Türkiye'nin öncelikli sorunlarının en başında eğitimin geldiği kesin.
Cumhurbaşkanı Demirel, şu anda bunu en iyi anlayanların başında geliyor.
Eğitimin önemini bugün değil de, kırk yıl önce kabullenmiş olsaydı, Türkiye'nin konumu bugünkünden çok farklı olurdu...
Ama onun meşhur sözünde olduğu gibi dün dündür, bugün de bugün.
Demirel, dünü dünde bırakıp bugün neler yapabilir?
Onu tartışalım.
Benim naçizane önerim: 40 yıl sona keşfettiği eğitime sıkı sıkıya sarılması.
Kıyıda köşede kalmış küskünlerin itelemesiyle bir kez daha politikaya girse ne olacak?
Birinci parti olsa, tek başına hükümet kurup Başbakanlık koltuğuna bir kez daha otursa ve üç - beş yıl sonra yeniden cumhurbaşkanı olsa ne olacak, olmasa ne olacak!..
O koltukların hepsine zaten fazlasıyla oturdu...
Evren gibi köşesine çekilmeyecek kadar da enerji dolu.
Gerçi o da hala dimdik ayakta ama, zamanını eğitim gibi ciddi bir konuya değil faklı konulara harcıyor.
Halbuki Demirel son yıllarda başlattığı eğitim seferberliğine çok daha fazla zaman ayırabilir.
Kuracağı bir eğitim vakfı ile Türkiye'nin kaderini değiştirebilir.
Çoban Sülü'lükten cumhurbaşkanlığa giden yolda elindeki tek sermayesi aldığı diplomalardı...
Bugünkü Türkiye, 40 yıl öncesinin Türkiye'sinden çok faklı. Ama hala o kadar çok Çoban Sülü var ki, onların da mutlaka ama, mutlaka kurtarılmaları gerekiyor.
Onlar için de en büyük sermaye: eğitim, eğitim, eğitim...
Oy kaygısı olmayan Demirel'in özellikle son yıllarda eğitim konusunda ne kadar gayretli ve başarılı olduğuna hepimiz şahit olduk.
Hele hele zamanının tamamını eğitime yöneltmesi halinde Türkiye için müthiş bir kazanç olacaktır.
Demirel'in devleti yönetenler ve patronlar üzerindeki etkisinin Cumhurbaşkanlığının sonrasında da azalacağını sanmıyorum.
Hele konu eğitim olduğunda daha da artacağından eminim.
Dalan, başkanlık sonrası yalnızlığını öğrencilerle aştı. Onlarca okul kurdu, on binlerce öğrenci okutuyor.
Eğer Demirel isterse bu rakamı yüz binlere, milyonlara yükseltir...
Eğer Demirel isterse, önümüzdeki 5, 10 yılda, son 40 yılda yaptıklarından çok daha fazlasını gerçekleştirebilir.
Yüz binlerce Çoban Sülü'nün devletin en üst kademelerine tırmanmasına olanak sağlayabilir.
Türkiye'de hala okul bulamadığı için okuyamayan, burs alamadığı için dünyaya açılamayan, katık bulamadığı için tarikatların, terör örgütlerinin eline düşen milyonlarca çocuk ve genç var...
Özetin özeti: 15 milyon öğrenci ve okuma çağında olup da okula gidemeyen 10 milyon genç, kendilerini kurtaracak yeni bir ışık arıyor. Demirel'in yeniden doğuşu neden eğitimle olmasın?!.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr