The OthersDevrimci Karargâh ve Kuray

Devrimci Karargâh ve Kuray

04.05.2009 - 01:30 | Son Güncellenme:

‘Devrimci Karargâh’ örgütüne ait olduğu öne sürülen ‘hücre evi’ baskınından sonra olayın 16 Haziran örgütüyle ilişkilendirilmesi ve liderliğini Sarp Kuray’ın yaptığı haberlerine avukat Gider’den ‘müvekkili adına’ itiraz geldi

Devrimci Karargâh ve Kuray

İstanbul Bostancı’daki “hücre evi”ne yapılan baskının ardından Milliyet’te başka gazete ve televizyonlar gibi “Devrimci Karargâh” adlı örgüte ilişkin bilgilere yer verdi. 28 Nisan tarihli gazetede “Devrimci Karargâh’ı PKK eğitti” başlıklı haber yayımlandı. Namık Durukan’ın haberinde şöyle deniliyordu: “Adını silahlı eylem ve suikastlarla duyuran Devrimci Karargâh adlı örgütün liderliğini, cezaevinde olan Sarp Kuray’ın yaptığı ve 1990’ların başında feshedilen ‘16 Haziran’ adlı yasadışı örgütün devamı olduğu öne sürülüyor. Uzun süre Avrupa’da faaliyet gösteren örgüt, Türkiye’deki sol hareketlerle dayanışma arayışında olan PKK’dan büyük destek gördü.”

Örgüt lideri ve PKK iddiası

Sarp Kuray’ın avukatı Saygın Bedri Gider Okur Temsilcisi’ne haberlerdeki suçlamalarla ilgili bir açıklama gönderdi:
“Haberinizde müvekkilim Sarp Kuray’ın Devrimci Karargâh örgütünün lideri olduğu iddia edilmiştir. Ne amaçla yapıldığını bilemediğimiz bu haberin bir diğer yönü, haberin başlığı dolayısıyla müvekkilimin PKK adlı yasadışı örgütle ilişkili olduğu izlenimini vermeye çalışmasıdır. 1980’de gittiği Fransa’dan 1991 yılında Türkiye’ye geri dönen Sarp Kuray, ülkeye girer girmez 16 Haziran davası sebebiyle tutuklanmış, iki ay sonra serbest bırakılmış ve verilen ilk kararla beraat etmiştir.
Dosya 2009 yılına kadar yüksek mahkemenin bozmaları sonucu beraatten müebbet hapse hüküm içeren beş farklı karar görmüş ve sonunda yüksek mahkeme yerel mahkeme kararını onaylayarak müvekkilin mahkûmiyetini kesinleştirmiş, müvekkil karar neticesi kendi iradesiyle 5 Mayıs 2009 tarihinde Ankara Başsavcılığı’na teslim olmuştur. 17 yıl süren davada ilk iki ay hariç hiçbir tutukluluk olmadığı gibi müvekkil tüm celselere katılarak iddia karşısındaki durumunu ortaya koymuştur. Müvekkilim şu an 16 Haziran Örgütü’nün lideri olduğu iddiasıyla hükümlü olarak Ankara Sincan F tipi cezaevinde olup AİHM başvuruyu kabul etmiştir. AİHS’nin bir çok maddesinin ihlali kesin olduğundan çok yüksek ihtimalle müvekkil lehine karar tesisi söz konusudur.
AİHM kararları yargılamanın yenilenmesi sebebi olduğundan AİHM’in lehte vereceği kararla dava aşamasındaki savunmalarımızda beyan ve iddia ettiğimiz çok önemli hususların yeniden gözden geçirilmesi mümkün olup, müvekkilimizin maruz kaldığı haksız kararın düzeltilmesi imkânı doğabilecektir. Müvekkil aleyhine yanlış bilgilerle yayımlanmış söz konusu haber müvekkilimi kamuoyu önünde terör örgütleriyle ilişkili bir şahıs şeklinde göstermesiyle savunulamayacak ve haber alma-verme hakkı ilkelerine tamamen aykırı tarzda olup, müvekkilimin kişilik haklarına ve maddi-manevi zararına yol açması yanında, izah edildiği üzere müvekkilimin devam eden hukuki sürecini de telafisi imkânsız derecede zedelemiştir.
Legal bir parti olan SHP’de Parti Meclisi üyesi iken cezaevine giren müvekkilin siyasi meşruiyeti tüm kamuoyunun malumudur. Hukuk uygun zeminde siyaset yapmaya çalışan ve yazdıkları, söylemleri, kitabıyla insanlara bunu öğütleyen müvekkilin söz konusu haberde belirtildiği gibi illegal bir yapılanma içinde olması mümkün olmayıp haberdeki iddia eşyanın tabiatına aykırıdır.”

Haberin Devamı

Ombudsman’ın görüşü:
Sarp Kuray’ın liderliğini yaptığı iddia edilen “16 Haziran” adlı yasadışı örgüt 1990’lı yılların başında feshedilmiş. ‘Devrimci Karargâh’ın örgütün devamı değil,’ örgütte bölünme ve ayrışmalardan çok sonra ortaya çıkmış yeni bir yapılanma’ olduğuna ilişkin bilgiler söz konusu. Haberde İstanbul Bostancı’daki operasyon nedeniyle Sarp Kuray’la bağlantı kurularak kesin bir dille ‘Devrimci Karargâh’ın liderliğini yaptığının öne sürülmesi,PKK ile bağlantı kurullması avukatının belirttiği gibi sorunludur.Ve AİHM sürecini etkileyecek niteliktedir.
Namık Durukan gibi deneyimli bir muhabirin haksız yargı ve suçlama içeren nitelemelerden kaçınması, Sarp Kuray hakkında elinde bilgi, belge varsa avukatıyla konuşarak haber yapması gerekirdi. Aynı duyarlılığı editörlerin de göstermesi Milliyet yayın ilkelerinin bağlayıcı hükmüdür.