Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


YÖK olayı bir kez daha gösterdi ki Ankara'yı anlamak kolay değil. Bir YÖK başkanı düşünün ki Başbakan'dan, Cumhurbaşkanı'ndan, başbakan yardımcılarından randevu bile alamıyor. Adeta dışlanmış durumda. Ama hala ahkam kesebiliyor!..
Üniversiteler, bilim adamları rektörler hocalar, maalesef ne acıdır ki artık ilimle bilimle değil farklı özellikleriyle kamuoyunun önüne geliyorlar.
TBMM YÖK Araştırma Komisyonu, yüzlerce sayfadan oluşan onlarca dosya hazırladı. Usulsüzlükten suiistimale, kayırmacılıktan haksız kazanca kadar akademik hayatla bağdaşmayacak ağır suçlamalar söz konusu. Dosyalardan bir bölümü mahkemelere bir bölümü de Sayıştay'a gitti.
Rektörlük seçimleriyle ilgili suçlamaların da ardı arkası kesilmiyor. Yok sayılan seçimler, tarikat bağlantıları, haksız ihaleler, ulufe gibi dağıtılan kadrolar ve daha neler neler...
İşte böyle bir ortamda Cumhurbaşkanı YÖK'ten gelen listelere, dosyalara güvenmiyor ve adaylarla ilgili yeni bir güvenlik soruşturması yaptırıyor...
Gürüz ve YÖK bu ortamı kendisi yarattı. Bakalım bundan sonraki gelişmeleri de kontrolleri altında tutabilecekler mi?
Eğitimin kaderi mi, bilinmez ama eğitimi seçilmişler değil, hep atanmışlar yönetiyor. Görünürde seçilmiş bir Milli Eğitim Bakanı, Başbakan, başbakan yardımcıları, TBMM Milli Eğitim Komisyonu var. Ama eğitim üzerinde en ufak bir yaptırım güçleri yok. Eğitimin çağın gerisinde kalmasının toplumdan uzaklaşmasının, yozlaşmasının belki de en önemli nedeni bu...
Bakanlığı müsteşar, YÖK ve üniversiteleri de Gürüz yönetiyor. Seçilmişler de seyrediyor. Oh ne güzel demokrasi!..
Söz Gürüz'den açılmışken ODTÜ'lülerin akademik yöneticilik konusunda sınıfta kaldıklarının da altını çizmek gerekiyor. Eres Söylemez'in felaketi dönüşen ÖSYM başkanlığından sonra, ODTÜ'lülerin egemenliğindeki YÖK'ün de iflası, Ankara'da yeni başkan yakıştırmalarının yapıldığı şu günlerde "aman ODTÜ'lü olmasın da..." diye başlayan esprileri de beraberinde getiriyor. ODTÜ'lü YÖK Başkan Yardımcısı İsmail Tosun hocaların akademik birikimlerini hafiye gibi yakından izlemeyi kendine iş edindi. Tosun, en yakınındaki imtiyazlı sonradan hoca olmaları da aynı titizlikle izliyor mu? Efeliği sadece garibanlara mı değil mi bir görelim.

Sınav sonuçları

ÖSS puanları bugün sanal ortamda açıklanıyor. İnternet, cep telefonları alo 900'lü hatlar hepsi adayların hizmetinde. Eskiden olduğu gibi sonuçları öğrenmek için öyle saatlerce kıvranmak yok. Torpile de gerek yok. Teknoloji sayesinde, eğer sistemler çökmezse bugün saat 10'dan itibaren birkaç dakika içinde puanları öğrenmek mümkün.
Sınav sonuçlarını öğrenmek böylesine modernleşirken, peki sınavların içeriği, yerleştirme sistemi, yükseköğretim programlarının çağa ayak uyumları da aynı hızla gelişiyor mu? Neredeee!..
ÖSYM, son yıllarda önceki yılların cezasını yemenin ve bol bol yanlış soru hazırlamanın ötesinde ne yapıyor ki? Ankara'da en çok tartışılan kurumlardan birinin de ÖSYM olması boşuna değil.


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr