Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

Eskişehir, adı üstünde eski bir şehir. Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı'nın izlerini taşıyor. 7 bin yıllık tarihi ve yakın dönemlerde, özellikle Bulgaristan ve Romanya'dan aldığı göçlerle tam bir kültür mozaği oluşturuyor. Aynı zamanda genç Türk cumhuriyetinin çağdaşlaşma sürecindeki öncü kentlerinden biri.
Anadolu Üniversitesi'ni, 40 yıl önce, Orhan Oğuz, bir barakada kurmuş. Oğuz'un açtığı İktisadi Ticari İlimler Akademisi, 1982'de Yılmaz Büyükerşen'le üniversiteye dönüşüp seçkin bir yükseköğretim kurumu haline gelmiş. Şimdi yeni Rektör Engin Ataç'la atılıma hazırlanıyor.
Kuruluşunun 40. yılı çerçevesinde düzenlenen etkinliklerden biri de "2000'e 2 kala Türk ve Dünya Üniversiteleri" konulu bir konferanstı ve konuşmacısı da bendim.
Öğrencileri müthiş seviyeli. Konulara olan ilgileri, soruları, olaylara bakış açıları, yaşam tarzları ve yarattıkları özgür hoşgörü ortamıyla bunu fazlasıyla hissetiriyorlar.
Anadolu Üniversitesi, Türkiye'nin en güzel kampüslerinden birine sahip. Yaşayan bir üniversite. Haftada en az iki konser, bir tiyatro, 3 gün de sinama var. Kapalı yüzme havuzu, spor tesisleri, gece yarısına kadar açık kütüphnesi, radyosu, haftalık gazetesi, yaşayan üniversitenin diğer parçaları. Türkiye'nin en büyük televizyon südütyoları da onların.
Öğrencilere yetecek kadar yurtları, konuklarını ağırlayacak 4 yıldızlı otelleri, aynı anda 3, 4 konferans ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapacak kültür merkezleri, her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak mobilya fabrikaları ve bir milyona yaklaşan açıköğretim öğrencilerinin ders kitaplarını basan devasa matbaaları da var.
Dünün baraka üniversitesi, son beş yılda 3 üniversite yavrulamış: Osmanagazi (Eskişehir), Dumlupınar (Kütahya) ve Kocatepe Üniversitesi (Afyon).
Açıköğretim hariç 20 bine yakın öğrencisi, 4 bin de çalışanı var. Türkiye'nin tek Sivil Havacılık Okulu da onların. Havalanı, uçakları, helikopteri de bulunuyor. Tam teşekküllü hastaneleri de öğrenci ve çalışanların hizmetinde.
İletişim ve Güzel Sanatlar başta olmak üzere birçok alanda ilk 3'e oynuyorlar.
40. yıl anısına, ÖSS ve ÖYS'de ilk 5 bine girip, kendilerini seçen öğrencilere ayda 40 milyon lira, yani devletin verdiğinin 4 katı burs verecekler.
Bu arada, eğitim, bilim, sanat, spor, politika, iş dünyası, medya gibi 40 değişik alanda, "son 40 yılın en iyileri"ni öğrenci ve öğretim üyelerininin oylarıyla belirleyerek, fahri doktora vermeyi düşünüyorlar. Modern Türkiye'yi yaratanlara şükranlarını sunmak istiyorlar. Ne güzel...
Hiç sorunları yok mu ? Elbette var. Örneğin akşamları da yemek verebilirler. Yabancı dile daha fazla ortam hazırlayıp, sınıf mevcutlarını da azaltabilirler...


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr