Yaşamın her anında garip haberlerle karşılaşmak mümkün. Gazete okurken, olaylara biraz da bu gözle bakın. Müthiş derecede eğlendirici haberlerle karşılaşabilirsiniz.
Önce bir ilan:
İlanı veren: TÜRMOB. Açık adıyla Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği.
Panel konusu: Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde Türk futbolunun geleceği.
Katılanlar: Milletvekilleri, spor adamları, kulüp yöneticileri ve muhasebeciler.
İşin normali TÜRMOB'un AB'ye giriş sürecinde olaya mali ve muhasebecilik açısından yaklaşması. Ama onların ilgi alanı futbol.
Yakında bir futbol kulübü de Türk ekonomisinin geleceği ve enflasyonu tartışırsa hiç şaşırmayalım. Çünkü biz buyuz!..
İkinci haber daha da enteresan. Dalan'ın üniversitesi Yeditepe, Cumhurbaşkanı Demirel'e fahri doktora verdi. Bunda şaşılacak birşey yok. Çünkü Baba'nın fahri doktora almadığı üniversite neredeyse kalmadı. Hemde sadece Türkiye'de değil. Balkanlar, Türk cumhuriyetleri ve KKTC de bu kapsama dahil.
Esas enteresan olan Baba'ya verilen fahri doktoranın Diş Hekimliği alanında olması. Hem de dünyada ilk kez.
Demirel'e bugüne kadar siyaset, devlet adamlığı, mühendislik, hatta hukuk alanında fahri doktoralar verildi. Sayısı da 100'e yaklaşmıştır. Yeditepe, yine bu alanlardan birinde bu onursal payeyi verseydi, şaşılacak birşey olmazdı. Ama fahri diş doktorluğu'na pes doğrusu!..
Önümde bir davetiye var. Başlık müthiş etkileyici. MEB 2000. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2000 yılı etkinlikleri, üç gün boyunca Ankara'da sergilenecekmiş. Bu konuda internette site bile açmışlar.
Bir an için heyecan verdi. Milli Eğitim nihayet uyandı. Herhalde milenyumun eğitim trendleri, AB ile uyum çalışmaları, eğitime teknoloji desteği gibi ciddi projeler sergilenecek derken, karşımıza bakın neler neler çıktı!..
Açılışı cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Eğitim Bakanı birlikte yapıyor. Konu önemli olunca, demek ki konuklar da ağır oluyor...
Buraya kadar herşey güzel. Ama programa göz attığınızda büyük bir hayal kırıklığı sizi bekliyor. İşte genel ağırlık:
Fotoğraf sergisi. Mini konser. Defile. Kokteyl. Mini Konser. Konferans (Deprem gerçeği ve Türkiye). Şiir dinletisi. Müsteşarla söyleşi. Konser. Uçurtma şenliği. Balon gösterisi. Araya da bir iki tane eğitim teknolojilerinin etkin kullanımı, MEB'de toplam kalite yönetimi gibi kısa kısa bir iki konferans ve panel serpiştirilmiş o kadar. Oysa Eğitim 2000 denildiğinde konuşulacak ve sergilenecek o kadar çok proje vardı ki!..
Özetin özeti: Lafla, yasayla, oylamayla Avrupalı olunmuyor. Batılı herşeye maydonoz değil. Alanı olmayan konuya burnunu sokmuyor. Bu konuda bilgim yok. Ben bu konunun uzmanı değilim diyebiliyor. Biz ise hala kendi yapmamız gerekenlerin dışında herşeyi biliyor, herşeyi yapıyoruz. Bu farklılık da kolay kolay ortadan kalkacağa benzemiyor...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr