CHP’nin ekono- miden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, henüz çok yeni bir politikacı ama 40 yıllık politikacılara taş çıkartacak kadar profesyonel ve daha da önemlisi işini iyi biliyor, sempatik ve inandırıcı.
Önceki gece Genç Bakış’ta konuğumuzdu ve ekonomiye dair akla gelen ne varsa anlattı, tereddüt yaratan konularda öğrencileri ikna edinceye kadar dur durak bilmedi. İşte programdan önemli satır başlıkları...
Borçlar silinecek?
- Türkiye kötü yönetildiği zaman yüzde 2-3 büyüyen bir ülke. İyi yönetirseniz yüzde 7 büyür. Türkiye’de borçluluk bitmedi. Doğru, IMF’ye borcumuz bitti. Bu iyi bir şey ama bankaların, şirketlerin ve vatandaşın borcu çok. Türkiye’de 400 milyar dolarlık bir borçluluk var.
- Vatandaşın borç sarmalına itilmiş olduğu bu dönemde faizlerini silmek üzerine kurguladık. Bankalarla konuştuk, borcun yüzde 80’ini zaten siliyor. Biz geriye kalan yüzde 20’sini yeniden yapılandıralım ki tahsilat şirketlerinin elinde ödenemez, borcu borçla kapatan bir sarmal olmaktan çıksın.
İşsizlik çözülecek?
- Evde kreş yaşında bir çocuk varsa, biz size daha çok yardım yapacağız diyoruz. Kreşe giden çocuk, annesinin çalışmasına fırsat yaratıyor.
- 18-21 yaş genç varsa ona vereceğimiz yardımın karşılığında mesleki eğitimlere gitmesini zorunlu kılıyoruz. Gelecek dönem yardıma ihtiyaç duymayacağı bir işi olsun diye.
- İŞKUR’a kayıtlı olan 800 bin işsizimizin mesleki bir eğitimden geçip çağın ihtiyaçlarını giderecek bir donanıma sahip olabilmesi için eğitim programımız var. Bunu tamamlayanların işe alımlarında sigorta primlerini kamuya yükleneceğiz. Türkiye’nin kanayan yarası işsizlik.
Asgari ücret 1500 TL
- Türkiye’de asgari ücret ve asgari ücrete yakın ücret alanların nüfusu Türkiye’nin yarısı. Ücret arttığı zaman çalışma şevki artıyor. Biz diyoruz ki asgari ücretin üzerindeki 150 liralık gelir vergisini kaldıralım. Geriye kalan 350 TL’lik yükü de işveren alacak.
- KOBİ’lere de teşvik vereceğiz. Sosyal yardımları almaktan çıktığın durumda kazanacağın ücret var. Onu artıralım ki yardıma ihtiyaç durumu ortadan kalksın. Öyle bir şey olsun ki işveren iş yaratmak istesin. Yoksa ücreti artırmanın bir esprisi olmaz. KOBİ’lere diyoruz ki ödediğiniz vergi kadar, ödediğiniz sigorta primi kadar 0 faizli kredi vereceğiz.
- Tek insanın ismine bağlı bir istikrardan bahsediliyor ülkede. Biz de bu bir ekip işidir diyoruz. Herkes katkıda bulunur. Sayın Kemal Derviş’in katkısı farklıdır, benimkisi farklıdır. Sayın Derviş de unutmayalım ki AKP’nin uyguladığı ilk ekonomi programının mimarıdır.
Kaynak nereden?
- 5 milyarlık saraylar ve uçaklar yapacağımıza biz vergiyi asgari ücret üzerinden kaldırmak için bu kaynağı kullanacağız.
