Bir insan ne yapabilir ki deyip geçmeyin! Sadece ülkelerin değil, dünyanın kaderini değiştirenler de genelde hep tek kişidir. Bu yüzden, bugünün çocuk ve gençlerinin, yarın hangi koşullarda, neyi değiştireceklerini tahmin etmek çok zor. Bugün öyle ya da böyle dünyaya yön verenlerin çocukluklarına gidin, bugün bu noktaya geleceklerini, ne onların ne de çevresindekilerin hayal ettiklerini sanmıyorum.
Geleceğin kime ne getireceği hiç belli olmuyor. Ama çocuk ve gençlere ufak dokunuşlarla, önemli katkılarda bulunabilir, gelecek için şanslarını artırabiliriz. Bunun yolu da burslardan geçiyor. Gençlere verilen önemin en çarpıcı göstergelerinden biri de, onlara sağlanan yurtiçi ve yurtdışı burslardır. Kalkınmışlık endekslerine baktığınızda da, en kalkınmış ülkelerin yurtiçi, yurtdışı ve yabancı öğrenci burslarına ağırlık veren ülkeler olduğunu görüyoruz.
Bu hiç de şaşırtıcı gelmiyor. Çünkü ne ekerseniz onu biçiyorsunuz... Amerika’yı Amerika yapan özelliklerin en başında, dünyanın en parlak beyinlerinin, bu ülkede toplanmasının geldiğini herkes bilir. Peki, Amerika bunu nasıl başarıyor? Tabii ki burslarla...
Sınırsız bursları, sadece kendi vatandaşlarına mı veriyor? Kesinlikle hayır. Söyleyecek sözünüz, araştıracak çalışmanız, geliştirecek ürününüz, hayata geçirecek iddianız varsa, kapılar size sonuna kadar açılıyor. Sadece devlet tarafından mı? Hayır, üniversitelerinden sanayi kuruluşlarına kadar hemen her kurum parlak beyinlerin peşinde. Çünkü tek kişinin bile ülkelerin kaderini değiştirebileceğine inanıyorlar.
Dünyanın en zenginleri sıralamasına baktığınızda bunun fazlasıyla örneklerini görebiliyorsunuz... Bize gelince, bu konuda çabalar yok değil ama çok cılız. Cumhuriyetin en yok yıllarındaki bu konuya gösterilen önem, maalesef aynı sıcaklığını koruyamadı.
Eğer dünya markaları yaratacak gençler yetiştirmek istiyorsak onlara her türlü desteği sağlamak zorundayız.
Aynı şekilde üniversitelerimizin kapılarını da dünya gençliğine sonuna kadar açmalıyız. En iyileri buraya çekmenin yolu da hamasetten değil onlara sağlanan olanaklardan geçiyor... Ve o vizyon maalesef bizde çok güçlü değil!.. Peki bu handikaptan nasıl kurtuluruz? Çok basit!
Olanaklarınız ölçüsünde birilerine burs vererek, yola çıkabilirsiniz. Ve göreceksiniz, burs vermenin mutluluğu hiçbir şeyde yok!..