Dünyada, bilim toplumu yaratmak için uygulanan çok farklı projeler var. Bunlardan birisi de çocuk üniversiteleri.
Amaç olabildiğince küçük yaşlarda, çocukları bilimle tanıştırmak ve üniversiteye yönlendirmek. Çocuk üniversitelerinin ilköğretim öğrencilerine yönelik olanı da var orta öğretime yönelik olanları da.
Eskiden başka ülkelerde olduğunu duyar, neden bizde de yok diye iç geçirirdik. Ama son yıllarda bizde de çok güzel örneklerini görmeye başladık.
Çocuk üniversiteleri, ABD gibi dünya bilimine en fazla katkıyı sağlayan ülkelerin, olmazsa olmazlarının başında geliyor.
Sadece ciddi finansal destek sağlamakla kalmıyor, yaygınlaştırılması için her türlü çabayı gösteriyorlar.
Yani dayatmaya dayalı yönlendirme yerine,
bilime yönelik bilgilendirme, sevdirme ve özendirme
söz konusu.
Başka türlü de zaten bilim toplumu olunmuyor.
Üniversitelerimizin bu konudaki çabaları takdire şayan.
Şu anda İstanbul, Ankara ve İnönü üniversiteleri bu konuda öncü durumunda. Adana, Bursa ve İzmir’de de bu yönde çalışmalar sürüyor.
Bilim Müzeleri de artık hayal olmaktan çıktı. Tek tük de olsa açılmaya başlandı. Ama çok yetersizler.
MEB VE TÜBİTAK’ın çocuklara yönelik bilimi sevdirme çabalarının eskiye göre daha iyi olduğunu söylemek ise abartılı olur. Çünkü akılları başka yerlerde.
Var olan cılız çabalar da yok olmaya başladı.
Çok yazık!..