Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Son birkaç gündür Ankara'ya demir attık. Havası yeniden kirlenmeye başlamış. Trafiği İstanbul'dan beter olmuş. Sevindirici olan, umutlar eskiye oranla daha da artmış.
Bakan Bostancıoğlu ile eğitimin dünü, bugünü ve yarını üzerine uzun uzadıya konuştuk. Yorgundu, bitkindi ama halinden çok memnundu. Yüz binlerce kilometre yol kat ettim. On binlerce öğrenci ve öğretmenle yüz yüze konuştum. Bugüne kadar en fazla okul ziyaret eden bakan benim diyor.
2001 bütçesi nedeniyle bugüne kadar yaptıkları ve yapacaklarının dökümünü çıkarmış. Yayın aşamasına gelen koca koca kitaplar hazırlamış. Harcadığım her kuruşun, yaptığım her işin hesabını veriyorum bu kitaplarda diyor.

12 yıllık zorunlu eğitim

8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimde hedefe büyük ölçüde ulaşıldığını kaydeden Bostancıoğlu, 12 yıllık zorunlu eğitim için ilk adımın 2001 yılında atılacağını söyledi. Önce yasal düzenleme, ardından da altyapısı müsait okullarda dalga dalga Türkiye geneline yayılacağız diyor. Beş yılda bu işi tamamlarız umudunda.

Kürtçe eğitim?

Bakan dikkatini, Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlara Kürtçeden çok, Türkçeyi nasıl öğretiriz üzerine yoğunlaştırmış. Çocukların Türkçeyi öğrenmesinde zaten sorun yok. Okula devam eden öğrenci sayısı her yıl katlanıyor. Esas üzerinde durmamız gereken yetişkinler diyor ve Siirt projesinin bu konudaki en iyi örnek olduğuna dikkat çekiyor. Milliyet'in Haydi Güneydoğu'ya kampanyası çerçevesinde gidip yerinde görmüştük. Kadınlar, hemen hemen her sokakta, herhangi bir evde kurulan atölye, sınıf karışımı merkezlerde, hem bir meslek, hem de okuma yazma öğreniyorlardı. Üstelik yaptıkları el işlerini satarak para da kazanıyorlardı. Bostancıoğlu, Cumhurbaşkanı Sezer'in eşi Semra Hanım'ın yetişkinlere yönelik projesinin de bu paralelde olduğunu ve kendilerinin de en büyük destekçisi olduğunu hatırlattı.

Öğretmen tayinleri

Son dört yılda 156 bin öğretmen atandığını ve hala öğretmen açığı olduğunu belirten Bostancıoğlu, öncelik hep eğitim fakültesi mezunlarına olacak dedi. Formasyonlu mağdurlar konusunda ise bırakın yeşil ışığı, sarı ışık bile yakmadı. 12 yıla çıkıldığında da durumun fazla değişmeyeceğini ve sınıf öğretmeninden çok, branş öğretmenlerine ihtiyaç duyduklarını dile getirdi. İngilizce öğretmenleri için ise müjdesi var. Tercih ettikleri illere atanabilecekler.

Meslek liseleri ne olacak?

Yükseköğretime geçiş ve üniversitelerin durumu konusunda Bakan kendini tamamen soyutlamış durumda. Konuyu Gürüz'ün inisiyatifine bırakmış. Yarattığı sıkıntılar ise sanki umurunda değil. Darbe üzerine darbe yiyen meslek liseleri konusunda, yasal düzenlemelerle onları cazibe merkezi haline getireceğiz diyor. Kendi alanlarıyla ilgili fakültelere girmelerine karşı değil ama henüz erken, biraz daha zamana ihtiyaç var görüşünde. Özellikle devlet dairelerine giriş ve işyeri açma konusunda meslek lisesi diploması altın değerinde olacak vaadinde bulunuyor.

Dünya Bankası bizi seviyor

Hemen her konuda iyileştirme isteyen AB'nin neden eğitimle fazla ilgilenmediğini sordum. Yanıtı ilginçti: Öylesine iyiyiz ki, bırakın eleştirmeyi takdir ediyorlar. Dünya Bankası Başkanı bizimle gurur duyduğunu söyledi. Örnek ülke ilan etti. Macaristan'a gidip 8 yılı anlattık.
Özetin özeti: Bostancıoğlu çok iyimser ama sorunlar da ortada. Eğitim deyince hala insanların yüzü buruşuyor.


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr