Körfezdeki depremin ardından İstanbul'da olası bir büyük sarsıntı tahminleri bilim adamlarını birbirine düşürdü. Özellikle İTÜ ile Boğaziçi Üniversitesi kurumlar arası tartışmaya sahne oluyor.
Körfez depremi yerli ve yabancı bilim adamlarını birbirine düşürdü. Bilimadamlarından bazıları İstanbul'da beklenen depremin 10, bazıları ise 30 yıla kadar meydana gelebileceğini savunurken, bir bilim adamı da deprem İstanbul'da değil, Anadolu'da olacağını söyledi. Bilimadamları arasındaki bir diğer anlaşmazlığı depremin şiddeti oluştururken, Boğaziçi Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi arasında da 'uzmanlık' tartışması yaşanıyor.
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki bilim adamları, İstanbul'da olası bir deprem konusunda fazla bir açıklamada bulunmamaya özen gösterirken, artçı şokların da 6 büyüklüğünü geçmeyeceğini ileri sürüyor. Buna karşılık İTÜ'lü bilim adamları ise, istanbul depreminin beklenen bir deprem olduğunu ve artçı şokların 7'ye yaklaşabileceğini vurguluyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, isim vermeden İTÜ öğretim üyelerini kastederek, 'depremden önce nerede olduklarını' soruyor. İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Bölümü öğretim üyesi sismolog Doç. Dr. Tuncay Taymaz ise, Işıkara'yı konunun uzmanı olmadığını için televizyonlara çıkarılmasının büyük hata olduğunu vurguluyor.
Taymaz, "Işıkara jeomanyetizma uzmanıdır. Görüş beyan etmesi doğru değildir. Bu konuda konuşacak yetkili merci Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü'dür. Ama ortalarda yok" diyor. Boğaziçi'nden Doç. Dr. Ali Pınar, Yunanistan'da meydana gelen depremin Kuzey Anadolu fay hattıyla ilgili olmadığını söylerken, Taymaz bunun aksini savunuyor. Bunun yanısıra Pınar, artçı şokların 6'yı geçmeyeceğini söylerken İTÜ'li bilim adamları 6'nın üzerinde de olabileceğini kaydediyorlar.
"İstanbul'da olası bir deprem" konusunda bilimadamlarının görüşleri özetle şöyle:
İstanbul için de anlaşamıyorlar
250 yıllık periyod dolduProf. Ross Stein (Amerikan Jeolojik Araştırma Enstitüsü yöneticisi), Prof. Dr. Aykut Barka (İTÜ jeoloji):
Stein ve Barka, Kuzey Anadolu Fay (KAF) hattı üzerinde 1997 yılında tamamladıkları bir araştırma kapsamında `hat üzerinde bir deprem için en uygun noktanın İzmit Körfezi olduğu’ sonucuna varmışlardı. Ve deprem tam söyledikleri yerde oldu. Bilim adamlarına göre, Kuzey Anadolu Fay hattı üzerinde oluşan her deprem, bir diğerine uygun alan hazırlıyor ve büyük bir depremden sonra, hat üzerindeki gerilimli alanda 10 yıl içinde yeni bir deprem meydana gelme olasılığı 3 kat artıyor. Prof. Barka, 3 ay ile 30 yıl içinde İstanbul’da büyük bir deprem beklenilmesi gerektiğini, ortalama 250 yıllık periyotların dolduğunu vurguluyor.
Acil önlemler alınmalıProf. James Jackson (İngiltere Cabridge Üniversitesi - sismolog):
“Benim gördüğüm durumun çok endişe verici boyutlarda olduğu.
Son depremlerin meydana geldiği Türkiye ve Yunanistan’ın üzerinde bulundukları topraklar çatlak bir camdan levha gibi. Yani Anadolu sanki kırık bir cam denizi üzerinde yüzüyor. Bu durum bölgeyi yeni depremlere açık tutuyor. Cam bir bardak üzerindeki çatlak, hareket ettirilirse nasıl uzar ve kırılmaya uygun hale gelirse, fay hattı da aynı durumda. Ama bu yarın mı olur, 10 yıl sonra mı, 100 yıl sonramı söylemek güç. Ama hemen acil önlem alınmalı. İnşaatları yeniden gözden geçirmeli. Alınacak önlemin büyüklüğü can kaybını da azaltacaktır.
Sırada İstanbul varProf. Nafi Toksöz: (MITMassachussets Teknoloji Enstitüsü, sismolog): “Şimdi sırada İstanbul var. İzmit depreminin merkezinden batıya doğru, KAF üzerinde, İstanbul’u da içine alan 150 kilometrelik sismik boşluk alan, 7’den yüksek şiddette bir deprem için gereken her türlü özelliğe sahip. Bu arada KAF’ın Tekirdağ’a doğru giden bağlantısının tek parça olduğu ve 25-30 yılda kırılabileceği hipotezini gerçekçi buluyorum. Herşeyden önce İstanbul halkının bu deprem tehlikesinden haberdar olması lazım. Yeni binaların hem zemini, hem inşaat kalitesi konusunda çok kesin denetimi şart. Acil bir müdahale kurumu oluşturularak, deprem senaryosu üzerinde çalışılmalı.