- İktidar dediğiniz yapacağı projeyi anlatır. Sonra döner o projeyi finanse edeceğini anlatır. Ve bir bütçe hakkı tanımı ile vatandaşın bunu sorgulamasına izin verir. Türkiye’de böyle bir bütçe hakkı kullanılamıyor. Sayıştay raporları Meclis’e kırpılmış şekilde geliyor. Hiç kimse gerçekten paranın nereye gittiğini bilmiyor. 35 milyar liralık bütçe dışı fon var Türkiye’de. Ondan sonra da Türkiye’de nerede kaynak var diye soruyorlar. Bizim söylediğimiz paketin toplamı zaten 57 milyar lira. Bütçe dışı fonları bütçe içine alacağız.
- 2002’de vatandaşın yüzde 24’ü kiracıydı. 2014 hâlâ Türkiye’deki kiracı oranı yüzde 24. Nereye baksanız inşaat var. Vatandaşın ihtiyacını gideren bir yaklaşım olmamış. TOKİ önce sosyal bir konut projesi olarak ortaya çıktı. Sonra bir finansman yöntemi keşfetti. Üst gelir gruplarına satacağım evler yapacağım, oradan gelen gelirle gerçekten ihtiyaç duyana ev yapacağım dedi. Fakat öbürü tatlı geldi. Ciddi bir rant yaratma ortamı ortaya çıktı. Bir evi olan ikinci, üçüncü evini aldı.
- TOKİ sosyal konut ihtiyacını giderecek bir politika güdecek. Evi olmayan ilk defa konut sahibi olacak. Herkes bu 70 metrekarelik evleri alma hakkına sahip olacak. Hazine arazilerini bir maliyet karşılığında vermeden ayda 277 liraya, 20 yılda bu evleri sağlamayı mümkün kılacağız.
Sarayı ODTÜ’ye!
- Cumhurbaşkanı’nın ekonomi üzerinde çok etkisi oluyor. Merkez Bankası Başkanı ile didişti. Faiz ve dolar çıktı. İktidar bütün görevi Cumhurbaşkanı’na teslim etmiş durumda. Cumhurbaşkanı’nı Çankaya Köşkü’ne geri davet edeceğiz, sarayı da ODTÜ’ye vereceğiz. Saray’ın bir teknoloji ve üretim merkezi olmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
- Suriyeli mülteciler, kendi tercihleriyle buraya gelmiş insanlar değiller. Barışın esasında ortak paydaşı olan bir dış politika uygulanırsa zaten kendileri Suriye’ye dönmek isteyecekler.
- Özel sektörün yatırım yapmadığı yerlerde kamu öncü rolü oynayacak.
- Nükleere koşulsuz bir karşıtlığımız yok. Önceliğimiz yenilenebilir enerji. Yapacağımız enerjileri yeşil enerji yatırımlarıyla yoğunlaştıracağız.
Aile sigortası
- Her vatandaş, en az 720 liralık bir gelire sahip olacak.
- Sistemden dışlanmış kadını tekrar sistemin bir parçası yapmak için bu programla ailenin direği olan kadına bu maaşı vererek başlamak önemli.
- Mazotun üzerindeki vergiyi kaldıracağız. Rafineriden 1.21 liraya çıkan mazotu bir 1.5 liraya vereceğiz. Biz yatlara değil, çiftçiye ucuz mazotu vereceğiz. Böylelikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu’ya toprağın verimini gerçeğe dönüştürmüş bir yatırım yapmış olacağız.
Lükse hayır!
- İnsanın hayatını kolaylaştıracak bir devlet olması gerektiğini düşünüyoruz. Devlet, insan içindir diyoruz. Tasarruf bizden başlayacak. Saraylara yatırım yapmayacağız.
- Makam araçlarının lüks olmasına karşıyız. Üniversite sisteminin değişmesi şarttır. YÖK’ün ortadan kalkması gerekiyor.
- Kamuda taşerona son vereceğiz
- Nitelikli iş için çalışma saatleri 40 saat olacak.
Özetin özeti: Sayek, kendinden çok emin, konuştukça da heyecan yaratıyor. İnandırıcılığı da oldukça yüksek. Sadece CHP’ye değil, siyasetin geneline de renk getirdi...
