Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi haline gelen anayasa paketi, görünen o ki, daha uzun süre tartışılacak. Ama sanki bugüne kadar yapılan tartışmalar hep şekil üzerine ve siyaseten; paketin özüyle ilgilenen fazla yok.
Paketin özüne yönelik ilk ciddi tartışma önceki gece TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, Anayasa Profesörü Burhan Kuzu ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrenci ve öğretim üyeleri arasında gerçekleşti.
Öğrenci ve hocalar, anayasa paketinin satır aralarında çok ciddi açıklar buldular. Prof. Kuzu da tüm önerileri dikkate alacaklarını söyledi. İşte bu diyaloglardan ve Prof. Kuzu’nun açıklamalarından satır başları:
İçerik tartışması
Doç. Dr. Levent Gönenç: Anayasa Mahkemesi’ne yükseköğrenim görmüş Türk vatandaşları arasından iki üye seçilmesi konusunda bir kriter yok. Anayasa Mahkemesi uzmanlık gerektiren bir mahkeme değil midir ki, burada bir kriter belirtilmemiş?
Burhan Kuzu: Anayasa Mahkemesi tipik bir yargı organı değil. Asker, ekonomi, enerji ve birçok farklı şeyle ilgili davaların geldiği bir yer. Bu nedenle karma yapılı olması daha uygun. Ama gerekirse bu madde çıkarılabilir de. Bu konuda bir iddiamız yok.
Levent Gönenç: Siyasi partilerin kapatılması konusunda TBMM’de bir komisyon oluşturulacak ve kapatma davasının Anayasa Mahkemesi’ne gitme iznini verecek. Bu komisyon neye dayanarak bu kararı verecek, delilleri inceleyecek mi? Yargılama mı yapacak?
Burhan Kuzu: Diyelim ki üniversitede bir hocaya görev suçundan ötürü bir dava açılacaksa hâkim rektöre belgeleri gönderiyor, bilirkişi görüşü istiyor. Biz buradaki düzenlemeyi buna benzettik.
Levent Gönenç: Partilerin “temelli kapatılması” kavramı bu taslakta çıkarılmış ama 6. fıkrada duruyor.
Burhan Kuzu: Evet doğru. Bunu not aldık. Bakacağız.
Levent Gönenç: Vatandaşlık ödevi dolayısıyla yurtdışına çıkış yasağı kaldırılıyor. Yani vergi borcu olan ve askerlik görevini yapmamış vatandaşlar yurtdışına çıkış yasağıyla karşılaşmayacaklar. Özellikle vatan borcunu yerine getirmemiş insanların yurtdışına çıkış yasağıyla karşılaşmamalarının mantığı nedir?
Burhan Kuzu: Askerlikle değil de mali borçla ilgili bir durum için biz bu düzenlemeyi getirdik. Vatandaş tam yurtdışına çıkacakken 50 liralık vergi borcu için tüm planlarını iptal edip havaalanından dönmesi gibi durumları engellemek için bu düzenleme yapıldı.
Levent Gönenç: Ama metin öyle demiyor.
Yrd. Doç. Dr. Ozan Ergül: Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ya üye seçimi sürecinde Barolar Birliği’nin adı anılmıyor. Bunun yerine baro başkanları deniliyor. Bu sakıncalı sonuçlar doğurur.
Burhan Kuzu: Baro başkanları derken daha geniş düşünmüşüz demek ki. Çünkü Türkiye genelindeki bütün baroların katılımı sağlanıyor. Gerekirse düzeltiriz.
Ozan Ergül: Elimizdeki metinde Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesi üyelerini seçimi konusunda mevcut Anayasa’da hep eleştirdiğimiz “3 üyeyi üst kademe yöneticiler ile avukatlar arasından seçer” diye bir ifade var. Burada “ile” bağlacıyla bağlanmış bu cümlenin bile yorumu konusunda uygulamada çok ciddi tartışmalar varken yeni düzenlemede “5 üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar veya Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından ve 2 üyeyi de T.C. Vatandaşları arasından seçer deniliyor. Buradaki “veya” kelimesi karışıklık yaratır.
Burhan Kuzu: Hukuk dilinde “ile” “veya” kullanmadan kanun yazamazsınız ki. Ama onu düşünürüz. “ile” diyorlarsa onu yazarız.
Prof. Dr. Burhan Kuzu
- Ak Parti kendi anayasasını yapıyor itirazına şiddetle karşıyım.
- Metinde hatalar olabilir. Bu kadar kusur kadı kızında da olur.
- Cumhuriyet tarihinde mahkemelerden Meclis’e intikal eden 3000 dosyadan 1965’ten bugüne 27, cumhuriyet tarihinden bugüne ise 42 dosyanın dokunulmazlığı kaldırılmış. Yani bugün konuşan muhalefet zamanında da dokunulmazlıklar kaldırılmamış.
- Meclis’e giden her milletvekili suç işliyor düşüncesi ve Meclis’i suçluların sığındığı bir huzurevi gibi görmek yanlış. Bu millete haksızlık olur. Millet çok temiz ise sadece vekilleri kötülemek haksızlık. Biz nereden geldik peki?
- Komisyona intikal eden dokunulmazlık dosyalarının sayısı 587. Dokunulmazlık dosyası olan 136 milletvekilinin 73’ü AKP, 29’u CHP, 19’u BDP 13’ü MHP 2’si bağımsız. Oranlar milletvekili sayısına göre. Biri ötekinden daha temiz değil.
- Bir numaralı sorun üniversiteler. Şu anki değişiklik paketinde yok. Onu ayrı bir pakette ele almak gerek. Bu paketi bile geçirebilecek miyiz belli değil. Bir YÖK yasası hazırlanıyor.
- Parti kapatmak çok zor olmalı. Kapatılan partiler güçlenerek geri geliyor.
- Doğru olan referandumda paketin tümünün değil, maddelerin tek tek oylanması. Ama bunu yapmak çok zor.
- Yüzde 10 barajı yüksek. Ama biz bunu temsil adına yüzde 5’e çekerken istikrarı göz önüne almak zorundayız. Türkiye koalisyon hükümetleriyle, zayıf hükümetlerle sorunları göğüslemede çok zorlanabilir.
- 10. maddedeki pozitif ayrımcılıkla ilgili düzenlemede türbana serbestlik getirmek gibi bir şey aklımızdan bile geçmedi.
- Biz yasama organıyız. Düzenleme yapmayacaksak, her yapacağımız düzenlemeyi yargıya soracaksak bizim burada olmamızın ne anlamı var?
- Anayasa Mahkemesi isterse, referandum sonucu evet çıksa bile, Anayasa’nın değiştirilemez maddeleriyle ilişkilendirerek, iptal yoluna gidebilir. Ama bu ne kadar doğru olur?..
Özetin özeti: Bu tartışmalar daha çok su kaldırır. Bu metinler daha çok değişir...