Nasrettin Hoca, ağaçtan düştüğünde, kırık çıkıkcıdan önce, bana hemen ağaçtan düşen birini bulun, halimden en iyi o anlar demiş. Deprem acısını da, en iyi o acıyı bizzat yaşayanların hissetmesi beklenir. Ama galiba tam tersi söz konusu.
Cuma günü Değirmendere Anadolu Lisesi öğrenci, öğretmen ve velileriyle, Gölcük'te uzun uzadıya Türk eğitim sistemini ve sınavları konuştuk. Hemen her yerde olduğu gibi müthiş bir memnuniyetsizlik vardı. Tıpkı bölgedeki üniversite öğrencileri gibi liseliler de katı anlayıştan rahatsızdı.
Hemen her aileden bir kaç kişi yaşamını yitirmiş. Kimi arkadaşını, kimi abisini, ablasını kardeşini ya da aile büyüklerini. Ama herşeye rağmen hayata dört elle sarılmışlar. Başka okullarda görmediğim heyacanı, coşkuyu onlar da gördüm...
Sıradan bir istedikleri vardı: Hafta sonu derslerinde kıyafet zorunluluğu olmasın. Ancak öylesine şiddetle tepki görmüşler ki, moralleri bozulmuş. Halbu ki İstanbul'daki okulların çoğunda bırakın hafta sonunu, hafta içi bile serbest kıyafet var. Diğer sorunlara çözüm getirmeyen, anadolu liseleri ve üniversiteye girişte mağdur öğrencilere en ufak bir avantaj sağlayamayan zihniyet, her zamanki katı disiplin anlayışı ile öğrenciyi okuldan, eğitimden soğutuyor...
Depremzedelerin yaralırını deşmek istemiyorum. Ama ilgiye, ufacık jestlere, sım sıcak dostluğa öylesine çok ihtiyaçları var ki! Oysa devlet sanki hiç bir şey yaşanmamış gibi hala bürokrasiyle uğraşıyor. Milletvekillerine de bölgeye hiç uğramadıkları için ateş püskürüyorlar. Haberleri olsun...
Avrupa Koleji
Avrupa Koleji'nde de "medya ve şiddeti" tartıştık. Öğrenciler, şiddet içeren yayınlara karşı öylesine öfkelilerdi ki, medya olarak bu konuya çok daha dikkatlice ele almamız gerektiğini anladık...
Dozu her geçen gün artan şiddet içerikli yayınların eğer önlem alınmazsa haz verir boyutlara geleceği vurgulandı. Peki nasıl önlenir? sorusu ise her zamanki gibi havada kaldı. Bunun üzerine öğrenciler, ailede, evde, okulda, medyada şiddete hayır kampanyası hazırlığı içerisine girdiler. Eğer sizler de kültürümüzün bir parçası haline gelen şiddeten rahatsızlık duyma noktasına geldiyseniz, Avrupa Koleji öğrencilerinin başlattığı bu güzel girişimi destekleyin!..
Güzellik yarışması
Kanal D'nin düzenlediği Miss Turkey 2000 yarışmasında, Mehmet Ali Erbil ve Berna Laçin izleyenlerde tam bir hayal kırıklığı yarattı. Ama en büyük şoku finale kalan üniversiteli bir güzelimizin, haftalardır Türkiye'nin tek gündem maddesi haline gelen 5+5 sorusuna verdiği cevap oldu. 5+5 eşittir 10'muş. Güzeller böyle de diğer gençler farklı mı?..
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr