Üniversite sayısı 200’e yaklaştı. Açılmayı bekleyen daha 20 üniversite var...
Üniversite mezunu işsiz sayısı da milyonlarla ifade ediliyor.
Ve bugün yapılan üniversite birinci basamak sınavı YGS’ye iki milyon aday giriyor.
Tam bir paradoks söz konusu. Diplomasız da olmuyor, diplomayla da...
Peki bu kaos nereye kadar devam edecek?
Örneğin 10 yıl sonra 10 milyon işsiz üniversite mezunundan söz edilirse, hiç abartı olmaz!..
Hâlâ seyretmeye devam mı edeceğiz!
Eğitime küstürmeyelim
Bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüklerin başında gençleri eğitime küstürmek gelir ama bu gidişle onları buna zorluyoruz.
Okuduk da ne oldu diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Yani bu kadar zaman kaybına ve masrafa ne gerek var noktasına gelirlerse, bu onların kabahati olmaz.
İşte bu yüzden bu konuya ciddi anlamda kafa yormak gerekiyor.
Kim mi? Elbette Ankara’dakiler.
En başta siyaset ama bir de anayasal olarak görevi bu olanlar var. Örneğin YÖK.
2023 için nasıl bir yapılanma öngörüyorlar merak ediyoruz.
Diplomalı işsizler kervanına her yıl yeni yüz binler eklemeye devam mı edecekler yoksa mesleki eğitim yelpazesini genişletip, tıkanıklığı ortadan kaldıracak yeni açılımlar mı sunacaklar?..
Keşke biraz da bu konulara kafa yorsalar...
Aileler de mutsuz
İşsizlik nedeniyle mutsuz olanlar sadece gençler değil. Aileleri de onlarla birlikte aynı ızdırabı çekiyor.
Ve çok gariptir ki seçime sayılı günler kalmasına rağmen, bu konuya kafa yoran, çözüm üreten bir parti hâlâ ortaya çıkmadı. Oysa sadece gençleri değil, ailelerini de yakalayabilecekler ama ara ki bulasınız...
Siyaset mademki hizmet için yapılıyor, işte bundan daha güzel bir hizmet olmaz.
İşsizliğe çözüm üretme adına ortaya konulacak her projeyi canı gönülden desteklemeye hazırız. Yeter ki birileri bir şeyler yapısın...
İstihdam Bakanlığı kurulsun
Her ne kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı varsa da işsizlik konusunda çok başarılı olduğu söylenemez.
İşte bu yüzden, önümüzdeki yıllarda belki de ülkemizin en önemli sorunu olacak işsizliğe karşı olağanüstü yetkilerle donatılmış bir İstihdam Bakanlığı çok yerinde bir karar olabilir.
Niye böyle bir bakanlık, çünkü bu konuyu diğer bakanlıkların hiçbiri ciddiye almıyor. Böylesi bir bakanlık, şemsiye bir bakanlık olarak, diğer ilgili bakanlıkların keyfi davranmalarının da önüne geçebilir.
Bu arada, ne olur bir siyasetçi bu konuyu kendisine iş edinsin ve bu sorunu sadece kamuoyunun gündemine taşımakla kalmayıp, çözüm önerileri geliştirsin.
Örneğin, kendi alanlarında iş bulma olanağı sıfır olan gençlere takviye eğitimle yeni iş kapıları açılabilir, örneğin önümüzdeki 30 yıl için yetecek kadar istihdam fazlası olan bölümlerden bazıları kapatılabilir, örneğin bazı yeni üretim modelleri geliştirilerek işsiz gençlerden bir bölümü bu alanlara kaydırılabilir...
Özetin özeti: Ateş düştüğü yeri yakıyor. Siyasetçilerin evlerinde ve yakın çevrelerinde belli ki hiç işsiz yok. Tersi olsaydı, bu konuda bu kadar vurdumduymaz olmazlardı!