Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Peş peşe büyük acılar yaşıyoruz. Ama bir yandan da hayat devam ediyor. Bu yüzden, resepsiyonlar ve törenler ertelense de Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusu, yine yüreklerimizde aynı tazeliğini koruyacak. Tıpkı 88 yıldır olduğu gibi...
Geçtiğimiz hafta Eğitim Bayramı nedeniyle Besni’deydim. O manşette gördüğünüz fotoğrafı armağan ettiler. 1937’de kutlanan Cumhuriyet Bayramı’nı ve o günün Türkiye’sini yansıtıyor. Defalarca baktım ve her bakışta farklı bir detayı yakalamaya çalıştım. Sanki her karesi değişik bir mesaj veriyor...
Törenler ertelendiği için muhtemelen bugün Besni’de bir kutlama olmayacak. Ama geçen haftaki Eğitim Bayramı’nda Cumhuriyet Bayramı’nın adeta bir provası yapıldı.
Besni’de dünden bugüne değişmeyen bir gelenek var. Bayramlarda, şehrin ileri gelenleri, esnafı, öğrencileri ve sivil toplum örgütleriyle kentin bir ucundan diğer ucuna yürüyüş gerçekleştiriyorlar. O saatlerde kentte hayat adeta duruyor. Halk da ya kortejin bir parçası ya da yol kenarında alkışlayan konumunda oluyor. Büyük bir coşku ve büyük bir heyecan dalgası esiyor...
Besni tarihi ipek yolu üzerinde, Adıyaman, Gaziantep ve Malatya’ya komşu, binlerce yıllık bir tarihe sahip, en eski yerleşim merkezlerinden birisi. Onlarca medeniyet gelmiş, geçmiş. Hâlâ izleri var...

Cumhuriyet devrimleri
Besni, Kurtuluş Savaşı mücadelesine de cumhuriyet devrimlerine de ta en başından beri sahip çıkan, koruyan ve yaşatılması konusunda her türlü çabayı gösteren bir kent olmuş. Fotoğrafa dikkatle baktığınızda, çocuklar da dahil neredeyse tüm erkekler
şapkalı. Normalde günlük hayatlarında herkes şapka takmazmış ama törenlerde cumhuriyet devrimlerine sahip çıkmak ve yaşatmak için herkesin evinde, bu özel günler için mutlaka bir şapkası olurmuş.
Besni’nin ticareti seven girişimci ruhu, dünden bugüne hiç değişmemiş. Örneğin o fotoğrafta “Köşker Esnafı” pankartının arkasında saf tutan esnafın torunları, bugün Türkiye’nin önemli ayakkabı imalatçıları, kilimcileri, bakkalları, nalbantlarının torunları da yine ülkemizin en büyük halıcıları ve işadamları olmuş...
Besni’de nüfus o günden bugüne fazla değişmemiş. Ama yerleşim yeri birkaç kilometre ileriye taşınmış. Çukurdan çıkıp, tepelik bir yere kurulmuş. Bugün üzümüyle meşhur ama dün ipek yolu üzerindeki konumu nedeniyle ticaretin her türlüsüne ev sahipliği yapıyor.
Köşker yani kunduracıların, yani ayakkabıcıların ve nalbantların, bu kadar yoğun bir şekilde bulunması ise yerleşik nüfustan çok gelip gidenlere yönelikmiş...

Fakirlik dizboyu ama!..
Cumhuriyetin ilk yılları, fukaralık içerisinde geçti. Çünkü savaşlar, neyimiz varsa yoksa hepsini tüketti. O yıllara ait hangi fotoğrafa baksanız bunu görürsünüz. Besni’deki Cumhuriyet Bayramı kutlamasına katılanlarda da bunun izlerine fazlasıyla rastlıyorsunuz. Ceketler, pantolonlar, gömlekler yamalı da olsa, ayaklarda ayakkabı yerine çarık da bulunsa, bir düzen, bir intizam, bir saygı varmış.
Belki bandoları yokmuş ama bir darbuka ve kemanla da o coşkuya renk katabiliyorlarmış.
Neden hep erkekler sorusuna, başka karelerde kadınlar da var. Onlar da bir başka köşede törene katılmışlar yorumunu getirdiler. Şimdiki törenlere de kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısı genciyle yediden yetmişe herkes katılıyor...

Nerden nerelere
Yoksulluğun her türlüsünü çektik ama bugün, “dünyanın neresinde ne varsa bizde de var” noktasına geldik. Evet hâlâ eksiklerimiz var. Ancak A’dan Z’ye hemen her konuda dünle, bugünü kıyasladığımızda, geldiğimiz nokta hiç de fena değil.
Daha iyi olamaz mıydı? Kesinlikle çok daha iyisi olurdu. Ama eksiler kadar artıları da görmeliyiz. Yoksa kendimizi daha da fazla mutsuz etmenin ötesinde bir işe yaramaz.
Besni’de 1937’de gerçekleşen Cumhuriyet Bayramı’na yönelik başka kareler de var. Özellikle de mülki idare amirleri ve öğretmenlerin. Gerçekten de görülmeye değer. Cumhuriyet, kendilerine öylesine güç ve özen kazandırmış ki, bugün onu artık pek çok yerde göremiyorsunuz.
(Hüseyin Cansız Koleksiyonu’na ait bu fotoğrafı Besni Belediyesi ya da Besni Eğitim Vakfı’ndan isteyebilirsiniz. Diğerlerini de Besni Milli Eğitim Müdürlüğü’nün sitesinden bulabilirsiniz)
Özetin özeti: Dünden bugüne evet çok şeyler değişti. Ama hâlâ değişmeyen bir şey var ki o da başta Cumhuriyet ve o kazanımları olmak üzere Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyet. İşte ondan artık hiçbir koşulda geri dönüş olmaz. Çünkü bu hepimizin ortak özlemi...