, DİSK, Hak-İş, Türk Tabipler Birliği gibi kitle örgütlerinin sağlık, eğitim ve ulaştırma sektörlerini etkilemesi kaçınılmaz eylemine medyanın ilgisi başlangıçta, “Ahmet Çakar’ın bikinisine” verilen önemden daha azdı.
11 Mart tarihli Milliyet’in birinci sayfasında haber tek sütunluk bir yer bile bulmamıştı!
“Milliyet’in İçinden” anonsuyla 8. sayfaya yapılan göndermede ise “çalışanlardan tek çatı eylemi” diye verilen başlık oldukça zayıftı. Neyse ki Milliyet eylemin sayıldığı 14 Mart’tan itibaren olayı manşetine taşıdı.
Her ne kadar “Mum dibine ışık vermez!” denilse de gazetecilerin “yıpranma” tazminatlarını da kaldıran hak kayıpları konusunda medyanın daha duyarlı olması gerekiyor.