Sallanacak denilemez* Prof. Dan McKenzie: (Cambridge Üniverdsitesijeofizik): `Dünyada hiçbir fay hattı bu kadar basit, düzenli ve önceden saptanabilecek bir gelişim izlemiyor. KAF hattı üzerinde saptanmış hareket şekli de rastlantı olarak nitelendirilebilir. Dolayısıyla İstanbul için bu doğrultuda tahminlerde bulunulamaz’. Ancak Prof. Stein ise bu teze karşılık, Kuzey Anadolu Fay hattının izlediği basit yolun, fayın alışılmışın dışındaki jeometrik şeklinden kaynaklandığını, hattın diğer fay hatlarından tamamen uzakta ve neredeyse düpedüz bir çizgi halinde olmasının, üzerinde biriken gerilimin de nispeten düz bir çizgi çizerek ilerlemesine neden olduğunu savunuyor.
Yeni kırığın verisi yokProf. Dr. Naci Görür (İTÜ Maden Fakültesi Dekanı), Prof. Dr. Aral Okay (İTÜ Jeoloji): “İstanbul depremi bekleniyor. Ancak biz Prof. Pichon, Şengör ve Taymaz’ın Marmara’dan geçen iki fayın ortasında bir fay bulunduğu görüşüne karşıyız. Çünkü bu yeni fayla ilgili hiçbir sismik veri elde edilmiş değil. Ancak onlar bu kırılmanın bu iki fay arasındaki yeni faydan kaynaklandığı takdirde depremin büyük olacağını savunuyorlar. Çünkü o zaman büyük bir kırılma olacak. Belki bu kırılma diğer iki fayı da etkileyecek. Bu da İstanbul’un önemli ölçüde hasara uğratacak. Ancak bu iddia için çalışmalar sürüyor. Daha tamamlanmış değil. Elimizde kesinleşen bilgiler yok.
Adalar hattı risk yaratmazProf. Dr. Şener Üşümezsoy (İ.Ü. Jeoloji):“İzmit depreminin ardından büyük bir İstanbul depreminin geleceği varsayımı bilimsel verilere dayanmıyor. 17 Ağustos’taki büyük depremi yaratan KAF’ın Çınarcık’ın hemen kuzeyinden tek hat halinde İstanbul’a 70-80 kilometre uzaklıktan geçerek Saroz Körfezi’nden çıkıyor. Bu meafade oluşacak. bir deprem İstanbul’u ancak Gölcük merkezli son deprem kadar etkiler. Ben Prof. Barka’nın İstanbul’a 15 kilometre mesafede Adalar’ın hemen güneyinden geçen aktif fayların İstanbul’da bir deprem riski yarattığı tezini hatalı buluyorum. Çünkü bu mesafede tarihsel verilere göre sismik bir hareketlilik gözlenmiyor.
Uçlar da gerilim yüklü Prof. Xavier Le Pichon (College de France - ünlü yerbilimci), Prof. Celal Şengör (İTÜ Jeoloji), Doç. Dr. Tuncay Taymaz (İTÜ Jeofizik):“İstanbul 250 yıllık deprem periyodu içine girdi. Marmara’yı yaran faya iki uçtan İzmit ve Gelibolu uçlarında gerilim yüklenmeleri oldu. Fay iki uçtan kasılmış bekliyor. En olabilir ihtimal bu fayın en az 7.4 büyüklüğünde bir depremle kırılması. Bu yarın da olabilir ama 20-30 yılı geçmez. Biz yeni genç bir fay tespit ettik. Bu fay Marmara’dan geçen iki fayın ortasında. Biz bu fayın kırılacağını tahmin ediyoruz. 1509’daki depremde çok daha büyük bir facia yaşandı. Gelibolu’dan Adapazarı’na kadar olan fay hattı olduğu gibi kırıldı. Bu çok büyük bir deprem olmalı, büyüklüğü 8’i bulmuş olabilir
Marmara’nın ortası kırılırProf. Clark Burchfiel: (MIT - jeoloji):
dünyanın önde gelen tektonikçilerinden sayılan burchfiel, kuzey anadolu fayı’nın son 400-500 yıllık hareketinin incelenmesi ve bölgedeki ölçümler sonucu tehlikeli bir sonuç çıktığını vurguluyor. burchfiel, bu fayın marmara denizi’nin ortasında yeniden bir kırılma yaşayacağının anlaşıldığını söylüyor ve şunu ekliyor: “eldeki istatistiki ve ampirik verilere göre 20-30 yıl içinde İstanbul’a daha yakın, şiddeti 7.5 civarında deprem olabileceğini tatmin edici bir kesinlikle söylemek mümkün.“
Doğuya doğru kayıyorProf. Ian Stewart (Londra Brunel Üniversitesi Neotektonik Araştırmalar Merkezi): “`Bir İstanbul depremi her ne kadar kaçınılmaz olsa da, İzmit depremi KAF hattı üzerindeki gerilimin batıya yani İstanbul’a değil doğuya doğru kaymasına neden oluyor. Dolayısıyla İstanbul depremi gecikecek. Kanıt ortada bütün artçı depremler doğuda yoğunlaştı’. Prof. Nafi Toksöz’e göre ise, artçı depremlerin yönünün, bir sonraki depremin nerede meydana geleceğiyle hiçbir ilgisi yok