Eğitimin adı yok!

Abbas GÜÇLÜ

Sokağa çıkıp en gencinden en yaşlısına, en okumuşundan en cahiline, eğitime yönelik bir kaç soru soracak olsanız alacağınız cevap hep aynı olur: Eğitim, çok ama çok önemlidir.
Devleti yönetenlere, siyasetçilere, gazetecilere, işadamlarına, sivil toplum örgütlerine ve aklınıza neresi geliyorsa, oraya sorduğunuzda da, eğitimin önemine yönelik saatlerce nutuk dinlersiniz. Ama iş uygulamaya geldiğinde onca ağdalı sözün sadece lafta kaldığı gerçeğiyle yüz yüze gelirsiniz.
Gazeteci cemiyetleri hemen hemen her dalda, her yıl onlarca kişiye ödül verir. Ama bunlar içerisinde maalesef "eğitim" yoktur. İletişim fakülteleri güya eğitim kurumu, yine her yıl çok değişik branşlarda ödül dağıtır. Onların verdiği ödüller arasında da "eğitimi" göremezsiniz.
"En büyüğüz" diye övünen gazetelere bir göz atın. Hemen her alanda sayfaları var ama, eğitim sayfası yok. Televizyonlar farklı mı? Alın birini vurun diğerine. Kemal Sunal filmlerini 20 kez gösterirler ama yine de onun yerine öğretici bir belgesel ya da bilgilendirici bir program koymazlar.
NTV 13 Şubat'ta verilmek üzere 97'nin en iyilerini belirlemiş. Seçtiklerinin ne kadar yılın adamı, yılın konusu olduğu ayrıca tartışılır ama bizim asıl üzerinde durmak istediğimiz siyasetten ekonomiye, spordan kültür ve sanata kadar hemen hemen her konuda ödül dağıtırken, diğerleri gibi eğitimi unutması. Halbuki onlar biraz farklıydı!
Gerçi Türkiye'de yılın adamı olarak Süleyman Demirel'i seçen bir ödül değerlendirme kurulu'ndan daha farklısı beklenmezdi ama madem "8 yıllık kesintisiz eğitimi" yılın olayı olarak seçtiler, bu yılın olayını gerçekleştirenleri de yılın adamı olarak seçebilirlerdi.
Eğitim, bilim ve teknoloji, Türkiye gibi ülkelerde teşfik edilmez ve ödüllendirilmeye bile gerek duyulmazsa nasıl gelişir? Eğitimi, bilimi, teknolojiyi hadi devlet ciddiye almıyor, ya diğer kurumlara ne oluyor? Eğitimi yılın olayı seçmeleri için bir 30 yıl daha yeni bir 8 yıl yasasının çıkmasını bekleyeceğiz. Yılın adamı için de illada bir Hasan Ali Yücel mi aranıyor?
Ödül dağıtılan onca isme bakıldığında, eğitim, bilim, teknoloji alanlarında da en az diğerleri kadar Türkiye'ye katkıda bulunan çok isim var. Tabi görülmek istenirse...
Eğitim, bilim ve teknoloji, kendini geliştirecek ortam bulursa kök salıp, meyve verir. Devlet ve toplum olarak, hiç bir çaba göstermeden, üstelik bir kenara iterek Bilgi Çağı'nı yakalamak mümkün değil.
Eğitim, bilim ve teknoloji ciddi konular. Eğitimciler, bilimadamları ve araştırmacılar da ciddi insanlar. Medyatik değiller. Ama onlarsız da olmuyor. Bakalım 1998 bir hatırlanma yılı olacak mı?..



Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr