Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sınav sektörü inanılmaz boyutlara ulaştı. Bir yanda milyar dolarlarla ifade edilen inanılmaz büyük bir pasta, öte yanda on milyonlarca gencin kaderine yön veren inanılmaz bir güç!..
Güç ve rantın bu devasa büyüklüğü, herkesin iştahını kabartmaya yetiyor da artıyor. Ama madalyonun sadece bir yüzü yok. Son günlerde yakından şahit olduğumuz görünen yüzünde KPSS ve YGS skandallarıyla yaşanan sıkıntılar, görünmeyen yüzünde ise güç ve rant var. Ve bu dengeler sürekli değişiyor.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mili Müşavirler Odası, 28 Şubat 2010’da “Hayatımız Sınav” başlıklı kapsamlı bir rapor yayınladı. Olayın daha çok mali boyutlarına dikkat çekiyor. İşte o rapordan bazı bölümler:

Her yıl 4 milyar harcayacak
Türkiye’de 7’den 70’e herkes sınav heyecanı ve korkusu yaşıyor. 2010’da ÖSYM, MEB ve İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı sınavlara 9.9 milyon adayın girmesi bekleniyor. Kurumların yaptığı özel mesleki sınavlar dışındaki bu 5 büyük sınavda (YGS-LYS, KPSS, SBS, ehliyet, özel güvenlik sınavı) dönen para yine en az 4 milyar TL’yi bulacak.
Sadece ÖSYM’nin yapacağı sınavlara 5 milyon adayın girmesi beklenirken; Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapacağı sınavlara 4.7 milyon adayın gireceği tahmin ediliyor. İçişleri Bakanlığı’nın yapacağı özel güvenlik sınavına ise bu yıl 200 bin kişinin gireceği öngörülüyor.
Böylece 2010 yılında, Türkiye’de yaşayan her 7 kişiden en az birinin sınava gireceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Sınavlara giren aday sayısı arttıkça Türkiye’de sınav ekonomisi de büyüyor. Sınav ekonomisini sürükleyen YGS-LYS (ÖSS),
KPSS, SBS, ehliyet, özel güvenlik sınavı için Türkiye’de dönen paranın 4 milyar TL olduğu hesaplanıyor.

ÖSYM’nin yükü çok ağır
Türkiye’de sınavların yükü Yüksek Öğretim Kurumları’na bağlı olan ÖSYM’nin (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi) omuzlarında. Kamuya alınacak personelden, üniversitelere gidecek öğrencilerin seçilmesine, tıpta uzmanlık sınavlarının yapılmasından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne girişe kadar birçok farklı sınavı ÖSYM, merkezi sistemle yapıyor. ÖSYM’nin 2008’de yaptığı 41 sınava, 4 milyon 844 bin 367 aday başvururken, 2009 yılında; KPSS ön lisans ve ortaöğretim sınavı yapılmadığı için 40 sınava başvuran aday sayısı 2.5 milyona düştü. Ancak bu yıl KPSS ön lisans ve ortaöğretim sınavının da yapılmasıyla birlikte 2010’da ÖSYM’nin yapacağı 30 sınava yaklaşık 5 milyon adayın katılması bekleniyor.

ÖSYM ‘zenginleşiyor’
Türkiye’de sınava giren aday sayısı arttıkça, sınav ekonomisini sürükleyen ÖSYM’nin gelir bütçesi de hep beklentilerin üzerinde gerçekleşiyor. ÖSYM, 2006’da 232 milyon 452 bin 123 TL gelir elde etti. Bu, aslında planladığı gelirin 51 milyon 401 bin TL üzerinde bir rakamdı. 2007’de 163 milyon 710 bin TL gelir elde eden ÖSYM, yine beklentilerinin tam 21 milyon 87 bin
TL üzerinde bir gelirle yılı kapattı. ÖSYM için 2008 yılı da gelir hedefinin üstüne çıkılan bir yıl oldu. Yılın başında 145 milyon 581 bin TL gelir hedefli bir bütçe yapan ÖSYM’nin yılsonunda gelirleri 245 milyon 266 bin TL olarak gerçekleşti. Bu gelirin 197 milyon 889 bini ise faaliyet gelirlerinden elde edildi. 2009 yılında da ÖSYM gelir bütçesinde sıkıntı olması beklenmiyor. Kurumun faaliyet raporu bu yılın nisan ayına kadar tamamlanacağı için elimize net hesap bilgileri ulaşmadı.
ÖSYM’nin artan sınav yüküne bağlı olarak sınavlarda hizmet veren görevli sayısı da artıyor. KPSS ön lisans ve ortaöğretim sınavının yapıldığı yıllar olan 2006’da 700 bin 4 kişi sınavlarda görev alırken, ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda 2007’de 445 bin 852 kişi, 2008 yılında ise 808 bin 86 kişi görev yaptı.

Dershane sayısı patladı
Zaten Türkiye’de uzun yıllardır dershane sektörünü de üniversite giriş sınavı ayakta tutuyor. Türkiye’de halen 4 bin 170 dershane faaliyet gösteriyor. İstanbul 657 dershaneyle ilk sırada; bunu Ankara (496) ve İzmir (187) izliyor.
Türkiye’de büyük şehirlerde dershaneye giden bir ÖSS öğrencisinin yılda ortalama 2 bin ila 4 bin TL arasında ücret ödemesi gerekiyor. Türkiye’de ÖSS sınavına giren öğrencilerin üçte birinin dershaneye gittiği tahmin ediliyor. Yani 500 bin öğrencinin ortalama 3 bin TL ödediği düşünülürse; dershanelerin, yılda sırf üniversiteye hazırlıktan 1.5 milyar TL ciro yaptığı anlamına geliyor.
Özetin özeti: Savcılık eminim ki olayın rant ayağını da araştırıyordur!..