Üniversitelerdeki kontenjan açığı 110 bini buldu. Yeni açılan bazı fakülte ve yüksekokullar yeterince kayıt yaptırılmadığı için kapatılıyor.
Peki boş kontenjanlar için üniversitelerde üçüncü bir kayıt dönemi açılacak mı? YÖK ve ÖSYM bu konuda sessizliğini koruyor.
KKTC üniversiteleri yaşadıkları şoku atlatabilmek için siyasetçilerden yardım istediler.
Bundan sonra ne olur sorusunun cevabının ise olumlu ya da olumsuz, önümüzdeki hafta içerisinde verilmesi bekleniyor.
Tek kayıt var
Ordu Ulubey Meslek Yüksekokulu’nun 180 kontenjanından 179’u boş kalmış. Kayıtlı tek öğrenciyle öğretime devam etmek mümkün olmadığı için, öğrencinin farklı bir bölümü kaydırılması düşünülüyormuş. Benzer bir uygulama da İzmir üniversitelerinde gerçekleşti. Yeni açılan eğitim fakültesine yeterince tercih yapılmayınca açılışı ertelenmiş. Yurt genelinde daha pek çok örnek olduğu söyleniyor.
YÖK ve ÖSYM bakalım bu konuda ne diyecek?
Yanlış yanlış üstüne
Son yıllarda fabrika yerine üniversite isteyen illerin sayısı o kadar çok arttı ki, siyaset de buna duyarsız kalmadı ve her ile bir üniversite açıldı. Ayrıca neredeyse her ilçeye de bir yüksekokul kuruldu. Kontenjanlar da şişirildikçe şişirildi.
Amaç akademik değil, ekonomikti. Binlerce öğrenci o il ve ilçelere gidecek, ekonomiye can verecekti. Bu uygulama, yıllardır böyle devam ediyordu. Başta KKTC ve pek çok ilimiz bu sayede, tek kuruşluk yatırım yapılmamasına karşın en büyük krizlere bile dayandı.
Model iyi işlediği için de hiçbir plan program yapılmadan üniversite üstüne üniversite açıldı. Hoca varmış yokmuş, öğrenci açılan bu üniversiteleri ve bölümleri tercih edermiş etmezmiş diye diye hiç düşünülmeden, bakkal dükkânı açar gibi üniversite tabelası asıldı.
Gelinen nokta vahimin de ötesinde. 110 bin boş kontenjan ve öğrenci gelmediği için kapanan yükseköğretim kurumları. Türkiye bunu da görecek miydi? Gördü işte. Ama dahası da var! Yakın bir gelecekte 8-10 fakülte ve 15-20 üniversite dışında diğerlerine girmek için sınava girmeye bile gerek kalmayacak. Liseden mezun olan gidip direkt kayıt yaptırabilecek. Tabii eğer hâlâ üniversitede okumak isteyen kalırsa!
SBS’de nakiller?
YÖK ve ÖSYM gibi, bu konuda inat eden kurumlardan biri de MEB. Fen ve anadolu liselerinde binlerce kontenjan açığı olmasına karşın, bırakın yeni bir kayıt dönemini, yasal bir süreç olan nakiller konusuna da bir açıklık getirmedi.
Ne olduğu açıklanmayan hukuki gerekçeler nedeniyle 5. kayıt dönemi açılmadı. Ama hiç olmazsa nakiller konusunda kaliteyi düşürmeyecek bir şekilde esneklik sağlanabilirdi. O da yapılmadı.
Milyonlarca öğrencinin girmek için yarıştığı Türkiye’nin en iyi fen ve anadolu liselerinde boş kontenjanlara seyirci kalınması kime, ne yarar sağlar? Biri, bu sorunun cevabını mutlaka vermelidir. Kulağımıza gelen söylentiler, bu konuda özel okulların baskı yaptığı yönünde. Eğer yeni bir kayıt dönemi açılırsa, öğrenciler kolejlerden kayıtlarını alıp, fen ve anadolu liselerine gidermiş. Bakanlık bu yüzden sessizliğini koruyormuş.
Dedik ya, söylenti. Ama eğer böyle ise koskoca bir “Yuh!” çekeriz.
Kaldı ki böyle bir durum da söz konusu değil. Eğer ille de onlar korunmak isteniyorsa, nakiller sadece eşdeğer okullar arasında yapılır. Zaten yasa da bu yönde.
Ama bir açılımın getirilmesi gerekir. Örneğin, bir puanlık bir açılım ya da söz konusu okula giren en yüksek puanlı öğrenci ile en düşük puanlı öğrencinin ortalamasına yakın bir açılım. Kararı da artık MEB versin.
En kötü karar bile, bir şey yapmamaktan daha iyidir...
Özetin özeti: Türk halkının eğitime olan ilgisini hiç kimse engelleyemez diyorduk. Yanılmışız. Bilinçli mi yoksa değil mi bilmiyoruz ama öylesine ustaca köreltiliyor ki şaşıp kalıyoruz.