Hani bazen öyle karikatürler olur ki, sayfalar dolusu yazı yazsanız, onun anlattığını anlatamaz, bıraktığı etkiyi bırakamazsınız. Koç Holding yöneticilerinden eğitim dostu Cengiz Solakoğlu'nun gönderdiği rakamlar da işte öylesi bir şok yarattı. Kaynak: Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası ve DİE istatistikleri:
Milli gelir büyüklüğünde dünyada 22'nci,
Kişi başına düşen milli gelir sıralamasında 89'uncu,
Gelir dağılımı adaletinde 170'inci,
İnsani kalkınma endeksi sıralamasında 69'uncu,
Sağlık harcamalarında 64'üncü,
Eğitim harcamalarında ise 105'inci sıradayız.
Dünyayı bir kenara bırakıp kendi içimizde ne oluyor diye baktığımızda da durum pek farklı değil.
Devlet İstatistik Enstitüsü'nün aile gelirinin dağılımı tablosuna göre, halkımız kentlerde gelirinin yüzde 35.62'sini yiyeceğe, 2.60'nı sağlığa ve sadece 1.43'ünü eğitime harcıyor. Kırsaldaki durum ise daha da içler acısı: Yiyeceğe ayrılan pay yüzde 45.8'e yükselirken, eğitime ayrılan oran 0.58'e kadar düşüyor...
Devlet olarak eğitime kaynak ayırmazsanız, vatandaş olarak eğitimi çocuğunuza bırakacağınız en iyi miras olarak görmezseniz olacağı bu!..
Yukarıdaki rakamlar resmi rakamlardı. Ama bir de günlerdir internette dolaşan rakamlar var. Muhtemelen doğru olabilirler. Ama kaynağı belli değil. Yukarıdaki istatistikleri görünce, aşağıdakilerin de doğru olabileceği kanaati oluştu. Maaşlara kıdım kıdım zam yapan devlet, bakın diğer harcamalara ne kadar zamlar yapmış:
Yurtiçi görev ve yolluklara yüzde 125, yurtdışı görev ve yolluklara yüzde 81, ulaştırma ve haberleşmeye yüzde 146, tören giderlerine yüzde 100, taşıt alımına yüzde 50, elektrik, su ve havagazına yüzde 102...
Mail'e göre enflasyonun en önemli nedeni kamu savurganlığı. Çünkü diyor: Devletin 2 milyon 750 memuru, 231 bin aracı bulunuyor. Oysa devletin elindeki araç sayısı Almanya'da 15 bin, Japonya'da 10 bin, İngiltere'de 12 bin...
Türkiye'de sadece makam şoförlerine 600 trilyon lira ödeniyormuş. Gümrük sayısı Almanya'da 60, Fransa'da 53 iken Türkiye'de 294'müş. Ayıca kamunun elindeki özel uçak sayısı da yine pek çok Avrupa ülkesinin önündeymiş.
Devlet dairelerinde çoğu uluslararası görüşmeye açık 162 bin telefon bulunuyormuş ve bunlara ayda 5 trilyon lira ödeniyormuş. Ankara'da büyük bir özel hastanede çalışan sayısı 650 iken benzer büyüklükteki bir SSK hastanesinde 2 bin 600 kişi görev yapıyormuş.
Türkiye, ayda 2 katrilyon lira vergi topluyor ve tamamı faiz ödemelerine gidiyormuş.
Yurtdışında 7 bin 500 kişi devletten maaş alıyor ve çoğu yabancı dil bile bilmiyormuş. Ayrılan para ayda 100 milyon dolarmış...
Özetin özeti: Rakamlar çok çarpıcı. Batık bankalara 10 milyar dolar, ıvıra zıvıra trilyonlar harcayan Türkiye iş eğitime gelince, kesenin ağzını giderek daraltıyor. Son on yılda bütçeden ayrılan kaynakların yarı yarıya azalması meğer boşuna değilmiş!..
Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr